Şiddetli fırtına mı, durgun körfez mi?
Şiddetli fırtına mı, durgun körfez mi?
Psikolog Sinem Demir, nasıl bir eş seçeceğine karar veremeyen
kadınlar için önemli bir ipucu verdi: Durgun körfez gibi sakin
adamlar yorar, özgür kadın fırtına gibi bir erkek ister!..
Hayatlarındaki en önemli dönüm noktalarından biri olan ‘evlilik
kararı’nda, kadınlar, iki sevgili arasında kalmışsa ne yapar? Bir
tarafta ayaklarını yerden kesen ‘şiddetli fırtına’ bir erkek, diğer
tarafta huzuru ve istikrarı bulduğu ‘durgun körfez’ sevgili varsa
kadın evlilik için kimi seçer? Duygularını mı yoksa mantığını mı
dinler? Medical Park Hastanesi’nden Klinik Psikolog Sinem Demir;
evlilik kararı almaya hazırlanan ve ‘hangisi doğru erkek’ karar
veremeyen kadınların ruh halini, uç noktalardaki iki tip erkek
örneğinden yola çıkarak yorumladı:
* Kadınların hemen hepsi, duygusal paylaşım yaşayacağı erkeğin
öncelikli olarak ‘kararlı ve net’ olmasını ister. Ama kararlılık
gibi görünen tutum, ‘dayatmacılık’ ile karıştırılmamalı. ‘Şiddetli
fırtına’ erkekler; olumlu ve olumsuz duygularını uç noktalarda
yaşar, tez canlıdır. İstediği kadını elde etmek için uzun uğraşlar
sergileyebilir, ayaklarını yerden kesecek jestler yapar ve ani öfke
patlamaları yaşayabilir.
FIRTINA AFRODİZYAKTIR
* Kadının hangi tip erkeği seçeceği sorusunun cevabı, kadının hangi
öğretilerle büyüdüğüne; kendisinin ve karşısındakinin insani
haklarının, duygularının ne düzeyde farkında olduğuna göre
değişebilir. Duyguları, inisiyatifi ve iradesi ‘yan-rollerde’
olarak tanımlanmış bir kadın için, bir erkek tarafından
‘gözetilmek, yönetilmek’, afrodizyak bir etki yaratabilir ve ‘yapay
bir başrol’ hissi uyandırabilir.
* ‘Şiddetli fırtına’ tipi erkek, erken yaştan itibaren omuzlarına
yüklenen ağırlıklara olan öfkesini, kendisine ’sınırlamak’ da
öğretilmediği için, dizginlemekte zorlanır. Aşırı duygu patlamaları
ve
şiddet eğilimi ile hem kendisine hem de ‘arzu nesnesi’ olarak
gördüğü kadınlara zarar verme olasılığı yüksektir.
DURGUNLUK YORABİLİR
* Eğer erkek inisiyatif duygusu mumla aranan (ve genellikle
bulunamayan) bir karakterde ise, kadının romantik duygularını
söndürebilir. ‘Durgun körfez’ erkeklerin kendi kararlarını verme,
duygularını ifade etme kabiliyetleri kısıtlıdır. Kadın bir süre
sonra bu erkeğin gerçekten kendi
duygu ve düşünceleri olup olmadığını sorgulamaya başlayabilir.
Çünkü ‘durgun körfez’ler; nerede yemek yeneceğinden, ne zaman
görüşüleceğine kadar birçok konuda ilk adımları sürekli karşısından
bekler. Bir süre sonra da bu erkeğin sözcüsü; annesi (veya başka
bir akrabası) olmaya başlar. Duyguları ve tutkuları tetiklenmeyen
kadın da, böyle bir ilişkiden daha çabuk vazgeçebilir. Bir konuda
karar vermesi ve eyleme geçmesi için sürekli motive edilmesi
gereken bir erkeğin, kadında ‘yorgunluğa, duyguların körelmesine’
yol açması beklenebilir.