Terör korkusu toplu taşımayı boşalttı!..

Kentteki trafik iki gündür iyiden iyiye çıldırmış durumda. Özellikle pazartesi günü iki yaka arasında ulaşım 4 saate çıktı. Diğer yandan sabah ve akşam saatlerinde hıncahınç dolu olan toplu taşıma araçlarında dikkat çekici bir tenhalık var...

Terör korkusu toplu taşımayı boşalttı!..
Habertürk Gazetesi'nden Nagihan Alan'ın haberi...

Önceki gün İstanbul’da sabır zorlayan trafik krizlerinden biri daha yaşandı. Vatandaşlar arasında Sabiha Gökçen’den Avrupa yakasına 4.5 saatte gelenler de vardı. Araçlar yollara döküldü.

İstanbullular olarak trafiğe alışkınız belki ama bu kez dikkatimizi çeken nokta trafikteki toplu taşıma araçlarının her zamankinden boş olmasıydı. Bu da akıllara pazar günü Ankara’da Güvenpark otobüs durağında yaşanan kanlı terör saldırısının toplu taşıma tercih edenleri araçlarına yönlendirmesi ihtimalini getirdi.

İETT’den günlük yolcu sayısındaki düşüşe yönelik bir bilgi gelmedi ama durum aklımızda soru işareti bıraktı. Biz de İstanbul’un en işlek yerlerinden Taksim’de, İETT ve metro kullanan vatandaşlarla ve güvenlik görevlileriyle konuştuk. Gördük ki patlamanın tedirginliği gerçekten de hissediliyor.

METRODA ARAMA VAR!

Taksim otobüs durakları en yoğun olduğu 18.00-19.00 saatleri arasında daha tenhaydı. Hıncahınç vatandaşlarla dolan duraklarda yolculara sorduk. Patlamanın etkisiyle insanların araçlarını tercih ettiğini söyleyen yolcular hemfikir olarak, “Aracımız olsa biz de toplu taşımayı tercih etmezdik” diyorlar.

Taksim metroda saat 18.30’da güvenlik görevlileriyle konuştuk. 40 dakika boyunca en yoğun saatte metroyu gözlemlendik. Yolcuların tedirginliklerini dinledik.

İETT ve metro kullananların ortak noktası korktukları fakat araçları olmadığından mecburen toplu taşıma kullanmalarıydı. Öyle ki güvenlik görevlilerinin de şüphelilere göz açtırmadığını gördük. Görevliler güvenlik önlemlerini artırdıklarını ve aramaları genişlettiklerini söyledi.

VATANDAŞA SORDUK: ŞÜPHELİ ANLARDA NE YAPIYORSUNUZ?

-Metroya büyük bir valizle binen birini görünce ve görünüşü güven vermeyince vagon değiştiriyorum.
-Elinde siyah çanta olan korkutuyor, uzaklaşıyorum.
-Zayıf olduğu belli olan ve göbeği biçimsiz çıkanları endişelenerek güvenliğe bildiriyorum.


METRODAKİ GÜVENLİK GÖREVLİLERİ ANLATTI: 'ŞÜPHELİLERİ NASIL TANIRIZ?'

-Göz temasından kaçınırlar
-Gergin olurlar ve üzerindekilere sıkı sıkıya sarılırlar
-Turnikeleri izlerler
-Terlerler
-Uzaktan süzerler

UZMANLAR DA TOPLUMUN ENDİŞESİ HAKKINDA KONUŞTU: 'EVE KAPANACAK DEĞİLİZ'


Sosyolog Korkmaz Sural YESODER Yönetim Kurulu Başkanı: Birlik ve beraberlik en önemli anahtar
Toplumumuzda birlik ve beraberliğe yönelik gerçekleştirilen bu eylemler hayatımızı sosyal ve psikolojik olarak etkiliyor elbette ama bu işin anahtarı da birlik ve beraberliktir.

Vatandaşların toplu taşıma araçlarını kullanmaktan vazgeçmesi İstanbul’da ulaşım başta olmak üzere hayatımızın birçok alanını etkiliyor. Bizlerin sosyal olarak olumlu seçenekleri dikkate alması ve birlik beraberlik ve ortak akıl duygusuyla hareket etmesi gerekiyor. Bu unutulmamalı.

Trafik Psikoloğu Prof. Dr. Yeşim Yasak: "Otoriteler güven verici konuşmalı"

Bunlar normal tepkiler ama bir travma. Trafik psikolojisinin dışına taştı durum. Öğrencisi öğretmenine “Çok korkuyorum derse gelemiyorum” diyor. Farklı bir kaygıdan bahsediyoruz. İnsanların arabalarını tercih etmesi bu kaygıdan korkudan. Yönetenlere çok iş düşüyor. Güven verici şeyler duymuyoruz.


Trafik düzenlemesiyle ilgili teröre karşı ne gibi önlemler alınıyor bilgi alabilirsek yolcular ve sürücüler olarak o zaman davranışlarımızı biçimlendirebiliriz. Ama şu an nasıl güvenlik önlemi alınıyor bir fikrimiz yok.

En önemlisi otoriteler; emniyet, içişleri halka bilgi vermeli, nerelerde nasıl koruma sağlıyorlar, vatandaş kendini nasıl koruyacak anlatmalı, güven verici konuşmalı. Moral vermeli. Yönetenler de zor durumda. Onlara da yol gösterilmeli. Gerekirse danışmanlık almalılar?

Uzman Klinik Psikolog Ebru Yazıcı: "Eve kapanmamak önlem almak gerek"

İnsanlardaki bu endişe yerinde bir tepki. Çünkü ortada korku yaratacak somut bir durum var. Bu gerçeklik hepimizi her an bulabilir korkusuyla yaşanmaz. İzole olup eve kapanmak çözüm değil.

Kalabalık yerlerden kaçınmak belki kendi bireysel önlemimiz olabilir ama bu aşamada yetkililerin güven verici ve bilgilendirici konuşmaları gerekiyor. Toplumsal rahatlamayı yönetenler sağlayabilir ancak. Toplumu bilgilendirip endişelerini gidererek, güvenlik önlemlerini anlatıp kaygılarını gidererek...

‘Duraklardaki bekleme kapasitesi arttıkça zarar görenlerin sayısı da artıyor’

Ankara’daki kanlı saldırının ardından kent merkezlerindeki güvenlik ve istihbarat tartışmalarını değerlendiren Atılım Üniversitesi siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin, “Karşı karşıya kalınan durumda kent merkezlerimizde ve kamusal alanlarımızdaki tasarım, düzenleme ve alınan güvenlik önlemlerindeki eksikliğin payı büyük. Kamusal alanlar Otomobil odaklı bir ulaşım anlayışıyla transit trafiğe açıldı. Yan yana, hiçbir tasarım ve güvenlik önlemi alınmamış toplu taşıma durakları, kapasitesi üzerinde kullanılan bekleme alanları, terör olaylarında zarar gören insan sayısının ne yazık ki artmasına sebep olmaktadır. Bir tasarım şart’’ dedi.