Türkiye'nin konuştuğu Narin Güran davasında karar çıktı

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada sanıklar ve sanık avukatlarının son savunmaları alındı ve karara geçildi. Mahkeme Başkanı karar öncesi sanıklara son sözlerini sordu ve karar açıklandı.

Türkiye'nin konuştuğu Narin Güran davasında karar çıktı

Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19'uncu gününde dere yatağında çuvalda, üstü 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp, çalılıklarla gizlenmiş halde cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklanan 12 kişiden 4'ü hakkında Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında aynı evde oldukları tespit edildiği belirtilerek, 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

SON SÖZLERİ SONRASI KARAR AÇIKLANDI; ANNE- AMCA VE AĞABEYE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET, NEVZAT BAHTİYAR’A 4 YIL 6 AY HAPİS CEZASI

Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin görülen davanın 2’nci duruşmasının 3’üncü gününde, mütalaaya karşı savunmaların ardından Mahkeme Başkanı, kararı açıklamak üzere duruşmayı saat 21.00’e erteledi. Mahkeme Başkanının talebi üzerine de salonda sağlık ekipleri hazır bulundu. Salonda ayrıca çok sayıda kolluk kuvveti, güvenlik önlemi aldı. Saat 21.00’de devam eden duruşmaya amca Salim Güran, anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar getirildi, ardından mahkeme heyeti ve Mahkeme Başkanı geldi.

‘KIZIMIN ASLA KATİLİ DEĞİLİM’

Mahkeme Başkanınca sanıklara son sözlerinin sorulması üzerine ilk söz hakkı verilen Yüksel Güran, “Yüreğim yaralıdır. Rabbim benim şahidimdir. Rabbim benim kefilimdir. Kızımın asla katili değilim. Burada herkese söylüyorum. Başım diktir. Beraatımı istiyorum” dedi.

‘CESEDİNİ SALİM GÜRAN VERDİ, BEN DE CESEDİ TAŞIMA CEZAM NEYSE RAZIYIM’

Ardından söz hakkı verilen Nevzat Bahtiyar, “Narin’i kesinlikle ben öldürmedim. Cesedini Salim Güran verdi. Ben de cesedi taşıma cezam neyse razıyım. Yemin ederim ben kesinlikle Narin'i öldürmedim” diye konuştu.

‘HAKKIMI YİYENLERE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM’

Enes Güran da “Ben de doğruyu konuştum. Yalan konuşmadım. Hakkımı yiyenlere hakkımı helal etmiyorum. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Beraatımı istiyorum” dedi.

‘AFFEDERSİNİZ, ÖKÜZ MEYDANDADIR’

Ardından söz hakkı verilen Salim Güran ise “Narin benim yeğenim ve canımdır. Bu dünyada ona zarar verecek en son kişi benim. Affedersiniz, öküz meydandadır. Beraatımı istiyorum” diye konuştu.

3 SANIĞA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET, NEVZAT BAHTİYAR’A 4 YIL 6 AY HAPİS CEZASI

Son sözlerin ardından Mahkeme Başkanı, kararı açıkladı. Mahkeme kararında sanıkların tutukluluk halinin devamına, Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran’a ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar’a ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

Mahkeme kararında, şu ifadelere yer verildi:

"1- Sanık Salim Güran'ın diğer sanıklar Yüksel Güran ve Enes Güran ile iştirak halinde maktul Narin Güran'a yönelik ‘kasten öldürme’ suçunu işlediği sabit görülmekle, eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 81/1 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, çocuk olan maktulün sanık Yüksel'in kızı, sanık Enes'in kardeşi olması ve maktulün sanıklar tarafından iştirak halinde öldürülmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK'nın 82/1-d-e maddesi gereğince sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına,

