TikTok çocukların beynini formatlıyor

Tekrarlayan belli sesler, hem işkence metodu olarak, hem de beyin yıkama tekniklerinde kullanılır...

TikTok çocukların beynini formatlıyor

Sürekli TikTok'da vakit geçiren ve aynı seslere maruz kalan çocuk/ergenlerin bakışlarının zaman zaman bomboş/anlamsız olduğunu fark ettiniz mi? Sorgulamayan beyinler yetiştirmek için güzel bir metod.

Bu konu uzun zamandır araştırmak istediğim, dikkatimi celbeden bir konuydu. Çünkü bir nöroloji hekimi olarak, beynin çalışma prensiplerine hâkim olduğumdan, TikTok ve benzeri (Instagram Reel videoları gibi) hızlı geçiş sağlayan içeriklerin, dikkat süreleri üzerine negatif etkide bulunacağını tahmin edebiliyordum. Fakat merak ettiğim başka bir konu daha vardı. O da bu videolardaki tekrarlayan sesler. Bu videolar ortalamada 15-60 saniye gibi. Ve içerik sizin ilgi alanlarınıza göre belirleniyor. Çünkü yapay zeka sizin seçimlerinize göre 'For You Page' hazırlıyor. Yani tamamen size keyif vereceğine emin olunan içerikler önünüze düşüyor. Haliyle çok kısa olan bu videoları tekrar tekrar dinliyorsunuz. Bir örnek vermem gerekirse ritmik bir şekilde defalarca 'oh no, oh no no no no no' gibi seçilmiş melodiler duyuyorsunuz. Melodiden ziyade bir ritm gibi.

Beyin dalgaları ritmik uyaranların etkisiyle değişim gösterir. Ritmik ses uyaranları işkence yöntemi ya da beyin yıkama tekniklerinde kullanılır. Ama mesela klasik müzik ve diğer kaliteli müzik türleri beyin dalgalarının hepsini senkronize edip, sakin ve huzurlu bir ruh haline vesile olur. Bu konudaki mevcut bütün çalışmaları taradım. Öncelikle belirteyim ki çok az çalışma var. Çünkü olayın ticari boyutu da var, kimse riske girmiyor.

Birkaçından bahsedeceğim. 2019'da Nature Communications dergisinde yayımlanan bir araştırmada, 2013'de Twitter'da öne çıkan başlıklar ortalama 17,5 saat aynı kalırken 2016 yılında bu başlıkların ortalama 11,9 saat aynı kaldığı saptanmış. Eminim şimdi bu süre çok daha azalmıştır. Bu da dikkat sürelerinin kısaldığını gösteriyor.

Gelelim TikTok konusuna. Ben ileride en çok probleme yol açanın TikTok ve benzeri uygulamalar olacağını düşünüyorum. Şu an için en çok hissettiğiniz çocuklarınızın dikkat süresinde azalma, konsantre olamama, bir işi sona erdirememe, vurdumduymazlık/umursamazlık, hiçbir şeyle mutlu olamama, sürekli haz halini devam ettirmek için her an yeni bir şey almanız gerekmesi.

Çünkü haz aldığı konularda önüne serilen koca bir dünya var. Ve bu dünyada haz aldığı her konudan saniyeler bazında tadıyor, hemen değişiyor. Beyin, davranış kalıplarını böyle geliştirir. Eğer böyle bir paterne alışırsanız, beyniniz hayatınızın birçok alanına bunu yansıtacaktır. Erişkin beyni ve çocuk/ergen beyni arasındaki en büyük fark, birinin henüz gelişim aşamasında olmasıdır. Bu yüzden tehlike çocuklarımız için daha büyük.

Hatta yapılan bir çalışmada nörolojik bir rahatsızlık olan Tourette Sendromunun kız çocukları arasında yayılmasında TikTok etkisinden şüphelenilmiş. Geçtiğimiz yıl Movement Disorders Clinical Practice dergisinde yayımlanan araştırmada, Tourette Sendromu gelişen altı kız çocuğunun hepsinin TikTok'da viral olan Tourette Sendromu taklidi yapan TikTok fenomenlerini defalarca izlediği tespit edilmiş.

Peki TikTok müziğinin sürekli tekrarlanmasının beyin üzerine etkilerini biliyor muyuz? Şimdi söyleyeceklerim biraz spekülasyon olacak ama ünlü nörolog Ramachandran der ki "Bilimde önce belli bilgilerimize dayanarak speküle etmezsek, test edip gerçeklere ulaşamayız" Yukarıda da belirttiğim gibi tekrarlayan belli sesler, hem işkence metodu olarak, hem de beyin yıkama tekniklerinde kullanılır. Sürekli TikTok'da vakit geçiren çocuk/ergenlerin bakışlarının zaman zaman bomboş/anlamsız olduğunu fark ettiniz mi? Sorgulamayan beyinler yetiştirmek için güzel bir metod. Çocuklarınızı teknolojiden ve gelişmelerden uzak tutamazsınız ama zamanını kısıtlayabilirsiniz. Benim de 13 yaşında bir kız çocuğum var. Konunun porfesyoneli olmam dışında bu konuda fazlaca araştırma yapmamın bir nedeni de budur. Ben bu makalelerin hepsini kızıma da gönderiyorum. Böylece ona 'yapma kızım!' demek yerine, ona verebileceği zararları bilimsel makalelerden okuyup kendi iradesini kullanmasını bekliyorum.

Genelde işe yarıyor. Bu konuda yapabileceklerimiz konusunu başka bir yazıya bırakalım.

DR. SEVDA SARIKAYA / AKŞAM GAZETESİ