Savaş Türkiye'de benzini fena vuracak
İsrail ile Filistin çatışmaları, petrol fiyatlarını belli bir düzeyde artırdı.
Brent petrol, çatışmalar öncesinde 83-84 dolar düzeyinde bulunuyordu. Petrol fiyatı, İsrail-Filistin çatışmalarından kaynaklı jeopolitik gelişmeye hızla tepki verdi. Petrol, hızla 89 dolara dek çıktı. Sonra bir miktar gevşedi. Halen, 87-88 dolar aralığında seyrediyor.
Küresel piyasalarda benzin ve motorinin ton fiyatı da yükseldi. Motorinin tonu (vadeli işlemler), çatışmalar öncesinde 845 dolardı. Çatışmaların başlamasıyla 906 dolara kadar çıktı. Motorinin tonu halen 888 dolardan işlem görüyor. Fiyat, yukarı yönlü seyrini sürdürüyor.
Jeopolitik gerginliğin petrol ve ürün fiyatı üzerinde devam eden baskısı, İsrail-Filistin çatışmasının ilk ekonomik etkisinin “uç” vermesine yol açtı. Küresel piyasalarda petrol ve motorinin ton fiyatının bir “tık” daha yükselmesi durumunda yeni bir zam gündeme gelecek.
Sektör kaynakları, motorinin zam bölgesine girdiğini belirterek, “Motorinin ton fiyatı yükseliyor. Bu trend devam ederse birkaç güne kadar motorine zam gündeme gelecektir. Benzinde şimdilik bir fiyat hareketi beklemiyoruz” dedi.
DOĞALGAZ FİYATLARI
Kış mevsimi yaklaşıyor. Kısa bir süre sonra kombiler çalışmaya başlayacak. Vatandaşın bütçesinde, ısınma giderleri önemli bir yer tutacak. Kış mevsiminde, 100 metrekare bir evin aylık ortalama doğal gaz gideri, 2 bin-2 bin 500 TL’yi bulacak.
İsrail-Filistin çatışması, küresel düzeyde doğal gaz ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) fiyatlarını da vurur mu? Vatandaşın, doğal gaz maliyeti artar mı?
Bu soruyu, Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği Petrol ve Gaz Direktörü Doç. Dr. Sohbet Karbuz’a yönelttik.
Karbuz, çatışmanın doğal gaz fiyatını etkilemeyeceğini söyledi. Karbuz, petrole etkisinin de sınırlı düzeyde kalacağını ifade etti.
PETROL ŞOKU
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İsrail-Filistin çatışmasının ekonomiye etkisinin “sınırlı” olacağı görüşünü paylaştı. Şimşek, çatışmanın yayılmamasının önemine işaret ederek, “Petrol fiyatlarında, enerji fiyatlarındaki yükseklik yakın dönemde arz kısıntılarından kaynaklanıyor. Bu belirsizlik, bu çatışmaların geçici olumsuz etkisi olabilir” dedi.
Şimşek’e göre esas belirleyici olan küresel büyüme ya da talep. Talebin zayıf olduğu bir dönemden geçildiğini belirten Şimşek, “Ben kalıcı 1970'li yıllar tarzı bir petrol şoku ön görmüyorum. Kalıcı bir etkisi o anlamda sınırlı olur. Kısa vadeli baktığın zaman tedirginliğe yol açıyor. Bu da bir belirsizlik” diye konuştu.
Şimşek, Türk ekonomisi açısından rüzgârın arkadan estiği bir konjonktürün söz konusu olmadığını kaydederek, küresel finansal koşulların sıkışık olduğunu, son dönemde doların ve petrol fiyatlarının yükselişinin karşı rüzgâr olarak öne çıktığını söyledi.
ASIL KAYGI
Türkiye’de ekonomi yönetimini kaygılandıran asıl konu, İran’ın çatışmalara dahil olması ve savaşın bir anda bölge ülkelerini içine alacak biçimde genişlemesi. Bu, tam bir “kâbus” senaryosu olarak nitelendiriliyor.
Bu durumda Hürmüz Boğazı’nın kapanacağı, başta Irak olmak üzere Kuveyt, Katar ve İran petrolünün uluslararası pazarlara çıkamayacağı, küresel ölçekte 1970’li yıllardan daha ağır bir petrol şoku yaşanacağı kaygıları güçlü biçimde dile getiriliyor. Bu senaryoda petrol ve emtia fiyatlarının, tahminde bulunmanın olanaksız olacağı düzeylere fırlayacağına işaret ediliyor.
İRAN NE YAPACAK?
İran, bu kaygıların yoğunlaşmasına ve “kâbus” senaryosuna izin verir mi? İran’ın dini lideri Ali Hamaney, Hamas'ın İsrail'e saldırısının arkasında Tahran’ın olduğu iddialarını yalanladı. Hamaney, "İşgalci rejim ve destekçileri bu hareketin ardında İran'ın olduğu söylentilerini yayıyorlar. Yanlış yapıyorlar" dedi.
Filistinlilerin mücadelesini desteklediklerini dile getiren Hamaney, "Biz onlarla gurur duyuyoruz, bu doğrudur. Ama 'Bu iş Filistinlilerin dışında birilerinin işidir' diyenler Filistinlileri tanımamıştır. Filistinlileri küçük gördüler, yanlışları buydu" diye konuştu.
Beklenti, İran’ın çatışmanın tarafı olmaması… Yangının büyümemesi… İran, bu yönüyle tarihsel bir kavşakta bulunuyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, sözüyle yazıya son verelim: “Savaş, zorunlu olmadıkça cinayettir”.
Olcay AYDİLEK / HALKTV