Türkiye güzeline profesyonel destek
Miss Turkey 2012 birincisi model Açalya Samyeli Danoğlu'nu Dünya Güzellik Yarışması'na hazırlayan Cansen Yeni, "Bence Açalya'nın yarışmadaki şansı çok yüksek. Hem güzel, hem eğitimli" diyor.
Daha önce Dünya Güzellik Yarışması'na katılacak kızlar
için böyle bir çalışma yapılmış mıydı?
Cansen Yeni:
Bildiğim kadarıyla bugüne kadar yapılmadı. Böyle bir çalışma ilk
defa Açalya ile yapılıyor.
Açalya Samyeli Danoğlu: Sanırım önlerine böyle bir fırsat çıkmamış,
onlar da çabalamamış. Ben bu konuda çok şanslıyım. Cansen Hanım
sadece fiziksel anlamda değil; bu sektörde yıpranmamam ve doğru
adımlar atmam için çok önemli tavsiyelerde bulunuyor.
KONTROLÜMDE OLACAK
Ne kadar süredir çalışıyorsunuz?
C.Y.: Yaklaşık bir ay
kadar oldu. Biz kısa süre içinde yapabileceğimizin en iyisini
yapmaya çalışıyoruz.
Neler yapıyorsunuz?
C.Y.: Öncelikle cildi iyileştirmekle başladık. Yarışmanın stresi
nedeniyle Açalya'nın yüzünde sivilceler oluşmuştu, onları giderdik.
Cilt soyma işlemi yaptık. Cilt temizleme malzemelerine dikkat
ediyoruz. Cambridge besin testini uyguladık. Bu esnada neye karşı
alerjisi olup olmadığına baktık. Diyetini ayarladık ve hızla kilo
vermeye başladı. Selüliti yok, fiziği çok düzgün ama bakım olsun
diye 'bio kavitasyon' uygulaması yaptık. Hemen her gün 'bio
kavitasyon'a giriyor. Bu esnada sporunu da yapıyor.
Kamp sürecinde de çalışmanız devam edecek mi?
C.Y.: Hep kontak halinde olacağız. Burada olmasa bile tek tek ne
yedi, ne yaptı öğreneceğim. Türkiye'ye döndükten sonra da
programımıza sadık kalacağız.
A.S.D.: Yarışma için Moğolistan'da bulunacağım dönemde de Cansen
Hanım'la iletişim halinde olacağız. Benim için özel bir diyet
programı hazırladı, kamp sürecinde de devam edeceğim. Cansen Hanım
bana özel ürünler verdi, onları orada kullanacağım.
Sizce yarışmadan nasıl bir sonuç çıkar?
C.Y.: Açalya'nın şansı çok yüksek... En azından ben öyle
düşünüyorum. Çok iyi eğitim alıyor, üç dil konuşuyor. Türkiye'yi
çok güzel temsil edecek. İyi bir derece almasını bekliyorum.
A.S.D.: Bir hedefim var. Buna ulaşmak için elimden geleni yapıyorum
ama o gece ne olur, o pozitif enerjiyi verebilir miyim bilemiyorum.
Sonuç ne olursa olsun güzel şeyler olacak. İnşallah dereceye
girebilirim.
BASINDAN KAÇACAK ÇOK YER VAR
Şu an 1.5 yaşındaki kızınız Aden'in ekran önünde olmasını ister
misiniz?
C.Y.: Aden doğduğundan beri bir sürü teklif
geliyor ama şu anda düşünmüyorum. Zaman ne getirir bilemem. Beş
yıllık ilişkimizde de magazinel anlamda bir şey yaşamadık.
Mesleğimden ötürü de bu konularda sınırlarımın keskin olması
gerekiyor ama Burak'ın da "Tamam" diyeceği bir şey olursa, neden
olmasın. İleriye yönelik de Aden'in sanata yeteneği varsa, nasıl
isterse o olacaktır.
ÇOK KOMİK BİR ÇOCUK
Burak Bey'le sevgiliyken ilişkinizi göz önünde yaşamadınız. Bunu
nasıl sağladınız?
C.Y.: Basın, biz flört etmeye başladıktan 5 ay sonra öğrendi.
