Sınavlar ve çocuklar

Sınavlar ve çocuklar

Sınavlar ve çocuklar

Kendilerini aşırı derecede korkuturlar. Sınav korkusunu olabildiğince abartılı yaşarlar. Sınava girdiklerinde de sınav notunu tam tahmin edemezler. Çok iyi geçti dedikleri sınavda düşük not alabilirler.Kötü geçti dedikleri sınavdan yüksek not alabilirler. Sınava girdiklerinde hep kötü not alabileceklerini düşünürler ve böyle yaptıklarında sonuç olarak ta iyi not alırlarsa kendilerini çok sevineceğini düşünürler. Bazen bu yüzden arkadaşları ve aileleri onları anlamakta zorluk çeker hatta bazen onlara kızar. Geniş olan hayal güçleri en olumsuz şeyleri de anında hayal edebilmeleri yönünde çalışabildiği için sınav konusunda kendilerini fazla ölçüde ürkütürler. Bazı çocuklar daha yoğun korku panik ve strese girebilirler. Özellikle anne babalarının onlardan daha fazla beklenti içine olduğu çocuklarında sınavda heyecan ve streslerinin fazla olduğunu biliriz. Sınavlar yaklaştıkça çocukların yanında anne babaları da heyecanlı bir bekleyiş sarar. Öğrencinin öncelikle sınavlara sistemli bir şekilde hazırlanması gerekir.

Özellikle sınava çok az vakit kala hazırlanmak değil, günü gününe hazırlanmak biçiminde bir plan senenin başına yapılır ve bu plan adım adım uygulanmalıdır. Sınavlara hazırlanmak için bilinmesi gereken ilk kural sistematik çalışmaktır. Sınavlara son bir iki ay kala çalışmak hem zihinsel hem de bedensel zorluklar yaşatabilir bu nedenle zamanı iyi kullanarak sistemli bir şekilde çalışmayı zamana yaymak gerekir. Ailelerin sınavlara hazırlanma döneminde çocuklarını her şeyden mahrum etmeleri hem çocuğun hem ailenin psikolojik durumunu olumsuz etkileyebilecektir. Örneğin aileler çocukları sınava girecek diye kendilerini de pek çok sosyal aktiviteden mahrum ederler. Evlerine misafir kabul etmezler, dostlarına gitmezler, komşularıyla görüşmezler. Sinema tiyatro gibi kültürel faaliyetleri tamamen hayatlarından çıkartırlar. Yalnız ve izole oldukları bu durumda daha agresif ve sinirli olurlar. Sınava hazırlanıyor diye çocuğa hiç TV izletmemek, hiç oyun oynamasına izin vermemek ve özellikle hiç arkadaşlarıyla olmasına ve bahçede oynamasına izin vermemek çocukta olumsuz etkiler ortaya çıkartabilecek bir tavırdır.

Sınava hazırlanan çocuk sosyal aktivitelere katılabilmeli, oyun oynayabilmeli ama bunları planlı ve programlı yapabilmelidir. Sınavı kazanamayan çocuklarda sınavın getirdiği baskı başarısızlık korkusuna dönüşür. Bu korkuya ailenin ve çevrenin baskısı da eklendiğinde çocuğun psikolojik durumu olumsuz yönde etkilenebilir. Anne babalar istemeden de olsa kendi heyecanlarını, korkularını çocuklarına geçirebilirler. Okumak isteyip de okuyamamış olan bir anne veya doktor olmak isteyip de olamamış bir baba bütün bu isteklerini ve özlemlerini çocuğunda gerçekleştirmek isteyebilir. Bu istek ok adar doruğa çıkar ki her şey sınava bağlanır. Bazen de çocuğun sınavı kazanması için çocuğa ailenin yapamayacağı veya alamayacağı ödüller bile vaat edilir. Bazı çocuklar bu korkuyu evden kaçmak, hatta canına kıyma düşüncesine kapılmaya kadar götürebilirler. Bazı çocuklar ise "anne babamızın çok zor şartlarda bizi dershaneye göndermek için dişinden tırnağından arttırdığı paraların karşılığını biz onlara veremezsek ne olur, bu hayatımızın sonu olur" biçiminde korkular geliştirirler. Pek çok psikolog ailelere sınav mı önemli, çocuklarınınız ruhsal sağlığı mı önemli? Bu soruyu öncelikle kendinize sorun demektedirler. Sınava girecek olan çocuğunuza "sınavda başarılı olursa memnun olacağınızı, ama başarılı olamazsa bunun dünyanın sonu olmadığını" anlatın. Sınav için çalıştıkları bilgiler ders yılı içinde onların derslerinde işlerine yarayacaktır.

Çocukları sıkıntıya sokan bir konu da son güne kadar yoğun ders çalışma temposunun çocukları daha fazla gerginliğe ve strese sokacağının bilinmesidir. Çocuklar ve aileler sınava o kadar kendilerini odaklarlar ki çocuğun yaşına uygun doğal, çocukluk ihtiyaçlarını göz ardı edebilirler. Örneğin oyun oynamak, gezmek gibi Sınavın son günlerinde yoğun ders çalışmaya ara vererek çocukların sınavın dışında doğal ve keyifli ortamlarda olmaları sağlanmalıdır. Örneğin çocuğunuzla birlikte lunaparka gidip eğlenebilirsiniz. Sınavları kazanmak isteyen binlerce öğrencinin arasından başarılı olabilmek isteği hem öğrenciyi hem de aileyi psikolojik olarak etkiler. Sınav stresinin, heyecanını, gerilimini en aza indirgemek başarıyı getirecektir.Örneğin Anadolu Liselerine girmek bir öğrencinin istediği üniversiteye girebilmesinin dolayısıyla gelecekteki yaşamını yönlendirecek ilk adımlardan biridir. Bu nedenle sınavlara hazırlanmak hem öğrenciyi hem de aileyi paniğe ve strese sokan bir durumdur. Günümüz öğretiminde sürekli sınavlara girmek bir koşuşturma içinde olmak öğrenci ve veliyi olumsuz etkiler ve böyle bir durumda psikolojik destek alınması gerekebilir.