Ses yok... Görüntü var hırs var...
Eğlence dünyasında insanın bir yerlere gelmesi için herhangi bir yeteneğe sahip olması gerekmediğine en yakından şahitlik edenlerden biriyim.
Ama yine de ekranda gördüğüm bazı isimlerin nasıl iş yaptıklarına şaşırmadan edemiyorum.
Bunlardan biri Burcu Esmersoy mesela...
Neyin nesidir, kimin fesidir? bilmiyorum.
Kusura bakmasın ama o ses tonuyla ülkenin nasıl oluyor da 'ünlü sunucularından biri' oluyor anlamak mümkün değil.
Ancak, Yıllardır Tv'de büyük programlarda ya sunuculuk yaptırılır, I'lama dan E'leme den cümle kurmakta zorlandığı için ve sunamadığı program bitse bile, her daim kendine muhakkak bir program bulur bu hatun!
Herşeyi unuttuğumuz gibi bu hatunun da, Acun Ilıcalı'nın güdümlüsü olduğunu unuttuk!
İşin en can alıcı noktası ise; hatunun ses tonu!..
Euzü Billah, evlerden ırak Yarabbim...
Bu ses tonuyla, mum ışında romantik bir akşam yemeği nasıl yenecek? hayali bile ürkütücü!..
Müthiş bir bilgi birikimi, ekran hakimiyeti olur anlarız. Sunduğu programları öyle ustaca idare eder ki ses tonuna, konuşma şekline takılmayız... Ama o da yok...
Peki ne var? Uzun boyu, sarı saçları var!
Yahu sanki Türkiye'de başka uzun boylu, sarı saçlı güzel kadın kalmamamış gibi, yere göğe koyamadılar, zannedersin ki, eski Monaco Prensesi Gres Kelly'i anlatıyorlar!
Bir de tehlikeli hırsı...
Bir zamanlar beraber program yaptıkları Tanem Sivar'ın bir anda ortadan yok olmasının arkasından çok konuşulmuştu.
Sivar'ın yakınlarına dert yandığı, Esmersoy'un kendisine yakın arkadaş gibi yaklaşıp arkasından kulis çevirerek programdan atılmasına neden olduğunu anlattığı iddia ediliyordu.
Bunun gibi bir kaç 'Esmersoy hırsının' mağduru hikayeleri konuşulur ekran kulislerinde.
Dediğim gibi bu ülkede ünlü olmak için yetenek sahibi olmak pek gerekmiyor.
Ama bazı insanların peri kızına denk gelmeyecek 'şansı da' hepimize pes dedirtiyor!
Sacit ASLAN