Selülit kaderimiz mi?
Selülit kaderimiz mi?
İlk reglden itibaren, her an bu selülit illetiyle karşılaşmak
mümkün. İsterseniz çok zayıf olun fark etmez, sütlaç gibi bacaklar
sizin de kaderiniz olabilir. Kurtulmak da öyle kolay değil! bir
kere bunu baştan kabul edin. İradeli olmak ve kolay vazgeçmemek
gerekiyor.
Selülit, özellikle Akdenizliler’de ve sıcak ülke kadınlarında daha
fazla görülüyor. Yani biz Türkler buna oldukça yatkınız. E, hamur
işini de seviyoruz, malum. Akdenizli beslenme alışkanlıklarımızsa,
hayatımıza hızlıca giren kafe, fast food ve git gide daha fazla
kebap kültürüne kayan beslenme eğilimimizle, sekteye uğradı.
Böylece bu beslenme zaaflarımız, bizi selülit kurbanı olmaya daha
çok yaklaştırdı. Tedavi kısmına geçmeden önce, selülitin sebebinin
ne olduğunu bilmekte fayda var…
Selülit neden olur?
Genellikle genetik olsa da, selülite neden olan bazı tetikleyiciler
bulunuyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
Hareketsizlik, spor yapmamak, ofiste bütün gün oturarak
çalışmak
Hipotroidi
Hormonal nedenler
Genetik endenler
Hamilelik
Kronik kabızlık
Yanlış beslenme
Doğum kontrol hapları
Karaciğer disfonksiyonu
Ruhsal problemler ve kullanılan anti depresanlara bağlı kilo
alımı
Öncelikle bir dermatolog ve dahiliyeci yardımıyla selülitinizin
sebebini öğrenin ondan sonra güzellik salonlarının kapısını çalın.
Sebebi bilirseniz, tedavi çok daha kolay olur, inanın.
Peki selülitinizin sebebini öğrendiniz. Hormonal bir durum ya da
başka bir hastalığınız varsa, bunun tedavisine başladınız. Şimdi
sıra, görüntüyü düzeltmekte. Öyleyse, amacınız doğrultusunda
ilerleyin.
Amaç: Selülitleri alt etmek
1. ADIM
Selülit probleminizin derecesi ne?
Bunu anlamak için, bir estetiysen ya da dermatoloğa gidebilirsiniz.
Ama bir arkadaşınız ya da ayna yardımıyla, çok parlak ışık altında
siz de anlayabilirsiniz.
İşte dikkat etmeniz gerekenler:
Ayaktayken görünüyor mu?
Yüzükoyun uzanınca görünüyor mu?
Sıkınca ne kadar belli oluyor ve ağrı var mı?
Ayaktayken görünüyorsa, selülit probleminiz artık gözden kaçmıyor
demektir. Yüzükoyun yattığınızda görünmüyor da sadece sıkınca belli
oluyorsa, biraz dişinizi sıkmakla halledebilirsiniz. Vücudunuz
hangi pozisyonda olursa olsun selülitleriniz iyice görünüyorsa, hiç
vakit kaybetmeyin ve hemen mücadeleye başlayın.
2. ADIM
Sıra size en uygun tedavi yöntemini belirlemenize geldi. Dermatolog
veya tecrübeli bir Estetisyenle birlikte size en uygun tedavi
yöntemini seçmelisiniz. Genellikle tek bir tedavi yöntemi uygun
değildir. Kombine tedaviler çok daha iyi sonuç veriyor.
Tedavi sırasında yapılması gerekenler:
Hangi tedavi yöntemini seçerseniz seçin, mutlaka uymanız gereken
kurallar var. Aksi halde tedaviden medet ummayın ve paranızı da
zamanınızı da boşa harcamayın.
Çok bol su içmek. Günde 2 buçuk 3 litre kadar
Çay, kahve ve alkolü minimuma indirmek
Gazlı ve konsantre içeceklerden uzak durmak
Tuz ve karbonhidrat tüketimini sınırlamak
Sebze, meyve, balık ağırlıklı beslenmek
Bol bol bitki çayı içmek
Hareket etmek. Özellikle yürüyüş, bisiklet gibi kardiyo
hareketlerine ağırlık vermek
Mutlaka elle ya da aletle, lenf drenaj masajı uygulatmak
Bu öneriler çabuk sonuç almak için birebir. Üstelik birkaç kilo
fazlalıktan kurtulmak da işin bonusu.
