Toprak Can Adıgüzel: "Sevmek Zamanı erken final yaptı, çünkü..."
"Alev Alev", "Kalp Yarası" ve son olarak "Sevmek Zamanı" adlı dizilerde izlediğimiz Toprak Can Adıgüzel içini döktü.
Oyunculuk hayalini kurduğunuz bir alan mıydı?
Aslında oyuncu olmak gibi bir niyetim yoktu. Lisedeyken arkadaşlarım gidiyor diye bende tiyatro kulübüne katılmıştım. Tabii seyircilerden aldığım o canlı reaksiyonda hoşuma gitmeye başlamıştı. Sonra okul değiştirdim. Tiyatroyu bırakmadım ama diğer okulda da bir arkadaşım ile müzik yapmaya başladık. Üniversiteyi de müzik alanında okumak istedik. İki yıl hazırlandık. İlk yıl olmadı ikinci yıl vazgeçtim ve oyunculuk okumaya karar verdim. Bunun içinde İstanbul'a geldim. Ama konservatuvara girmek için ne yapmalıydım bilmiyordum. Sadece oyuncu olmak istiyorsam bu eğitimi almam gerektiğini biliyordum. İki farklı yerde oyunculuk eğitimi aldım. Sonra Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü'nde okudum.
Neden özellikle konservatuvar okumak istediniz?
Oyuncu olmak için yolun konservatuvardan geçtiğini düşünüyordum. Bir şey yapacaksam onun altını doldurmalıyım. Özellikle de tiyatro yapmayı istediğim için bu eğitimi almalıydım. Sektörde alaylı birçok isim var. Onların benzini ile bizimki aynı değil diye düşünüyorum. Gerçi okulunu okumadığı halde yeteneği olan ve bunu geliştirerek çok güzel işler ortaya koyan isimler var. Kıvanç Tatlıtuğ mesela... O kadar güzel işler yapıyor ki benim her anlamda feyz alacağım bir isim. Kendisini çok güzel işledi, çok emek verdi. Okulda okurken illa oyuncu olacaksan konservatuvar eğitimi alacaksın düşüncesi bende çok daha yoğun idi. Sektöre girince okulunu okumadıysan bu işi yapamazsın diye bir şey yok bunu gördüm. Bu anlamda kendini işlemek önemli.
Okul bitince profesyonel anlamda ilk işiniz hangisiydi?
Ben o yıllarda dizilerde yer almayı hiç düşünmemiştim. Hayalim tiyatro sahnesiydi. Okuldayken daha idealist oluyorsunuz. Hatta mezun olunca İzmir'e dönüp küçük bir tiyatro kurup yanına bir de kafe açıp hayatıma devam etmek istiyordum. Ama hem hocalarım hem de arkadaşlarım burada kalmam gerektiğini söyledi. Sonra Benim Adım Feuerbach oyununa dâhil oldum. Çok büyük bir tecrübeydi. Karşımda Selçuk Yöntem gibi bir oyuncu, yönetmenimiz ise yine usta isim Ayşenil Şamlıoğlu. Haftanın dört günü oynardık. Bütün Türkiye'yi gezdik diyebilirim. Selçuk abi ile oynamak bana hem sahnede hem sosyal hayatta çok şey kattı.
Yak Bunu adlı oyunla yolculuğunuza devam ettiniz...
Benim Adım Feuerbach iki sezon devam etti. O arada Yak Bunu'ya da başladım. 4 kişilik kadrosu olan farklı bir oyun idi. Alternatif bir sahnede 100 kişiye oynamak çok farklı bir tecrübe oldu. Orada eşcinsel bir karaktere hayat veriyordum. Dram içinde bir komedi karakteri idi. Başlarda yapamayacağım diye düşündüm ama ortaya keyifli bir iş çıktı. Pandemi araya girince oyun da bitti.