2- Sanık Enes Güran'ın diğer sanıklar Yüksel Güran ve Salim Güran ile iştirak halinde maktul Narin Güran'a yönelik ‘kasten öldürme’ suçunu işlediği sabit görülmekle, eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 81/1 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, çocuk olan maktulün sanık Yüksel'in kızı, sanık Enes'in kardeşi olması ve maktulün sanıklar tarafından iştirak halinde öldürülmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK'nın 82/1-d-e maddesi gereğince sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına,

3- Sanık Yüksel Güran'ın diğer sanıklar Enes Güran ve Salim Güran ile iştirak halinde maktul Narin Güran'a yönelik ‘kasten öldürme’ suçunu işlediği sabit görülmekle, eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 81/1 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, çocuk olan maktulün sanık Yüksel'in kızı, sanık Enes'in kardeşi olması ve maktulün sanıklar tarafından iştirak halinde öldürülmesi nedeniyle 5237 Sayılı TCK'nın 82/1-d-e maddesi gereğince sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına,

4- Her ne kadar sanık Nevzat Bahtiyar hakkında diğer sanıklarla birlikte iştirak halinde maktul Narin Güran'ı kasten öldürme suçundan cezalandırılması istemi ile mahkememize kamu davası açılmışsa da, sanığın katılan Arif’in evine geldiğinde maktul Narin'in cansız bedenini yerde bulduğu, ardından sanık Salim'in tehditleri ile Narin'in cansız bedenini Arif'in evinden alarak Egertutmaz deresine götürdüğü ve cansız bedenin bulunduğu çuvalı dere kenarına üzerine taş koymak suretiyle sakladığı göz önüne alındığında; sanığın üzerine atılı eyleminin ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçunu’ oluşturduğu anlaşıldığından; suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, suç sebep ve saikleri, maktul Narin'in cansız bedeninin sanığın beyanları ile değil yapılan araştırmalar neticesinde bulunması, maktul Narin'in öldürüldüğü tarihten cansız bedeninin bulunduğu tarihe kadar geçen süre, bu süre içerisinde suç delillerinin bulunamaması (Adli Tıp Kurumları tarafından yapılan onlarca araştırmalara rağmen herhangi bir delilin bulunmaması, delil bulunmayışına sebebin ise söz konusu cansız bedenin uzunca süre suyun içerisinde kalması) karşısında TCK'nın 281/1. maddesi uyarınca takdiren ve teşdiden 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi."

BAKAN GÖKTAŞ: "NARİN İÇİN SORUMLULARIN CEZALANDIRILMALARI SÖZÜMÜZÜ YERİNE GETİRDİK"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, "Acısı hepimizin yüreğini yakan Narin kızımız için sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmaları adına Bakanlık olarak süreci yakından takip edeceğimize söz vermiştik ve bu sözümüzü kararlılıkla yerine getirdik. Hukuk Hizmetleri Genel Müdürümüzün de içinde bulunduğu avukatlarımız, tüm duruşmalara katılarak Narin’i kendi evlatları gibi sahiplendi ve adaletin tecelli etmesi için büyük bir özveriyle çalıştı. Hiçbir karar Türkiye’nin evladı Narin kızımızı geri getiremez ancak sanıklara verilen ceza yüreklere su serpti. Bu süreçte özveri ile canla başla Narin’in hakkını savunan ve Narin için adaletin tecelli etmesini sağlayan avukatlarımıza teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

BAKAN TUNÇ: "GECİKMEKSİZİN VERİLEN KARARIN MİLLETİMİZİN VİCDANINDA YER BULMASI ÖNEMLİDİR"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran’ın katledilmesine ilişkin görülen davanın 2'nci duruşmasındaki kararın ardından sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, "Masum kızımız, 8 yaşındaki Narin evladımızın canice katledilmesine ilişkin davada Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi kararını vermiştir. Bu acı olayda maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve sorumluların hak ettiği cezalara çarptırılarak adaletin tecelli etmesi milletimiz için büyük bir beklenti haline gelmiştir. Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkeleri doğrultusunda gecikmeksizin verilen kararın milletimizin vicdanında yer bulması önemlidir. Gerek soruşturma aşamasında gerekse kovuşturma sürecinde adaletin tecellisi için duyarlı davranan herkese, yargı mensuplarımıza teşekkür ediyorum. Adalet, mülkün temelidir. Adaletin terazisi hiçbir zaman şaşmayacaktır. Bu tür acıların bir daha yaşanmaması için devlet ve milletçe hepimiz hep birlikte üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Narin evladımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum" ifadelerini kullandı.

