Saygıyla ayrılın...

Saygıyla ayrılın...

Saygıyla ayrılın...
Tüm sorumluluğu üzerinize alın
Hisleriniz, ihtiyaçlarınız, hayalleriniz değiştiyse, hayatlarınızın farklı yönlerde ilerlediğine inanıyorsanız ya da sadece ayrılmayı kafanıza koyduysanız, lütfen bu işi karşınızdakine bırakıp da sizi terk etmesi için kışkırtıp durmayın. Bir zahmet inisiyatifi ele alın. Bir defa mesajı alacağını nereden biliyorsunuz? Sürekli çıkan kavgalar yüzünden kendini sorgulamaya, ilişkiyi kurtarmaya da kalkabilir. Kendiyle ilgili algısı bozulabilir

Ayrılma konuşmasını yüz yüze yapın
Bu hem tek medeni ve nazik yol, hem de karşınızdakine sözlere dökülmeyen şeyleri hissetme imkanı verir. Sesinizin tonu, bakışınız, yüzünüzün ifadesi, mimikleriniz gibi... Koluna kısa bir an dokunmanız, ayrılsanız bile ona hâlâ değer verdiğinizi anlatır. Yüz yüze dışındaki tüm yöntemler, “çok da umurumda değilsin” mesajı gönderir ki, bir zamanlar sevdiğiniz birinin gurur ve özgüvenini yerle bir etmeye ne gerek var.

Ağırbaşlı davranın
Ayrılmak, tehlikeli bir hal alabilir. Sırf o an karşınızdakinin canını yakmak için ağzınızdan daha sonra pişman olacağınız şeyler çıkmasın. Kendinizi kontrol etmeye çalışın. Böylece hem onun hem kendinizin özgüvenini korumuş olursunuz.

Dürüst olun
“Artık sana aşık değilim” demekte bir sorun yok. Ama dengeyi de iyi kurmak lazım. “Zaten son zamanlarda kilo da almıştın” demeye kalkmayın.

“Sorun sende değil, bende” gibi dünya çapında klişelere başvurmayın

Bu kendini sıradan, değersiz hissetmesine yol açar. Ayrıca herkes “hakiki” bir açıklamayı hak eder.

Ayrılma konuşması yaparken ilişkinizi otopsi masasına yatırmayın
Tek tek her sorunun üstünden geçmek zorunda değilsiniz. Detayları tartışırken geneli kaçırırsınız. Üstelik karşınızdaki her konuda aynı fikirde olmayabilir. Sonunda kavga çıkması ihtimali çok yüksek. Daha da kötüsü; karşınızdaki iyi bir tartışma ustasıysa, çıkmak istediğiniz bir ilişkiye yeniden girmeye ikna edebilir. Saygı ve özene evet ama lafı fazla uzatmayın.

Temiz iş çıkartın
Ortamı yumuşatmak, onu ya da kendinizi avutmak için geçiş dönemi yaratmayın, arkadaşça buluşmalara kalkmayın. “Arkadaş kalalım” demek suçluluk hissini hafifletebilir ama karşınızdaki hâlâ bir umut olduğunu sanabilir.

Eski günler, iyi şeyler
Ayrılma nedeninizi açıkladıktan sonra geçirdiğiniz mutlu günlere ve onun iyi yanlarına da değinirseniz iyi olur.

Kararı protesto etmeyin
Ayrılmak isteyen karşı tarafsa, kararını gözden geçirmesi için yalvarmayın. Terk edilenin hızlıca iyileşmesi için ilk yapması gereken, bittiğini bir an evvel kabullenmektir. Yazışmayın, telefonlaşmayın, mektupları atın, arkadaş kalmaya çalışmayın.

Birdenbire şeytan ilan etmeyin
Sırf sizi terk etti diye dün mükemmel olan biri bugün aniden şeytanlaşmış olamaz. Hele intikam fikrini tamamen kafanızdan çıkarın. Enerjinizi lüzumsuz yerlere harcarsınız. Üstelik olayı atlatma ve unutma süreniz de uzar.

Acınızı saklamaya, görmezden gelmeye çalışmayın
Hissettiğiniz acıyla intikam yemini etmek ne kadar işe yaramazsa, canınız yanmıyormuş gibi yapmak da işe yaramaz. Uzun bir ilişkinin bitmesi, yaşanılan en sarsıcı duygusal deneyimlerden. Yas tutmak son derece normal ve hatta gerekli.

Hayatınızın aşkını, ruh eşinizi kaçırdığınız fikrinden kurtulun
Sonsuza dek birlikte yaşayacağınız tek kişiyi kaybettiğinizi düşünmeyin. Bu, aşkın neden olduğu bir yanılsama. Aslına bakarsanız etrafta ondan daha iyi, size daha uygun dünya kadar insan var. Sıcağı sıcağına bunu göremeyebilirsiniz. Kendinize zaman tanıyın.
Konular Gönül işleri