Nereye giderseniz gidin, birilerinin haberi oluyor ama ona dikkat
ediyorsunuz. İstanbul'da basının olduğu belli yerler var. Orada
oluyorsanız, o fotoğrafı vermek durumundasınız ama onun dışında
sevgilinizle gideceğiniz çok yer var.
Çocuğunuzun özellikle görüntülenmemesine gayret ettiniz
mi?
C.Y.: İlk bir sene Aden ile ilgili herhangi bir
haber ya da fotoğrafın basında yer alması bizi rahatsız etti. O,
bize özel bir şey. O dönem çok bencilce düşünüyorsunuz, kimseyle
paylaşmak istemiyorsunuz ama şimdi arkadaşlar çekince bir şey demek
istemiyoruz. O da çok komik bir çocuk zaten... El sallıyor ya da
onlara öpücük atıyor. Fotoğraf makinesiyle de arası çok iyi, güzel
poz veriyor.
Kızınızın ismi de çok dikkat çekmişti...
C.Y.:
Kızımın nüfus cüzdanında yazan ismi Aden... Bir süre basında Aden
Bucan olarak yazıldı. Bucan çok özel bir isim bizim için... İsim
bulamamıştık. Sekiz aylık doğum yaptım. İsim daha hazır değildi.
Erken geldi Aden... Doğuma alınacağım ama hâlâ isim yok. Benim için
önemli bir hocam Prof. Dr. Oktay Kadayıfçı yanımdaydı. O da Burak
ile Cansen'in birleşimi Bucan olsun dedi. Aden'in göbek adı gibi
bir şey oldu ama nüfus cüzdanında yok.
KIZIM ADEN ADI GİBİ EVİMİZE CENNETİ GETİRDİ
Kızınız Aden'den sonra eski kilonuza nasıl
döndünüz?
C.Y.: Hamile kaldığınızda çok kilo almak
marifet değil. Bu dönemde kadın kendisini balayı döneminde görüyor.
Yemek yemenin en rahat olduğu dönem... Kimse size karışmıyor ve
herkes bir şeyler yemeniz için destek oluyor. Bu işin doğrusu 9-12
kilo arasında... 15 kilonun üzerinde kadına yük biniyor. Ben 9 kilo
aldım. Doğum sonrası 18'inci günde eski kilomdaydım. Aden'in
40'ında bir kilo daha zayıftım. Emzirme de çok kilo verdiriyor.
İKİNCİ PLANDAYIM
Anne olmak size neler kattı?
C.Y.: Dünyanın en güzel
şeyi... Her gün ona baktığınızda "İyi ki yaşıyorum" diyorsunuz. Çok
büyük bir aşk ve sevgi... Çocukla birlikte etrafınıza olan
sorumluluğunuz ve sevginiz de değişiyor. Çocuktan önce sınırlarınız
daha darken, çocuktan sonra daha duyarlı olup çevrenizdekilere
dikkatle bakmaya başlıyorsunuz.
Eşiniz Burak Kut nasıl bir baba oldu?
C.Y.: Burak başka bir boyuta geçmiş durumda... Çok başka bir aşk
yaşıyor. Ben şu anda ikinci plandayım. Kızı ve kendisi için başka
bir hayatı var. Aden; cennet demek. Evin içinde bize cenneti
getirdi. Yavaş yavaş konuşmaya başladı. Farklı tonlarda "Baba"
diyor. Çok iyi kulağı var. Birlikte müzik yapıyorlar. Burak'ın yeni
albüm çalışmaları başladı. İlk şarkıları Aden dinliyor. O, şarkıda
eğleniyorsa, Burak da şarkıya daha fazla eğiliyor.
Bir sanatçıyla evli olmanın zorlukları neler?
C.Y.: Bir sanatçıyla evli olmak çok zor... Duyguyla yaşıyorlar. Ben
doktorum mantıkla yaşıyorum. O bir düşüyor, sonra yükseliyor.
Duyguları yoğun yaşıyor.
Burak Bey'e yardımcı olduğunuz konular oluyor
mu?
C.Y.: Klibinde ve yapacağı işlerde görsel anlamda
yardımcı oluyorum. Burak çok fazla birbirimizin işlerine girmemizi
sevmiyor. Ama birçok şey de fikrimi alıyor.
Merve YURTYAPAN