Şenay Akay'dan samimi itiraflar
Bir dönem podyumlarda fırtınalar estiren Şenay Akay, şimdilerde kurumsal bir marka olma yolunda hızlı ve sağlam adımlar atıyor.
- Yıllar geçse de podyumların en aranılan mankenlerinden
birisiniz. Son dönemlerde ’kurumsal bir marka’ olma adımlarınız çok
konuşuluyor. ’Project by Şenay Akay’ ne durumda?
Banu Noyan ile güzel bir yola girdik. Projede gerçekten emin
ellerde olduğumu hissediyorum. İnsanın sırtını döndüğü anda güven
içinde olduğunu bilmek çok güzel bir his. Çok göz önünde olmayı,
her daim dışarılarda olmayı seven bir insan değilim ama Banu
Noyan’ın daha fazla görünmem konusunda beni ikna ettiğini
söyleyebilirim. Ortak kararlarımızdan biri daha fazla televizyonda
olmam. Oyunculukla ilgili birtakım düşünceleri var ki; ben de
oyunculuğu istiyorum.
BAŞARISIZ OLDUĞUM ZAMANLAR ÇOK
- Hırslı mısınız? Başarısızlık korkusu yaşar mısınız?
Tabii ki hırslarım var, olmaz mı? Başaramama korkusu herkeste
vardır ama bende biraz daha fazla. Hani derler ya ’Ne iş yaparsan
yap, en iyisi olsun’ ben de açıkçası elimden geldiğince böyle
çalışmaya gayret ettim. Başarısız olduğum ya da yanlışlar yaptığım
çok zamanlar oldu ama bu isteğimden hiç vazgeçmedim.
- Kendi kendinizi eleştirir misiniz?
Hatalarımı
kendim söyleyip kendime kızdığım zamanlarım çok oldu. O hatalarımı
kabul edip kendimi iyileştirmeye başladığım zaman daha başarılı
olduğumu gördüm. Gençliğimde böyle değildim, bütün gençlerde olan
klasik ’her şeyi ben bilirim’ yaklaşımım vardı. Etrafımda gerçekten
yanlış yaptığım, düşündüğüm zaman beni uyaran insanlarım var ve bu
anlamda çok şanslıyım. Bu sektörde çok önemli bir şey... Kaba
tabiriyle ’şak şakçı’ değiller.
- Bir kitap yazdığınızı biliyoruz. Ne durumda?
Henüz belirli yerlerini tam olarak oturtamadım. İçime sinmesi
lazım. Dedim ya, ne yaparsam en iyisini yapmalıyım. Stil üzerine
bir kitap olacak. Yani ’Stil sahibi nasıl olunur?’ adı altında,
kendi yaptığım hatalarla beraber derlediğim bir kitap olacak. O
nedenle çok özeniyorum, üzerine titri yorum diyebilirim.
İÇ HUZURU ARIYORUM
- İş hayatınız çok yoğun. Peki bu yoğunluk arasında aşk hayatınız
ne durumda?
Aşk şu anda yok. Tabii ki olsun isterim ama ’olsun’ deyince de
olmuyor. Bir kadının karşısındaki erkeğe karşı duyduğu sevgi,
saygı, korunma isteği... Bunlar sadece insanlara mahsus şeyler.
Şunu iyi biliyorum ki; sen olmadan hiçbir bir şey olmuyor. Belki de
hala kendimi var etmeye çalışıyorum. Çünkü ’ben olmadan, daha var
olmadan’ yaşamışım bütün ilişkilerimi ve bitmişler. Bütün hataları
tek bir tarafa da yüklemek yanlış ama ilk önce ben olmam lazım.
- İç huzuru mu arıyorsunuz yani?
Aynen. Zaten
insan neden bir ilişki yaşar, niye evlenir: mutlu ve huzurlu olmak
için. Böyle bakınca, aslında bu da bir bencillik... Ben henüz
kendimce hazır hale gelmemişim ki... Ama bu sözlerim az sonra
karşıma bir adam çıkmayacağı ve ona aşık olmayacağım anlamına da
gelmiyor. Bu da bu hayatın bir gerçeği... Açıkçası önce ’ben’
diyorum. Ben olmadan hiçbir şey olmaz.
- Anne olmak gibi bir hayaliniz var mı?
Allah nasip ederse tabii ki çok istiyorum. İstemeyen insanlara da
saygı duyuyorum. Bunun zamanı ve yeri var. Önce bir ilişki,
sonrasında evlilik, en sonunda da çocuk sahibi olmayı ümit
ediyorum.
DIŞARIDA SIKILIYORUM
- Göz önünde ve gecelerde olmayı pek sevmediğinizi söylediniz.
Kendinizi en huzurlu ve mutlu hissettiğiniz yer
neresi?
Ben evimde çok huzurluyum. Dışarıda daha çok sıkılıyorum. Açıkçası
ileride yaşlanmayı isteyeceğim tek yer; deniz manzaralı bir at
çiftliği olabilir.
GÜZELLİK SIRRI SAĞLIKLI YAŞAM
Yıllara meydan okurcasına daha da gençleşen Şenay Akay güzellik
sırrını, "Çok su içiyorum. Alkolün hayatımda yeri hiç yok.
Erken yatıp, erken kalkıyorum. Dönem dönem vücudumdaki eksikliklere
baktırıyorum ve ona göre vitamin ve mineral eksikliklerimi
tamamlıyorum. Az ve sık yemek yemeye çalışıyorum. Çok süt
tüketiyorum. Vazgeçemediğim bir yiyecek var ki; domates. Kilo, kilo
yiyebilirim. İşim yoksa asla makyaj yapmıyorum" diyerek
açıklıyor.
Ateş KORUCUOĞLU