Sosyal medyanın filozofu ...
SOSYAL MEDYANIN FİLOZOFU İBRAHİM TATLISES!
Son günlerin modası, gırtlağına kadar medyada olanlar da bir isyan, bir isyan, heyt hüyt ve sanki 'bir şey yazın kafa tutayım, hır çıkarayım' hali. Bu güne kadar gık etmeyenlerde bir itiraz hali!
Mevzuu medyadan yararlanıp şimdi birden 180 derece manevra yapanlar. İyiydiniz, ne istedinizde vermediler serisi yıldızlarından biridir İBO...
Tatlıses 'Derya Tuna ile barıştı' haberine bozuk atmış ve özetle bayağı ince ayar vermiş medyaya...
Zaten bu aralar gırtlağına kadar medyada olup ayar veren verene İbrahim Tatlıses’den başlayalım FİLOZOF İBO diyor ki;
'Ne demek ya barıştı? Sanki biz küsüz de, barışmışız. Bu saatten sonra Derya Hanım ile neden küselim? Küsersek de eğer; her ailede olur böyle şeyler insanız... Derya Hanım çocuğumun anasıdır, benim de başımın tacıdır ayrıca bütün çocuklarımın anaları baş tacımdır!"
Bu ne böyle sanki Burnei Sutanı eşleri ile ilgili Matbuata ültimatom yayınlıyor! Bu kadar seviyorsan ayrılmasaydın seve seve mi ayrıldın yoksa ayrılınca mı sevdin bu hatunları?
Devam edelim gitgide karşımızda filozoflaşan bir İbo göreceğiz:
'Kendi barıştığı için Murat Dalkılıç'a da çağrı yaptı'... Yaparım çünkü ben barıştan yanayım, barışı da seven biriyim.
Ne mutlu barışı sevenlere keşke elimden gelse de tüm dünyadaki kavgaları, savaşları durdurabilsem ah "keşkem keşkem" ama malesef durmuyor.
Burada filozof araya kendi şarkısının reklamını sokmuş, ezik sözler ah kafelere gitseydim, diskolarda eğlenseydim derken 'Ah Keşkem Korosu’... Yahu ne alaka?
'ARAKAN'da olanlar beni insanlığımdan utandırdı.’
Be adam Müslümanların yoksulluğuna yeni mi utandın?
ABD'nin bitmeyen oyunlarına, McDonald's reklamı yapan oğlun, ABD dönüşü üzerinde ABD bayrağı
t-shirt giyen sen değil miydin?
Saniyen, Derya Tuna, Murat Dalkılıç'dan nasıl Arakan'a geldin be birader, ne alaka be kardeşim?
'Madem ben insanım o zaman ARAKAN'dakiler kim?' diye soruyorsun, Arakan'ı biliyoruz da, hakikaten sen kimsin merak ediyoruz artık açıkla.
Ama neredeee! Hemen yine kendine dönüyor, malum bu arkadaşlar kendilerinden bahsetmeden 10 dakika duramazlar ve hemen herşeyle kendileri ile alaka kurarlar şekilde görüldüğü gibi burada da Arakan'la kurmuş. Nitekim yazı şöyle devam ediyor:
'Sonuç olarak ben çocuklarımı seviyorum, onların annelerini de severim hepsinin bende hakkı var. Hepsinden haklarını helal etmelerini isterim. Ben hem küserim, hemde barışırım kime ne bundan?
Sizleri ne alakadar eder? Top bizim saha bizim İster gol atarım, ister topu taca atarım. Kime ne bundan belki hakem penaltı verecek, nerden bilecesiniz?‘
Haydaa Arakan'dan futbola! Sen atmışsın atacağın golleri zaten şimdi uzatmalarda hala gol istiyorsun da... Saha senin değil artık anla bunu 80 milyon var, unuttun galiba...
Sacit ASLAN
Son günlerin modası, gırtlağına kadar medyada olanlar da bir isyan, bir isyan, heyt hüyt ve sanki 'bir şey yazın kafa tutayım, hır çıkarayım' hali. Bu güne kadar gık etmeyenlerde bir itiraz hali!
Mevzuu medyadan yararlanıp şimdi birden 180 derece manevra yapanlar. İyiydiniz, ne istedinizde vermediler serisi yıldızlarından biridir İBO...
Tatlıses 'Derya Tuna ile barıştı' haberine bozuk atmış ve özetle bayağı ince ayar vermiş medyaya...
Zaten bu aralar gırtlağına kadar medyada olup ayar veren verene İbrahim Tatlıses’den başlayalım FİLOZOF İBO diyor ki;
'Ne demek ya barıştı? Sanki biz küsüz de, barışmışız. Bu saatten sonra Derya Hanım ile neden küselim? Küsersek de eğer; her ailede olur böyle şeyler insanız... Derya Hanım çocuğumun anasıdır, benim de başımın tacıdır ayrıca bütün çocuklarımın anaları baş tacımdır!"
Bu ne böyle sanki Burnei Sutanı eşleri ile ilgili Matbuata ültimatom yayınlıyor! Bu kadar seviyorsan ayrılmasaydın seve seve mi ayrıldın yoksa ayrılınca mı sevdin bu hatunları?
Devam edelim gitgide karşımızda filozoflaşan bir İbo göreceğiz:
'Kendi barıştığı için Murat Dalkılıç'a da çağrı yaptı'... Yaparım çünkü ben barıştan yanayım, barışı da seven biriyim.
Ne mutlu barışı sevenlere keşke elimden gelse de tüm dünyadaki kavgaları, savaşları durdurabilsem ah "keşkem keşkem" ama malesef durmuyor.
Burada filozof araya kendi şarkısının reklamını sokmuş, ezik sözler ah kafelere gitseydim, diskolarda eğlenseydim derken 'Ah Keşkem Korosu’... Yahu ne alaka?
'ARAKAN'da olanlar beni insanlığımdan utandırdı.’
Be adam Müslümanların yoksulluğuna yeni mi utandın?
ABD'nin bitmeyen oyunlarına, McDonald's reklamı yapan oğlun, ABD dönüşü üzerinde ABD bayrağı
t-shirt giyen sen değil miydin?
Saniyen, Derya Tuna, Murat Dalkılıç'dan nasıl Arakan'a geldin be birader, ne alaka be kardeşim?
'Madem ben insanım o zaman ARAKAN'dakiler kim?' diye soruyorsun, Arakan'ı biliyoruz da, hakikaten sen kimsin merak ediyoruz artık açıkla.
Ama neredeee! Hemen yine kendine dönüyor, malum bu arkadaşlar kendilerinden bahsetmeden 10 dakika duramazlar ve hemen herşeyle kendileri ile alaka kurarlar şekilde görüldüğü gibi burada da Arakan'la kurmuş. Nitekim yazı şöyle devam ediyor:
'Sonuç olarak ben çocuklarımı seviyorum, onların annelerini de severim hepsinin bende hakkı var. Hepsinden haklarını helal etmelerini isterim. Ben hem küserim, hemde barışırım kime ne bundan?
Sizleri ne alakadar eder? Top bizim saha bizim İster gol atarım, ister topu taca atarım. Kime ne bundan belki hakem penaltı verecek, nerden bilecesiniz?‘
Haydaa Arakan'dan futbola! Sen atmışsın atacağın golleri zaten şimdi uzatmalarda hala gol istiyorsun da... Saha senin değil artık anla bunu 80 milyon var, unuttun galiba...
Sacit ASLAN