Hakikat Değişmez, Değişene Hakikat Denmez!
'Sanatçı ve siyasetçi ikiz gibi, ama tek farkla...'
"Evlilikleri etkileyen faktörlerden biride eşimizin mesleği. İşi ile ailesine ayırdığı zamanı dengeleyemeyenin evliliği mutsuzluk ve hayal kırıklığı ile devam eder çoğu zaman."
SANATÇI VE SİYASETÇİ İKİZ GİBİ, AMA TEK
FARKLA…
Evlilikleri etkileyen faktörlerden biride eşimizin mesleği. İşi ile ailesine ayırdığı zamanı dengeleyemeyenin evliliği mutsuzluk ve hayal kırıklığı ile devam eder çoğu zaman.
Yoğun iş temposunda çalışan kişiler, evinde eşi ve çocukları ile olması gereken zamanlarda işi ile ilgili konulara ayırıyorsa, para kazansa da sevdiklerini kaybetmektedir.
Maddi kazanımlar hayatımızı idare etmek için araç olmalıyken bu ailelerde amaç haline dönüşmektedir.
Siyasetçileri gözlemliyorum, görüşüyorum. Öylesine yoğun tempoda çalışıyorlar ki, o zamansızlık içinde eşlerine ilgi göstermeleri mümkün değil. Eşleri ise ilgisizlikten yakınırken, siyasi kariyer, toplumsal saygı ve maddi beklentilerin karşılanması nedeniyle suskun kalmayı tercih ediyorlar. Eşleri siyasetçi olmasa evlilikleri ya daha mutlu olur ya da ayrılırlar. Mutluluk oyunu içinde çoğu kendi üstüne düşen rolü oynuyor…
Sanatçılar daha cesur. İlgisizliğin ve zamansızlığın bedelini ayrılarak ödeseler de, eşlerine yeni hayat kurma konusunda anlayış gösteriyorlar. Mutsuz oldukları noktada kaçıncı evliliği olursa olsun, toplumun onlara tanıdığı anlayış hakkını kullanıp ayrılıyorlar.
Evliliklerde ilgi olmazsa olmazdır. Sadece telefonla gün içinde aranmak, maddi beklentilerin karşılanması yetmez. Eşe ve aileye zaman ayırmak, sohbet etmek gerekir. Siyasetçilerin içinde bulunduğu tempoda eşini yakalayabilene aşk olsun. Ama bunu dillendirebilen kaç siyasetçi eşi var?
Sizce hangisi daha doğru? Mutsuz olduğunu, ilgi göremediğini hissettiği anda gidebilen mi? Yoksa, kariyer, maddi beklentiler uğruna mutluluk oyunu oynayan mı?
İnci Yeşilyurt
www.inciyesilyurt.com
Evlilikleri etkileyen faktörlerden biride eşimizin mesleği. İşi ile ailesine ayırdığı zamanı dengeleyemeyenin evliliği mutsuzluk ve hayal kırıklığı ile devam eder çoğu zaman.
Yoğun iş temposunda çalışan kişiler, evinde eşi ve çocukları ile olması gereken zamanlarda işi ile ilgili konulara ayırıyorsa, para kazansa da sevdiklerini kaybetmektedir.
Maddi kazanımlar hayatımızı idare etmek için araç olmalıyken bu ailelerde amaç haline dönüşmektedir.
Siyasetçileri gözlemliyorum, görüşüyorum. Öylesine yoğun tempoda çalışıyorlar ki, o zamansızlık içinde eşlerine ilgi göstermeleri mümkün değil. Eşleri ise ilgisizlikten yakınırken, siyasi kariyer, toplumsal saygı ve maddi beklentilerin karşılanması nedeniyle suskun kalmayı tercih ediyorlar. Eşleri siyasetçi olmasa evlilikleri ya daha mutlu olur ya da ayrılırlar. Mutluluk oyunu içinde çoğu kendi üstüne düşen rolü oynuyor…
Sanatçılar daha cesur. İlgisizliğin ve zamansızlığın bedelini ayrılarak ödeseler de, eşlerine yeni hayat kurma konusunda anlayış gösteriyorlar. Mutsuz oldukları noktada kaçıncı evliliği olursa olsun, toplumun onlara tanıdığı anlayış hakkını kullanıp ayrılıyorlar.
Evliliklerde ilgi olmazsa olmazdır. Sadece telefonla gün içinde aranmak, maddi beklentilerin karşılanması yetmez. Eşe ve aileye zaman ayırmak, sohbet etmek gerekir. Siyasetçilerin içinde bulunduğu tempoda eşini yakalayabilene aşk olsun. Ama bunu dillendirebilen kaç siyasetçi eşi var?
Sizce hangisi daha doğru? Mutsuz olduğunu, ilgi göremediğini hissettiği anda gidebilen mi? Yoksa, kariyer, maddi beklentiler uğruna mutluluk oyunu oynayan mı?
İnci Yeşilyurt
www.inciyesilyurt.com