Side'de gizemli ölüm!

İngiliz Andrew Smyth, 4 yıl önce tatile geldiği Side’de, ormanda ölü bulundu. Savcılık ölümü ‘uyuşturucuya bağlı düşme’ olarak görüp dosyayı kapattı. Aile ise, oğullarının ‘tecavüz hapı’yla soyulduğu ve dövülerek öldürüldüğü yönünde kuvvetli deliller olduğu iddiasında.

Side'de gizemli ölüm!
Hürriyet'ten İpek Yazdani'nin haberine göre Side’de 4 yıl önce ormanlık alanda ölü bulunan Andrew Smyth’in (32) bir cinayete kurban gittiğini öne süren babası Chris Smyth, takipsizlikle kapanan dosyanın yeniden açılması için mücadele başlattı. Delillerin kriminal incelemesi için uluslararası bir kuruluşa başvuran baba Smyth, olayla ilgili ipucuna ulaşmak için 15 bin lira da ödül koydu. Oğullarının Side’de gittiği gece kulübünde içkisine ‘tecavüz hapı’ konulup soyulduğuna ve sonra da öldürüldüğüne inanan İngiliz aile, cinayetin üzerine gidilmediğini savunuyor. Savcılık ise ölümün uyuşturucudan kaynaklandığı düşüncesinde. Ailenin Sırbistan’da bağımsız bir patolojiste hazırlattığı rapordaysa, ölümün kafaya darbe sonucu meydana geldiği belirtiliyor.

KREDİ KARTI KULLANILDI

Cumhuriyet savcılığının İngiliz turist Andrew Symth’in ölümüyle ilgili 4 yıl sonra verdiği kovuşturmaya yer olmadığı kararı, aileyi isyan ettirdi. Baba Symth, oğlunun cinayet mahallindeki kıyafetlerinin yok edildiğini, kredi kartının ölümünden birkaç gün sonra kullanıldığını, otopsi muayenesinin iki gün gecikmeli yapıldığını, görgü tanıklarının ifadelerinin düzgün şekilde alınmadığını, olaydaki soru işaretlerinin aydınlatılmadığını öne sürdü. Ağır kalp hastası Baba Symth, “Ölmeden önce oğlumun katilinin hâkim önüne çıkarıldığını görmek istiyorum” diyor. İstanbul’da konuştuğumuz, Andrew Symth’in üvey annesi Lynne Cannon da, 4 yıldır yaşadıkları kâbusu şöyle anlattı:

‘OĞLUNUZ ÖLÜ BULUNDU’

“Türkiye’ye ilk kez yıllar önce tatil için geldik ve iklimine, kültürüne, yemeklerine, hepsinden önemlisi de insanların yardımseverliğine âşık olduk. Bu nedenle 2008 yılında Kemer-Side’de bir daire satın aldık. 2010 yılında oğlumuz Andrew’u Side’de tatil yapması için teşvik ettik. Andrew 3 Eylül’de Türkiye’ye uçtu, 13 Eylül’de bize daireyi satan emlakçıdan bir telefon geldi, oğlumuzun Sorgun Ormanı’nda ölü bulunduğunu söylüyordu. Hemen ertesi gün, 14’ünde Antalya’ya uçtum. Ancak Andrew’ü o gün göremedim. Bir gün sonra, 15’inde cesedi teşhis ettim. Yüzü simsiyahtı. Sonra jandarmadan ölü bulunduğunda çekilen fotoğrafları aldık, orada Andrew kanlar içinde görünüyordu.”

Cinayeti aydınlatana 15 bin lira ödül


Andrew Symth’in babası Chris, şu iddialarda bulunuyor: “Yetkililerin Andrew’ün ölümünü aydınlatmak için ciddi bir soruşturma yürüttüklerini düşünmüyorum. Andrew bulunduğunda çekilen fotoğraflarda da görüldüğü gibi yüzü kanla kaplı, vücudunda ezikler var; yani ölmeden önce bir şey yapıldığı kesin. Onu öldüren kişi veya kişiler cesedini ormana terk etmişler. Ayakkabısındaki izlerden ormana sürüklendiği açıkça anlaşılıyordu.”

‘Kafaya darbe öldürdü’ iddiası


Andrew  Smyth’in ailesi, Sırbistan’da bağımsız bir patolojiste gitmiş. 7 binden fazla otopsi yaptığını iddia ettikleri Dr. Ivica Milosavljevic’in hazırladığı raporda, Andrew’ün aşırı doz uyuşturucu kullanımından değil, keskin olmayan bir cisimle kafaya aldığı darbeye bağlı travmadan can verdiği ileri sürülüyor.

Kıyafetleri yok oldu

Üvey anne Lynne Cannon, acı olay sonrası yaşananlara dair şu iddialarda bulunuyor: “Andrew ölü bulunduğunda çekilen fotoğraflarda, gömleğinde yüksek miktarda kan gözüküyor. Ancak bu kan hiçbir zaman test edilmedi, çünkü son derece şüpheli bir şekilde, Andrew ölü bulunduğunda üzerinde olan kıyafetleri ortadan yok oldu! Savcılık kıyafetlerden jandarmanın sorumlu olduğunu söyledi. ancak jandarma da bu suçlamayı kabul etmedi. Andrew, haftada dört gün spor yapardı, uyuşturucu alışkanlığı yoktu. Çok kötü bir şekilde dövülüp ormana atıldığı açık olmasına rağmen bölge savcılığı ‘ölümünde şüpheli bir durum olmadığı’ yönünde karar verdi. Bu yüzden de Andrew’ün cesedinin bulunduğu alanda suç mahali incelemesi yapılmadı, suç mahallinden hiçbir DNA örneği alınmadı.”