TUĞBA ÖZAY'DAN BİR ALBÜM HİKAYESİ
Güneşli bir İstanbul günü, aylardan Temmuz sevgili Gani Şavata ile başrollerini paylaştığımız filmin müziklerini dinlemek üzere Taksim dolaylarında bir stüdyoya gidiyorum.
Kavurucu sıcağın yaktığı İstanbul her zamanki yoğun trafiğini
yaşıyor. Nihayetinde verilen adresi buluyoruz. Stüdyodan içeri
girdiğimde önce bir tanışma faslı... İçimden diyorum ki ’’böyle
küçük bir stüdyodan ne kadar büyük işler çıkar ki ?’’...Bu konuda
yanıldığımı daha sonra anlayacağımı bilmeden, derken filmin
müziklerini dinlemeye koyuluyoruz. Daha ilk tınıda etkilenmeye
başlıyorum müzikten... bir daha bir kez daha ve sonunda bitiyor
müzikler, tebrik ediyorum ustayı.. tüdyodan ayrılma vakti, tam
kapıdan çıkmak üzereyken dönüyorum
arkama..
-Hocam pardon isim neydi
-Saffet..
-Hocam yazdığım şiirler var mümkünse birkaç tanesini stüdyonuzda
okuyabilirmiyim ?
-Tabii neden olmasın, diyor usta kibarca..
Hemen okuma yerine giriyor, mikrofonu boyuma göre ayarlıyor.
Hatta aramızda esprili bir konuşma geçiyor:
-Tuğba hanım ilk kez bu kadar uzun boylu bir insan geldi buraya
diyerek.
Ve ben heyecanla renklerin dilini anlattığım albüme de adını
verecek olan armoni adlı şiirimi okuyorum tek seferde.. Ardından
bir iki tane daha.. Daha sonra bu kayıtları almak üzere
vedalaşıyoruz Saffet hocayla. Birkaç gün sonra telefonum çalıyor,
arayan Saffet hoca..:
-Tuğba hanım Armoni adlı şiirinizi besteledim. Dinlemek
istermisiniz ?.. İstermisiniz ne demek büyük bir heyecanla
koşuyorum stüdyoya.. Aman tanrım bu nasıl bir müzik..
-Yorumlayan bayan kim ? Harika seslendirmiş..
-Eşim İlkay..
-Bravo, doğrusu hiç beklemiyordum.. EEE ne yapsak girelimmi bu
yola birlikte? Kimden şarkı alacağız?
-Tuğba hanım sizin kimseden şarkı almanıza gerek yok sözleriniz
enfes.. Bu sözler herkesin
yazabileceği sözler değil..
-Tamam hocam ben diğer şiirlerimi de okuyayım...
Veeee başlıyor bütün hikayeee.. Ben yazıyorum, Saffet, ilkay ve
Göksel sözlere müzikle ruh katıyor. Sözler daha bir anlam kazanıyor
gittikçe.. İlkay bir yandan şarkıları seslendiriyor dinlemem için o
şahane sesiyle.. Ve sevgili babam, en iy dostum, ona dinletiyorum
bir akşam şarkılarımı heyecandan kendimi duvarın ardına
gizleyerek.. Dinledikten sonra;
- İşte.. Bir sanatçı böyle olmalı, üretmeli, okumalı, duruş
sergilemeli, kendini geliştirmeli.
Sen bunu başaracaksın kızım yolun açık olsun
derken gözleri doluyor.
Beni her zamanki gibi cesaretlendiriyor ama hatam varsa da onu
düzeltmem gerektiğini söyleyerek.. Ve bana iki şiirini hediye
ediyor. Sevgili ilkay da ilk beste denemesini bu şiirlerle
gerçekleştirip kendini bu anlamda keşfediyor ve maraton çok yorucu
bir hal alıyor... Besteler, provalar, okumalar, aranjeler,
enstrümanlar derken bu küçük ekip büyük işler çıkarmaya başlıyor o
küçük stüdyodan. Sevgili anneciğim de beni hiç yalnız bırakmıyor
her zaman olduğu gibi... sağolsun fedakar annem bir çok kez
stüdyoda sabahlıyor bizimle.. Desteklerini hiç esirgemiyor
biricik ailem..
Ve sevgili eşim.. Beni cesaretlendiren, yaptığımız çalışmanın ne
kadar kaliteli olduğunu vurgulayan hatta daha sonraki süreçte
dünyaya açılmalısın diyerek beni onurlandıran sevgili eşim
Ludovic..
Ve ekibimiz giderek büyüyor.. Yeni dostlar katıyoruz yolumuza..
Cefakar, fedakar, dürüst adam sevgili menajerim Metin Özaydınlı,
gecenin üçü sabahın beşi demeyip yıllardır yanımda yer alan can
dostum Necdet, evin kızı asistanım Melike,basın danışmanım sevgili
Kadir, makyörüm müthiş yetenek Ensar, klip yönetmenim pozitif adam
Tamer Aydoğdu ve ordusu... Fotoğraf sanatçısı dostlarım dahi çocuk
Zeynello Abidino (ben kendisine bu isimle hitap ederim) yıldızı
yeni parlayan ve hiç sönmeyecek olan mavişim Özlem Poyrazoğlu..bana
inanan, Türkiyenin en saygın müzik şirketletlerinden Seyhan Müziğin
değerli ismi sevgili Bülent Seyhan... Kostümlerim konusunda destek
veren dünyaca ünlü tasarımcı bayan Alberta ferretti, italyanın moda
devi dondup ve sahibi sevgili lorenzo.. İlk günden beri beni
destekleyen benimle ağlayıp benimle gülen dostlarım ve sayamadığım
daha nice arkadaşlar.. Değdi be.. Sabahlara dek çalışmamıza onca
strese, sinire, küsmelere, duraklamalara, zorluklara, şarkıları
yüzlerce kez dinlemelere, sıcaktan bayılmalara, soğuktan donmalara
cidden değdi... Biricik ailem ve tüm emekçi dostlarıma sonsuz
teşekürlerimle..
Yarınlarımız aydınlık olsun,birlikte yol almak ümidiyle nice müzik
dolu günlere..
N.Tuğba Özay