Sınav stresi nasıl yenilir?
Pekçok kişi öğrenciler üzerindeki sınav baskılarının asgariye indirilmesi gerektiğini söylüyor. Yoksa bunu hayatın bir parçası olarak kabul etmek mi gerekir?
Sınav gözetmenlerinin aşağı yukarı gidip geldiği, duvar saatinin
tik tak ilerlediği ve insanın geleceğinin ipin ucunda olduğu
hissinin verdiği gerçekdışı ortamın yarattığı stres düşünüldüğünde
birçok öğrencinin sınavlarda başarı gösterememesi şaşırtıcı bir
durum mudur?
İnsan rekabeti sever ve birbirimize ilişkin değerlendirmemiz ister
sınavlarda, ister iş görüşmelerinde, isterse de romantik
buluşmalarda olsun, gerilip heyecanlandığımız zamanlar
olacaktır.
Bu tür streslerin tümüyle ortadan kalktığı bir hayat birçok
bakımdan imkânsız bir hayal gibidir. BBC’nin İngiltere Laboratuvarı
adlı test merkezinde düzenlenen yeni bir test, stres psikolojisine
ışık tutumayı hedefliyor.
Test, bazı insanların stresle gayet iyi bir şekilde başa çıkarken bazılarının neden strese daha yatkın olduğu konusunda yeni bir bakış getiriyor. Bu yaz psikolojik baskıya maruz kalacaklar sadece öğrenciler değil.
Neden strese kapılırız?
Olimpiyatlara katılan atletler de hayatlarında önemli bir dönemi
yaşıyor olacak ve birçoğu bunun yarattığı stresle başa çıkmakta
zroluk çekecek. İngiltere’yi temsil eden masa tenisçi olarak Sidney
Olimpiyatlarına katıldığımda en iyi formumdaydım. Ama binlerce watt
ile aydınlatılmış oyun alanına girdiğimde topa zor vurmuş, nefes
almakta güçlük çekmiştim.
Hemen herkes nefessiz kalmanın nasıl bir his olduğunu bilir. Belki
final sınavlarımızda donup kalmış, romantik bir buluşmada dilimiz
tutulmuş, ya da bir iş görüşmesinde zihnimiz tümüyle
kapanmıştır.
Bunlar neden yaşanır?
Nefessiz kalmanın bilişsel sinir bilimi bakımından açıklaması
oldukça ilginçtir. Bunu açıklamak için sokakta yürüme örneğini ele
alalım. Normal koşullarda sokakta yürürken kimse yürümenin mekaniği
üzerinde düşünmez; akşam yemeğinde ne yiyeceğimizi, toplantıda ne
söyleyeceğimzi vs. düşünürüz. Ama farzedin ki iki yanı uçurum olan
dar bir patikada yürüyorsunuz.
O zaman adımımızı nasıl atacağımızı, ayağımızın hangi açıda ve
hangi noktaya basacağını düşünmeye başlarız. İşte o zaman
düşme ihtimalimiz de artar.Yürümek aslında karmaşık hareketler
dizisi içeren bir eylmedir ve bunların her biri üzerinde
düşündüğümüzde kolayca kafamız karışabilir.
Örneğin bir mezuniyet töreni esnasında, kalabalık önünde yürürken tuhaf yürüdüğümüzü hissetmemizin nedeni budur. Dilimiz tutulduğunda da başımıza gelen aslında aynı şeydir. Doğru kelimeleri seçerek konuşma kaygısı öyle fazladır ki, istediğimizi söylemek yerine, onu nasıl söyleyeceğimiz üzerinde fazla düşünürüz.
Bilinçaltınıza güvenin
Konuşma, yürüme, ya da bir sınav esnasında matematik formülünü hatırlama gibi becerileri kullanırken en etkili yol olan beynimizin bilinçaltı bölümünü kullanmak yerine, bilinçli bölümünü kullanırız.
İşte burada sorun başlar.
Başka bir deyişle, nefessiz kalma duygusunu gidermek için, bilinçaltımızın kabiliyetine güvenmek gerekir. Bunu başarmak, karşılaşacağımız ortamın bizim için mümkün olduğunca aşina bir ortam olması ile ilgilidir.
İngiltere’nin Olimpiyat takımının performans sorumlusu Clive Woodward’ın dediği gibi, "Neyle karşılaşacağınızı bilmediğiniz bir yüksek stres ortamına girmek insanı olumsuz etkiler. Herşeyin kontrolünüz altında olması gerekir".
Olimpiyatlara hazırlık çerçevesinde atletlerin ışık, atmosfer ve
akustik gibi konularda yarışma alanına alışması için oralarda
mümkün olduğunca çok zaman harcaması gerekir.
Ayrıca herşeyin sakin ve planlandığı gibi gitmesi için, rakiplerini
incelemeleri, yarışma öncesi rutinlerini planlamaları
gerekecektir.
Aşinalık stresi asgariye indirir
Beklenmedik bir şeyle karşılaşma riskini asgariye indirme yoluyla
strese maruz kalma ihtimali de azalacaktır. Sınavlar bakımından da
benzer bir durum sözkonusudur. Birçok öğrenci saat sınırlaması
altında çalışmaktan tedirgin olur; fakat birinin gözetimi altında
bu koşullarda makale yazma ya da problem çözme pratiği yapılmasının
büyük yararı olacaktır.
Yine birçok öğrenci heyecan nedeniyle enerjilerinin tükenmesinden yakınır; bu nedenle sınav sırasında yanına muz ve bir şişe su almak performansı arttıracaktır. Bazı öğrenciler de sınav gözetmenlerinin aşağı yukarı gidip gelmesiyle çıkan sesten şikayet eder; buna karşı da kulak tıkacı kullanmak konsantrasyon açısından faydalı olabilir. Sınav kağıtlarının düzenlemesinin ya da soru tarzlarının farklı olması da sorun yaratabilir.
Bu durumda geçmiş yılların sınav kağıtlarını inceleyerek
aşinalık kazanma yoluyla sorun çözülebilir. Elbette iyi hazırlık
yapmış olduğumuz halde hâlâ aşırı heyecan hissine kapılmak
mümkündür.
Fakat ne kadar iyi hazırlanmışsak heyecanla o kadar iyi başa
çıkabiliriz.
Kendinize telkinde bulunun
Ayrıca, olaya farklı bir perspektifle bakmaya çalışarak korktuğumuz anın aslında o kadar da önemli bir an olmadığı konusunda kendimize telkinde bulunmanın da yararı olabilir. Birçok atlet büyük maçlar öncesinde bu telkinlerde bulunurlar; bir maç öncesinde bir masa tenisçinin kendi kendisine "bu sadece kahrolasıca bir ping pong maçı" dediğini duymuştum. Bu yöntem onu sakinleştirmişe benziyordu; beni yenmişti. Stres hayatın ayrılmaz bir parçası ve bazen tökezleyebiliriz.
Fakat bilinçaltımıza güvendiğimiz ve referans noktamızı ve
perspektifimizi değiştirdiğimiz sürece nefessiz kalma sorununu yarı
yarıya çözmüş oluruz.