Sahnesini ekrana taşımak istiyor

Akşam'dan Emine Bıyık'ın röportajı..

Nasılsınız, her şey yolunda mı?
Her şeyin istediğimiz gibi olması için elimizden geleni yapıyoruz. 25. sanat yılımda bir Türk sanat müziği albümü sundum inleyicilerime. Benim için mutluluk verici bir durum doğrusu. Ki son dakika karar verdiğim bir albüm oldu. Aslında pop albümü yaparken bir anda karar verip bu albüme başladık. Aldığımız tepkilere bakınca da ne kadar doğru karar verdiğimizi anlıyoruz. Dinleyicilerle karşılaştığımda muhteşem tepkiler alıyorum “Türk Sanat Müziği’ni bize tekrar hatırlattınız” diye.
 
Albüm satışları çok iyi gitmiyor, bundan korkmuyor musunuz?
25 yıllık sanat hayatımda dinleyicilerimden ilk kez şunu istiyorum; eğer böyle albümleri dinlemek ve farklı konseptlerin çıkmasını istiyorlarsa ‘Seni Seviyorum’ demek yerine “Albümünü aldım” diyebilsinler. İstedikleri müziğin yaşaması için bu sorumluluğu almaları gerekiyor. Öz eleştiri yapıyorum, ‘Seni seviyorum’u artık duymak değil, görmek de istiyorum. Sevenlerimin kendilerine şu soruyu sormasını istiyorum; “Sinan Özen’in albümünü en son ne zaman aldım?” Eğer bu soruyu yöneltirlerse albüm satışlarını bugün konuşmayız. Sosyal medyada ve dijital platformlarda dinliyorlar hatta indiriyorlar ama albüm dediğiniz şey bir köşede ömür boyu hatıra olarak duracak bir şey. Haksız mıyım, her sene telefon değiştiriyor da albüm mü alınamıyor? Sarılıp öpen herekse soruyorum “Albümümü aldınız mı?”

Neredeyse herkesin single çıkardığı bir dönemde albüm çıkarmak bilinçli bir tercihti o zaman…
Geçen yıl bir single çıkardık, onu da denedik ama yaptığımıza yapacağımıza pişman ettiler bizi; çok tepki gördük. Çünkü albüme alışmış dinleyicim. Tamam, güzel albüm bekliyorlar ama -duyarlı dinleyicilerim için söylemiyorum- daha güzel konseptlerin sunulması için bu albümlerin tüketilmesi lazım.  

TÜRKİYE’DE ÖN YARGI VAR

Albüm çok taze ama satışları nasıl peki?
Daha ikinci gün ikinci baskı yapıldı. İnternet ortamında da yolunda her şey. Bir de albüm satın alınırsa çok daha iyi olur. 80 milyonluk bir ülkede “Sinan Bey bu albüm 100 bin sattı” deseler vallahi hiç mutlu olmam. “Niye” dersen; albümleri milyon satmış bir adamım. Böyle bir ülkede milyon satmamam için bir neden mi var? Bana bunu biri söylesin. Herkesin beğendiği, alkışladığı bir albüm sundum. Bu demek oluyor ki albüm alma özrüne sahibiz. Kitap almıyor musun, alıyorsun; o zaman sevdiğin sanatçının albümünü de alacaksın.  

‘Babamın Şarkıları ve İnce Saz’ albümünün birkaç anlamı var sanırım. Udu ilk elinize aldığınızda söylediğiniz şarkı da var değil mi? 
Evet, ilk udu elime aldığımda söylediğim ‘Sensiz Kalan Gönlümde’ şarkısına da yer verdim. Bunu nereden yakaladın, bravo. Yakalarım ben. Gazeteci dediğin böyle olur, çok güzel… Allah rahmet eylesin İrfan Hoca’mın şarkısıdır, o. Kendi el yazısıyla yazdığı, imzaladığı notaları hâlâ saklarım. Ud çalmayı öğrendiğimde de ilk söylediğim şarkı ‘Sensiz Kalan Gönlümde’dir. Bu nedenle de koymak istedim. 