RTÜK BAŞKANI ŞAHİN: "TÜRK ADALETİ NARİN'E KIYANLARA HAK ETTİKLERİ CEZAYI VERDİ"

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Narin Güran’ın katledilmesine ilişkin görülen davanın 2'nci duruşmasındaki kararın ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Türk adaleti Narin kızımıza kıyan canilere hak ettikleri cezayı verdi. Yüreklerimiz buruk, içimiz kan ağlasa da hukuk devletinde olduğumuzu bilmenin gönül rahatlığını yaşıyoruz. RTÜK olarak elim olayın ilk anından itibaren hassas bir teraziyle söz konusu yayınları takip ederek gerekli müdahaleleri yaptık. İlk soruşturma aşamasında maalesef başarısız sınav veren medyamız uyarılarımızın etkisiyle kendilerinden beklenen duyarlılık ve olgunluğa erişerek halkımızı bilgilendirdi. Yoğun mesai yürüten yargı mensuplarımıza ve haberci dostlarımıza teşekkür ederken, ülke olarak böylesi acı olayları artık yaşamamayı temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.

‘KARAR KISMEN TALEBİMİZİ KARŞILADI, NEVZAT’LA İLGİLİ KARARI İSTİNAFA GÖTÜRECEĞİZ’

Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin görülen davanın 2’nci duruşmasının 3’üncü gününde, kararın açıklanmasının ardından Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, açıklamalarda bulundu. Nevzat Bahtiyar ile ilgili kararı istinafa götüreceklerini belirten Güleç, “Az önce Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Enes Güran, Salim Güran ve Yüksel Güran hakkında mahkeme iştirak halinde kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış hapis ile cezalandırdı. Nevzat Bahtiyar’ı ise delilleri karartmaktan 4 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırdı. Yani mahkemenin kararı, kısmen talebimizi karşılayacak nitelikteydi. Mütalaaya da kısmen muhalif bir karar olarak değerlendirebiliriz. Nevzat’la ilgili bizim beklentimiz, beyanlarımızdan da anlaşıldığı üzere iştirak halinde kendisinin de o suça ortak olduğunu düşünerek onun hakkında da TCK 82 maddesinden mahkemenin ceza vermesini bekliyorduk. Ancak bu gerçekleşmedi. Sadece delilleri karartmaktan dolayı 4 yıl 6 ay gibi bir hapis cezası aldı. Avukatlarımız burada, önceki dönem baro başkanımız Nahit Başkan burada. Kararı istinafa götüreceğiz” dedi.

EREN: "KARARIN NEVZAT BOYUTUYLA EKSİK KALDIĞI KANAATİNDEYİM"

Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ise açıklamasında Nevzat Bahtiyar’ın da cinayetten yargılanması kanaatinde olduğunu belirterek, “Hukuk mücadelemizi sürdürdük. Başkanım da izah etti. Biz bugün mahkemeden tam da böyle bir karar mı bekliyorduk, hayır. Ben duruşmada da dün izah ettim. Evet, dava dosyası hukuki açıdan hepimizi yoran bir dosyaydı. Maalesef dosyaya ilişkin herhangi bir suça dair ikrar söz konusu olmadı. Ama dediğim gibi mahkemeye de izah etmiştim. Öldürmüşse Nevzat, bir katil gibi ceza yemeliydi. Öldürmemiş olsa bile hem dosyamızdaki baz verileri, aynı zamanda 19 gün boyunca Narin’i o dereye götürüp saklayan Nevzat olduğunu, benim nezdimde eğer adalet duygumuz tatmin edilecekse tabii ki hukuki çerçevede Nevzat’ın da aslında Narin açısından kasten çocuğu öldürmekten cezalandırılması gerektiği kanaatindeyim. Tabii bunu söylerken hukukçuyuz. Çünkü biz Narin’in hangi dakika hangi saniye öldüğünü bilmiyorduk. Bu açıdan Narin’in öldüğünden nasıl da emin olup gidip oraya saklıyor. Bu açıdan kararın Nevzat boyutuyla eksik kaldığı kanaatindeyim. Tabii ki Diyarbakır Barosu Dava Takip Komisyonumuz, bu kararı Nevzat boyutuyla istinaf edecektir. Ama dediğim gibi ilk günden beri bütün toplumun vicdanında yaralar açan bu cinayet dosyasında cinayete sebep olan, Narin’i o hale getiren herkesin hak ettiği cezayı alması gerektiğini söyledik. Ama dediğim gibi bugün biraz eksik, istinafa yaptığımız başvuru, sonrasındaki Yargıtay aşaması, nihayetinde şu anda bir ilk derece mahkeme kararı var elimizde. Hukuki süreci bugüne kadar takip ettiğimiz gibi takip etmeye devam edeceğiz. Ama eminim ki bu davadaki bu davadaki hukuki süreç, Türkiye’deki benzer cinayetlerin yaşanmaması için hem TBMM hem de siyasal iktidara çok iş düşüyor” diye konuştu.

‘TÜRKİYE’DE İLK DEFA BİR BARO, BÖYLESİNE BİR DAVA DOSYASINDA MÜŞTEKİ OLDU’

Eren, açıklamasının devamında, Güran ailesini karşılarına almak gibi niyetlerinin olmadığını belirterek, şöyle konuştu:

“Biz bu davada Türkiye’de bir daha çocukların bir daha katledilmemesi için hem soruşturma açısından hem kolluk açısından bütün eksiklikleri ortaya koyduk. İktidardan da TBMM’den de çocuk cinayetlerine dair, kadın cinayetlerine dair daha sağlıklı bir sistemi, daha sağlıklı bir politikaya ihtiyacımızın olduğunu da bu dava bizlere gösterdi. Ama bu davanın da farklı kazanımları da vardı. Hep şunu söyledik. Türkiye’de ilk defa bir baro, böylesine bir dava dosyasında müşteki oldu, suçtan zarar gören oldu. Ve bu tür dosyalarda hukuk örgütlerinin ve aynı zamanda soruşturma makamlarının ve yargı makamlarının bir arada maddi gerçeğin açığa çıkması için, hakikatlerin açığa çıkması için, birlikte çalışıyor olmasının ne kadar kıymetli ve değerli olduğunu gördük. Biz bu ve benzeri tüm dosyalardaki Türkiye’deki diğer kentlerdeki dosyalardaki mahkemelerin de soruşturma makamlarının da Diyarbakır’daki bu örnek uygulamayı kendileri açısından emsal almalarını bekliyoruz. Çünkü bu ülkenin çocuklarının, bu ülkenin tüm dezavantajlı gruplarını hepimiz korumak zorundayız. Biz o sorumlulukla hareket ettik. Hiçbir zaman aileyi karşımıza almadık ya da aileyi bir bütün olarak karşımıza almak gibi bir niyetimiz hiç olmadı. Biz kim katilse, kim buna sebep olduysa, kim birlikte hareket ettiyse ceza alsın diye bu dosyada Narin için yerimizi aldık.”

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da Nevzat Bahtiyar ile ilgili verilen cezanın az bulunduğu gerekçesiyle, kararın istinafa taşıyacağı öğrenildi.

DHA