Ultrasonografi karmaşası!..
Ultrasonografi karmaşası!..
Anne adaylarının kafasını en çok kurcalayan konulardan biri
hamilelik takibi sırasında yapılan ultrasonografinin ne kadar
güvenli olduğu. ART Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Op. Dr. Senai Aksoy hamilelikte ultrasonografi hakkında en önemli
soruları yanıtladı.
Ultrasonografi fetusun değerlendirilmesinde güvenli ve etkili bir
yöntem olarak kabul edilir.
Hamilelik takiplerinde yapılan ultrasonografik incelemeye
obstetrik ultrasonografi' adı verilir. 1970′lerin son çeyreğinde
kullanıma girmesinden bu yana ultrasonografi, obstetrik alanında
kullanılan en önemli ve vazgeçilmez araçlardan biri olmuştur.
Günümüzde kullanılan gerçek zamanlı ultrasonografi cihazları,
hareket halindeki fetusun görüntülerini monitör ekranına
yansıtmakta ve fetusu incelemeye olanak tanımaktadırlar. Bu
görüntüleri elde edebilmek için yüksek frekanslı ses dalgaları
kullanılmaktadır. Bu dalgalar transducer' adı verilen bir prob
tarafından üretilir. Bu prob anne adayının karnı ile temas eden
cihazdır.
Probdan yayılan bu ses dalgaları değişik dokulardan değişik
oranlarda ve formlarda yansıyarak aynı transducer'a geri dönerler.
Birbirinden farklı olan bu yansımalar bilgisayar tarafından
işlenerek görüntü olarak monitöre yansıtılır. Bu görüntüye
ultrasonogram' adı verilir.
Fetal kalp atımları ya da bebeğin hareketleri gibi hareketli
görüntüler monitörden izlenir. Benzer şekilde görüntülerin
incelenmesi ile fetusta bulunan anormallikler saptanabilir. Yine
fetusa ait ölçümler yapılarak gelişimi değerlendirilebilir.
Hamilelikte ultrasonografinin ana kullanım amaçları
nelerdir?
1. Erken dönemde gebeliğin tanısı ve değerlendirilmesi
Gebelik kesesi transvajinal ultrasonografi ile 4.5 hafta gibi çok
erken bir dönemde saptanabilir.
2. Düşük tehdidi
Erken gebelikte kanama ortaya çıktığında fetusun canlı olup
olmadığı ultrasonografi ile değerlendirilir. Fetal kalp atımları
5,5-6. haftadan itibaren gelişmiş ultrasonografi cihazları ile
saptanabilir. Bebeğin anne karnında öldüğü missed abortus' ya da
hiç gelişmediği boş kese gibi durumların tanısı da ultrasonografi
ile konur. Yine benzer şekilde dış gebelik veya mol gebelik
tanısında da ultrasonografi son derece önemli bir rol oynar.
3. Gebelik kesesinin ve fetal büyüklüğün değerlendirilmesi
Fetusun belirli uzunluklarının ölçümü gebeliğin yaşını yansıtır. Bu
özelllikle erken gebelikte daha belirgindir. Son adet tarihini
hatırlamayan hastalarda fetal ölçümler gebeliğin kaç haftalık
olduğu konusunda önemli bilgiler verir. Gebeliğin ilerleyen
dönemlerinde ise fetusa ait bacak, kafa ve karın çevresi ölçümleri
hem bebeğin ağırlığı hem de gelişimi ile ilgili değerli ipuçları
verir.
Gebelik takiplerinde ölçülen parametreler şunlardır:
-Baş popo mesafesi (CRL): Bu ölçüm 7-13 gebelik haftalarında
yapılır ve gebelik yaşını 3-4 günlük yanılma payıyla verir.
-Biparietal çap (BPD): Başın iki yanında yer alan ve parietal kemik
adı verilen kemikler arasındaki mesafenin ölçümüdür. Bu ölçüm 13.
haftadan sonra yapılır. 13. haftada 2.4 cm civarındayken miadda 9.5
cme kadar artar. Aynı ağırlığa sahip bebeklerin BPD uzunlukları
değişik olabileceği için gebeliğin son dönemlerinde güvenilirliği
azalır.
