Şehir efsanesine dönen hatalar
Şehir efsanesine dönen hatalar
Yıllardır aynı hataların tuzağına düşüyoruz. Kilo iyidir deyip
obeziteye zemin hazırlıyoruz, anne sütü dururken mama veriyoruz.
Oysa iyi niyetle de olsa, yaptığımız bu hatalar onların sağlıklı
gelişimini sekteye uğratıyor. Medical Park Fatih Hastanesi Çocuk
Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı Uzmanı Dr. Feyza Çivici Gümüş, şehir
efsanelerinden ibaret ‘geleneksel hataları’ anlattı.
1. Eyvah sütüm yetmiyor, mama vermeliyim: Yeni annelerin en çok
endişe ettiği konulardan biri, bebeğin aç kalma ihtimali. Bu
nedenle de çoğu zaman bebekler gereksiz yere mamayla besleniyor.
Oysa anneler, sütünün yetip yetmediğini bebeğinin çişini takip
ederek anlayabilir. 24 saatte en az 5-6 kere bezini ıslatan bebek,
anne sütüyle doyuyor demektir. Anne sütü yetersizliğine, ancak bir
çocuk hastalıkları uzmanı doktor karar verebilir ve onun tavsiyesi
gereğince mama takviyesine başlanabilir.
2. Şekerli su, sarılığa iyi gelir: İlk günlerde anne sütünün
gelmesinde yaşanabilecek bir sorun, bebeğin zayıflamasına ve
sarılık oluşumuna yol açabilir. Halk arasında, aç kalan ve az idrar
çıkan bebeklere şekerli su verilmesi önerilir. Oysa bebeğin
beslenmesinde şekerli suyun yeri yoktur.
3. Çocuğum iki yaşına geldi, artık bezi bırakmalı: İki yaş, çiş
eğitimi vermek için başlangıç dönemidir. Ancak çocuk, bu konuda
asla zorlanmamalı, altın kaçırdığı için kızılmamalı, sık sık
tuvalete tutularak zorla eğitime tabi tutulmamalı.
4. Dondurma hasta eder: Dondurma, tüm çocukların sevdiği ve faydalı
bir gıda. Boğaz ağrısına neden olmaması için yalayarak yenmesi ve
yanında su içilmesi yeterlidir.
5. Gürbüz çocuk sağlıklı olur: Gürbüz çocuk, sağlıklı çocuk
değildir! Dengeli beslenen çocuk, zayıf da olsa sağlıklı kabul
edilir. Çocukları asla yemek yeme konusunda zorlamayın; yemediği
zaman beslenmeyi sonlandırın.
6. Çocuk sıcak havayı sever: Çocuklar, her zaman terlemeyeceği
şekilde giydirilmeli. Üşüyeceği korkusuyla çocukları çok giydirmek
ve sarıp sarmalamak, onun terlemesine ve hasta olmasına yol açar.
Giysilerinde pamuklu kıyafetler tercih edilmeli, içinde naylon
karışımı olan ve özellikle polar tipinde olan kıyafetler
giydirilmemeli.
7. Fazla hareket ederse terler, hasta olur: Hasta olur endişesiyle
çocuğun hareket etmesini kısıtlamak çok yanlış bir yaklaşım. Her
çocuk hareket edince terler; terleyince üstünü değiştirebilirsiniz.
“Çok terledin, artık yerine otur” demek, onu tembel, hantal ve
mutsuz yapar. Zaman içinde metabolizma hızı azalan çocuk, hızla
kilo almaya başlar. Hareket etmesini kısıtlamaktansa, onu spor
yapmaya yönlendirebilirsiniz.
8. Şaşılık büyüyünce geçer: Çocuklarda şaşılık, bir yaşına kadar
fizyolojik olarak kabul edilir. Ancak bir yaşından sonra düzelmeyen
şaşılıklar için mutlaka göz doktoruna başvurulmalı. Bir yaşından
önce bebeklerde nistagmus (göz küresinin istemsiz titremesi)
görüldüğünde de mutlaka bir göz doktoruna muayene ettirilmeli.
