Solaryum tutkunları dikkat!..

Solaryum tutkunları dikkat!..

Solaryum tutkunları dikkat!..

Dünyagöz Etiler'den Dr. Şenay Yılmaz, bu ışınlardan korunmak için solaryumdayken mutlaka koruyucu gözlük kullanılması gerektiğinin altını çiziyor.

Güneş ışınları görülebilir ışık, ultraviyole (morötesi) ve infrared (kızılötesi) ışınlardan oluşuyor. Bunların arasında göz sağlımızı en çok etkileyen görülebilir ışınlardan mavi ışınlar ve ultraviyole ışınlardır. Özellikle son yıllarda birçok kimyasal maddenin etkisiyle ozon tabakasında meydana gelen incelme nedeniyle sağlığımız için son derece tehlikeli olan bu ışınlar yeryüzüne daha fazla ulaşmaktadır.

Dünyagöz Etiler'den Dr. Şenay Yılmaz, gün boyunca uzun süre ultraviyole ışınlarına maruz kalmanın kısa dönemde gözlerde derideki güneş yanığına benzer hasar oluşturduğunu söyleyerek, “Korneadaki bu zedelenmeler genellikle ağrılıdır. Bulanık görmeye yol açar ve birkaç gün içerisinde iyileşebilmektedir” dedi.

Ultraviyole seviyesi nerelerde artar?

Ultraviyole ışınların göz üzerindeki esas ciddi olumsuz etkilerinin uzun dönemde görülebileceğini ifade eden Dr. Şenay Yılmaz, şunları söyledi: “Sürekli ultraviyoleye maruz kalmakla ortaya çıkan maküla (sarı nokta) dejenerasyonu, solar makulopati, pterjiyum, katarakt ve göz kapaklarını kaplayan deride ve konjonktiva tabakasında kanser oluşumuna neden olduğu bilinmektedir. Güneşe maruz kalınma derecesini artıran faktörler ultraviyole ışınlarının göze verebileceği hasarı artırabilmektedir. Ultraviyole etkisi karda, kumda ve suda daha fazladır. Deniz seviyesine göre yükseklik arttıkça ultraviyole seviyesi artar. Açık renkli gözlere ve deriye sahip kişiler ultraviyole açısından daha fazla risk taşır.”

Dr. Şenay Yılmaz, ultraviyole ışınlarnının saat 10.00 ile 16.00 arasında en yüksek seviyede bulunduğunu hatırlatarak, “Ultraviyolenin en kuvvetli geldiği dönem ilkbahar ve yaz aylarıdır, sonbahar ve kış aylarında ultraviyole seviyesi düşer” diye konuştu.

Çocuklar da risk grubunda

Dr. Şenay Yılmaz, güneşle temasta bulunan herkesin bu zararlı ışınlara karşı gözlerini koruması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Ancak özellikle açık renk gözlüler, makula dejenerasyonuna genetik eğilimi olanlar, gözlerinden herhangi bir cerrrahi operasyon geçirmiş olanlar ve lazer tedavisi görmüş olanlar yüksek risk grubunu oluşturmaktadır. Çocukların göz merceğinin ultraviyole ışınları süzebilme yeteneğinin yetişkinlere göre az olması nedeniyle çocuklar da yüksek risk grubuna girmektedir.”

Eğer gözlük takılmazsa…

Dr. Şenay Yılmaz, insanın güneşe bakmaya çalıştığı zaman, kornea ve göz içi merceğinin ultraviyole radyasyonunu emebileceğini ifade ederek, sözlerini şöyle bitirdi:
“Doğal güneş ışığına maruz kalmak gözü savunma mekanizmasına iter. Bu da göz bebeklerinin küçülmesi ve gözlerinin kısılması demektir. İnsan solaryuma girince kontrollü koşullarda ultraviyole radyasyona maruz kalır ve göz savunması en düşük seviyededir. Solaryumda gözlük takmadığınız zaman oluşabilecek göz rahatsızlıklar fotokeratit ve konjonktivittir. Konjonktivit göz kapaklarının iç yüzeyiyle skleranın bir kısmını örten ince zar olan konjonktivanın yanmasıdır. İki durum da ağrılı güneş yanığı gibidir. Solaryumda güneşlenmek için, göz koruması şarttır. Mutlaka koruyucu gözlük kullanmak gerekir.”


SÖZCÜ İNTERNET SİTESİ


Konular Kadın / Bakım