“Stand-up tadında bir proje” derken neyi kast ediyorsunuz?
Türkiye’de çok fazla ön yargı var ne yazık ki. Albümü dinlemeden içerik hakkında yorum yapıyoruz. Beni daha önce sahnede izlemeyenler için ‘stand-up tadında bir program’ yaptığımı belirtmek istedim. Stand-up derken neyi kast ettiğime gelince de içinde esprilerin olduğu, seyircinin de sahneye çıktığı, karşılıklı iletişim içinde olduğumuz interaktif bir programı kast ediyorum. İki yıldır uyguladığım farklı bir konsept. Seyircinin istediği her müzik türüne yer verildiği, birçok sanatçının taklidinin yapıldığı bir program sunuyoruz.   
  
Taklit mi, mesela hangi sanatçıların taklitleri?
Kimi yakalarsam yaparım (gülüyor). Bir isim söyleyin, dinleyeyim anında taklidini yaparım. Ama illa isim söyle dersen; Müslüm Gürses, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, İbrahim Tatlıses, Bülent Ersoy ve günümüz sanatçıları... 

OYUNCULUĞU ÇOK SEVİYORUM

Televizyonda bir proje yapmak ister misiniz?
Tabii ki. Sahnemi ekrana taşımak istiyorum. İnşallah ulusal bir kanalda bu formatı yapmak nasip olur. Çünkü o zaman sahnede neler yaptığımı daha geniş kitlelere duyuracağım. Ama maalesef Türkiye’de değerler çok sonra anlaşılıyor. Üzülüyorum, bir şeylerin ölünce anlaşılmasını istemiyorum. Söyleyeceğim şarkı, besteleyeceğim eser yapmak istediklerim bitmediği sürece bu işi devam ettireceğim. Sürekli aynı şeyleri yapmak bana göre değil. Yaptığım işin görseli de müzikalitesi de hep farklı olacak. O enerjinin, ekşının hayatımda olması lazım.
   
Bir ara oyunculuk da yaptınız değil mi?
Evet. Oyunculuğu çok seviyorum. Tiyatroda sahne aldım zaten. Eğer iyi bir proje gelirse beş dakika beklemem.

BABAMLA SENELERDİR BİRLİKTEYİZ

Albüm hazırlıklarının en başına gidelim. Babanızla bir projede olmaya nasıl karar verdiniz?
Babamla senelerdir birlikteyiz zaten (kahkahalar). Sevgili okuyucular Ramazan’dır. Röportaj esnasında böyle espriler yapılabilir. Aslında bu proje çocukluk yıllarımın bir uzantısı. Evimizde sürekli Türk Sanat Müziği dinlenir ve söylenirdi. Bu şarkılara aşinaydım zaten. Hâl böyle olunca ne oluyor, küçük yaşta bu işe kodlanıyorsunuz. Böyle baktığınızda hep hayal ettiğim bir projeydi. Babamdan bana eşlik etmesini istedim. ‘Kanaryam Güzel Kuşum’ şarkısına birlikte düet yaptık. Repertuvar için ondan fikir aldık. Albümün adını da ‘Babamın Şarkıları ve İnce Saz’ koyduk. İkna ettik, sağ olsun kırmadı beni. 

İkna etmek zor olmadı mı?
Oldu tabii. Hemen annem girdi devreye. Evladıyız, babadır nihayetinde baktı yapacak bir şey yok, kabul etti. Bu albümün değeri benim için tartışılmaz, ömrümün sonuna kadar saklayacağım bir hatıra.

ŞU ANDA YALNIZ SAYILMAYABİLİRİM

Bu yoğun tempoda kendinize özel alanlar yaratabiliyor musunuz?
Ben bu işi seviyorum ya. Hiç vaktim yok ki. İşte bu yüzden evlenemiyorum, çocuk sahibi olamıyorum. 

Hayatınızda biri var mı?

Şu anda pek yalnız sayılmayabilirim.
O nasıl oluyor?
Kalbime şu anda elektriği verdik, tam şarj olmasını bekliyoruz. Yani daha çok taze ya 1 ay oldu. 

Evlilik planı var mı?
Ramazan’dan sonra inşallah (gülüyor). Şaka bir yana dediğim gibi daha çok taze. Ama Sinan Özen’im yani hiç belli olmaz. Bir bakmışsın sabah evlenmişim. Evlenirsem zaten sürpriz olur. Öyle haber verip evlenmem. 

Bu kadar ani kararlar pişmanlığa sürüklemesin…
Ölüm de anidir. Bu da bir nevi ölüm sayılır. Evlilik kararını almışımdır da nikâh ani olur. Bende öyle nikâh hazırlıkları yok abi. Gideceğim tık tık tık bitecek o iş.