9. Uslu durdu, hamburgeri hak etti: Çocuklar mutlak suretle sağlığı
ciddi şekilde tehdit eden fast food gıdalarda uzak tutulmalı. Bu
ödüllendirme şekli yerine başka yöntemler seçilmeli; sinema ya da
tiyatroya götürmek gibi.
10. Ağladı, hemen kucağıma alayım: Bebeği avutmanın bir çok yolu
var; her ağladığında hemen kucağa almak çözüm değil. Ağladığında
yanına yaklaşıp onunla konuşmak, ten temasında bulunmak, ona şarkı
ya da ninni söylemek ve karnını okşamak bebeği avutabilir. Ancak
sırf kucağa alışmasın diye çocuğu hiç kucağa almamak da kendini
güvende hissetmemesine ve mutsuz olmasına yol açar. Bu dengeyi iyi
kurmalısınız.
11. Daha çok küçük; yalnız yatarsa korkar: Genellikle altı aydan
sonra bebeğin odasının ayrı olması uzmanlarca önerilir. Bu sınır en
fazla iki yaşına kadar uzatılabilir.
12. Büyükbaban uzağa gitti; geri gelecek: Çocuklara ölümü anlatmak
zordur. Ancak ölen kişinin geri döneceği söylenerek çocuk boş bir
beklentiye sokulmamalı. Ölen kişinin bir daha dönmeyeceği, cennete
gittiği ve orda mutlu olduğu söylenmeli.
13. Çok gaz yapıyor; fazla süt içmesin: Çocukların beslenmesinde
bir yaşından önce inek sütü kullanılmamalı. Bir yıldan sonra da
günlük süt tüketimi 400 cc.’yi geçmemeli. Sütün içinde bulunan
laktoz şeker gaza yol açar. Artık laktozsuz sütler de
bulunabiliyor. Gaz sorunu olan çocuklara bu tip sütler
içirilebilir; ancak çözüm kesinlikle süt vermemek olmamalı.
14. Ayakta sallayınca hemen uykuya dalıyor: Çocuğu sallayarak
uyutmak tıbben önerilmiyor. Ancak halk arasında ‘ayakta sallama’ en
çok kullanılan yöntem. Çocuk, hafif tarzda ve sarsmayacak şekilde
sallanırsa tahribatlara yol açmaz.
15. Fazla banyo yaparsa üşütür: Çocuklar banyo yapmaktan hasta
olmaz. Yazın her gün, kışın haftada üç kez banyo yapılması
önerilir.
16. Sıfıra vurdurursak saçları gürleşir: Bu inanışın tıbben hiçbir
geçerliliği yok.
17. Pudra isiliğe iyi gelir: Pudranın isiliğe iyi geldiği yanlış
bir düşünce değil. Ancak toz pudralar yerine sulu pudralar
seçilmeli. İsiliğin en iyi tedavi şekli ise çocuğu sık sık
yıkamaktır.
18. Bol bol güneşlenirse kemikleri güçlenir: “Çok fazla güneşe
maruz kalmak kemikleri güçlenirdir” mantığı tam olarak doğru değil.
Zararlı ışınlardan etkilenmemek için güneş ışınlarının dik geldiği
saatlerde çocuğunuzu güneşe çıkarmayın. Güneşe çıkarken de mutlaka
yüksek koruma faktörlü güneş losyonları ve kremleri sürün.
19. Biberon ve emziği çok seviyor: Biberon ve emzik hiçbir çocuğa
önerilmiyor. Biberon; bebekte ‘meme başı şaşkınlığı’na yol açıyor
ve anne göğsünden soğutuyor. Mamayla beslenmek zorunda kalan
bebeklerde, biberon en geç iki yaşında bırakılmalı. Emzik de damak
yapısını bozabiliyor ve çocuğun enfeksiyon kapmasına yol
açabiliyor.
20. Fitil vereyim rahatlasın: Çok zorda kalmadan ve doktor
tavsiyesi olmadan ne fitil ne de ilaç kullanılmamalı.