MEZOTERAPİ YÖNTEMİ
Mutlaka bir dermatolog tarafından uygulanmalı. Tedavinin amacı,
lenf ve kan dolaşımını düzenlemektir. İğne korkusu olanlara pek
uygun bir yöntem değil. Selülitli bölgedeki yağları parçalayıp,
vücuttan idrar yoluyla atılmasını sağlayacak olan ilaçlar,
mikroenjeksiyon tekniğiyle vücuda enjekte edilir. Haftada bir ya da
iki kez uygulanmalıdır. Selülitinizin derecesine göre seans sayısı
belirlenir. Minumum 15 seans gerekir. Altıncı seanstan sonra,,
sonucu görmeye başlarsınız. Buna paralel, lenf dranaj masajı da
yaptırırsanız, sonuç çok daha etkili. Biraz morluk olabiliyor ama
çabuk geçiyor. Süreç, biraz da uygulamayı yapan doktora bağlı.
LPG YÖNTEMİ
Çok uzun süredir bilinen ve uygulanan bir yöntem ve selülit
tedavisinde hala popüler. Ancak uygulamayı yapacak olan uzman çok
önemli. Burada da amaç kan ve lenf dolaşımı düzenlemek ve metabolik
atıkların vücuttan uzaklaştırılması sağlamak. Bu yöntemle, cildin
mikro dolaşımı yeniden sağlanıyor ve bağ dokusu kendini tamir
ediyor. Cildin görünümü, tonu değişiyor; iyileşme gözle görülür
hale geliyor. Uygulamada özel bir çorap giyiliyor ve uygulama bu
çorap üzerinden yapılıyor. Eğer varise yatkınsanız ve kılcal damar
probleminiz varsa LPG yaptırmayın. Vakumlu tüm yöntemlerde varise
yatkınlık, risklidir. Yüksek tansiyonunuz varsa da problem
yaşayabilirsiniz. Seanslar yaklaşık 35-40 dakika sürüyor. Yöntem
selülitli görüntüyü gidermenin yansı sıra, vücudu toparlayıp
sıkılaştırma ve inceltmede de etkili. Kolları ve beli inceltmek,
göbeği ortadan kaldırmak gibi amaçlar için de uygulanabiliyor.
Özellikle ödem giderdiği için çok rahatlatıcı.
HIGH CARE YÖNETMİ
Özellikle varis ve kılcal damar problemi olanların tercih etmesi
gereken bir yöntem. Bu, vücuda elektrik akımı ve ısı vermeden
uygulanan bir yöntem ki ısı verilen yöntemlerde bazen cilt
sarkabilir ve bu varisler için çok sakıncalı. Burada altı farklı
alete giriyorsunuz. Tabi bir seferde değil, her seansta bu aletler
kombine uygulanıyor. Seanslar bir, bir buçuk saat sürüyor. 15
seanslık paket programlar ve kişiye özel hazırlanıyor. Haftada iki
ya da üç kez gidiyorsunuz. Aletler, yağları yakmak, lenf dolaşımını
hızlandırmak, ödem atmak ve bölgesel incelme gibi problemleri aynı
anda çözüp, gözle görülebilir bir incelme ve düzelme sağlıyor.
EXIMIA KAVITASYON YÖNTEMİ
Selülit ve bölgesel incelmede en son yöntemlerden biri. Sadece bir
seansta bile birkaç santim incelebiliyorsunuz. Tabi ki ilk atılan
ödem oluyor ve anca birkaç seans sonra yağlardan ve selülitten
kurtuluyorsunuz. Sonuç kalıcı. Vücudun neredeyse her bölgesine
uygulanabilir. Kavitasyonel; ultrasound, elekroporasyon ve vakum
sistemlerini birleştiren, kombine bir tedai yöntemi. Yöntemin
etkisi de burada zaten. Farklı farklı yerlere gitmeden ve fazla
vakit kaybetmeden, alet değiştirmeden tek aletle ve iyi bir uzmanla
çok iyi sonuç alınıyor. Eximia Kavitasyon, ses dalgalarıyla yağları
parçalayan, yağ hücrelerini tamamen yok eden bir yöntem. Cilt
üzerinden yapılıyor. Bu teknolojiyle 3 c derinlikteki yağ hücreleri
bile yok edilebiliyor. Ses dalgalarının meydana getirdiği
kavitasyon baloncuklarıyla, yağ hücreleri yok oluyor.
Elektroporasyon da yöntemin etkisini arttırıyor ve daha çabuk sonuç
alınmasını sağlıyor. Uygulama sonrası aynı aletle yapılan vakum,
endormolojik masajla atık yağların vücuttan dışarı atılmasını
sağlıyor.