Tülin Enbiyaoğlu'ndan acı haber geldi
İzmir’deki bir huzurevinde yaşamını sürdüren ve arkadaşı tarafından mirasına konulmak için defalarca kaçırıldığı iddia edilen milyoner Tülin Enbiyaoğlu'nun Muğla’da tedavi gördüğü hastanede 4 gün önce öldüğü ortaya çıktı.
Sözcü Gazetesi'nden Yaşar Anter'in haberine göre İzmir'deki bir huzurevinde yaşarken arkadaşı Mehmet Nabi Akaydın tarafından mirası el konulacağı iddiasıyla kaçırıldığı belirtilerek kızları tarafından güvenlik güçlerine ihbarda bulunarak yakalanması istenilen 86 yaşındaki milyarder Tülin Enbiyaoğlu'nun 4 gün önce tedavi gördüğü Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdiği ortaya çıktı.
‘CENAZESİNİ 4 GÜN ALMADILAR’
Sözcü Gazetesi'ne açıklamalarda bulunan Enbiyaoğlu'nun arkadaşı 62 yaşındaki Mehmet Nabi Akaydın “Tülin hanım ile Bodrum'daydık sonra aniden rahatsızlandı. Yaşlılığa bağlı ve böbrek rahatsızlığı nedeni ile O'nu Muğla'ya hastaneye getirdim. Son nefesine kadar yanındaydım. 4 gün önce yaşamını yitirdi, o günden beri mirası peşinde koşanlar gelip cenazesini almadılar. Bugün cenazeyi aldılar.
Denizli'de eşi Neziyi beyin yanına defnedeceklerini söylediler. Çok üzgünüm değerli bir dostum ve arkadaşımı kaybettim. Bu acılar içerisinde bile hala miras tartışması devam ediyor, 17‘sinde benimde katılacağım mahkeme var. Benim kimsenin veya Tülin hanımın parasında pulunda gözüm yok” diye konuştu.
‘ZORLA HUZUREVİNE KAPATTILAR’ DEMİŞTİ
İki çocuk 5 torun sahibi Tülin Enbiyaoğlu 1 Aralık 2021 tarihinde arkadaşı Akaydın ile birlikte Sözcü Gazetesi'ne verdiği röportajda yaklaşık sekiz ay önce kızı ve torunları tarafından kimlik kartları, parası, telefonu ve banka kartlarına el konularak kandırılıp huzurevine yerleştirildiğini belirterek şunları söylemişti:
“Çocuklarım ve torunlarım mirasın peşine düştü, beni zorla huzurevine kapattılar, özgürlüğümü yaşamak istiyorum, para pul benim, kimseye hesap vermem, mirasım peşinde olan çocuklarımı ve torunlarımı mahrum bırakıyorum. Beni kandırdılar ve huzurevine götürdüler. Telefonum param hiçbir şeyim yoktu. Geçmişte kendilerine verdiğim vekalet ile hem üç ayda aldığım 20 bin TL. hem de bankadaki yaklaşık 700 bin TL. yi aldılar. Şimdi o vekaleti iptal ettim.
Mal varlığımın kullanımı şu anda benim elimde. Öncesinde benim paramı bana harcatmıyorlardı. Benim huzurevinde yaşamaya ihtiyacım yok ki. Beni huzurevinden Nabi kaçırmadı. Bana şu anda hayatta ondan başka bakan, yardım eden, ilgilenen yok. Herkes mirasımın peşine düşmüş durumda. Nabi bey Hilton'un müdürlüğünü yapmış değerli bir insan beni nasıl kaçırır. Bunların hepsi iftira ve hukuk önünde hesabını soracağız.”