-Femur uzunluğu (FL): Kalça ile diz arasındaki femur adı verilen
kemiğin ölçümüdür. İnsan vücudundaki en uzun kemiktir ve bebeğin
uzunlamasına olan gelişimini yansıtır. Güvenilirliği BPD gibidir ve
14. haftada 1.5 cm iken termde 7.8 cm civarında ölçülür.
-Karın çevresi (AC): Gebeliğin son dönemlerindeki en önemli
ölçümdür. Gebelik yaşından ziyade fetusun büyüklüğü ve ağırlığı
hakkında ipuçları verir.
Fetusun ağırlığı BPD, FL ve ACnin birarada değerlendirilmesi ile
yaklaşık olarak saptanabilir. Pekçok gelişmiş ultrasonografi cihazı
bu hesaplamayı otomatik olarak yapmakla birlikte elle hesaplama
için yapılmış grafik ve tablolar da mevcuttur.
4. Plasentanın yerinin saptanması
Obstetrik ultrasonografi plasenta previa ve benzeri plasental
anomalilerin saptanmasında en etkili yöntemdir.
5. Çoğul gebelikler
Çoğul gebeliğin tanısı ultrasonografi ile konur. Ayrıca bebeklerin
pozisyonları, fetustan fetusa transfüzyon sendromu gibi
hastalıkların varlığı ile plasenta ve amniyon keselerinin sayısı da
ultrsonografide saptanır.
6. Amniyon sıvısı hastalıkları
Amniyon sıvısının fazla ya da az olduğu durumlar da ultrasonografi
ile saptanır. Her iki durumda da fetus anomali açısından dikatli
bir şekilde değerlendirilmelidir.
7. Fetal anomaliler (Detaylı Ultrasonografi)
Fetusa ait pekçok anomali 20 hafta civarında yapılacak olan detaylı
ultrasonografi ile saptanabilir. İkinci düzey ya da malformasyon
ultrasonografisi olarak da adlandırılan bu incelemede bebeğe ait
olabilecek hidrosefali, spina bifida gibi majör anomalilerin
yanısıra, diyafram fıtığı, oniki parmak barsağında darlık gibi iç
organları etkileyen anomaliler de saptanabilir. Ayrıca daha
gelişmiş cihazlar yardımıyla yarık damak, yarık dudak, doğumsal
kalp anomalileri ve Down sendromu varlığı tespit edilebilir.
Bunlara ek olarak amniyosentez, koryon villus biopsisi, göbek
kordonundan kan örneği alınması ve anne karnındaki bebeğe uygulanan
benzeri girişimler de yine ultrason eşiliğinde yapılır.
8. Diğer uygulamalar
Ultrasonografi bebeğe ait şu durumların saptanmasında da tek
araçtır:
-Anne karnında kaybedilen bebeğin saptanması
-Bebeğin rahim içinde duruş pozisyonunun saptanması
-Bebeğin iyilik halinin saptanması (biyofizik profil)
Hamilelikte Ultrason Takvimi
Hamile bir kadının tüm hamileliği boyunca kaç kere ultrasonografi
incelemesine girmesi gerektiği konusunda katı kurallar yoktur.
Herhangi bir anormallik saptandığında ya da normal olmayan bir
durumdan şüphelenildiğinde ultrason incelemesi yapılabilir.
Herşeyin normal olduğu durumlarda ise adet gecikmesinden 1-2 hafta
sonra gebelik varlığının saptanması ve bu gebeliğin rahim içinde
yerleşmiş normal bir gebelik olduğunun gösterilmesi için ultrason
incelemesi yapılır. Bunun dışında her rutin kontrolde
ultrasonografi yapılabileceği gibi sadece 18-20 haftalarda anomali
saptanması açısından ikinci düzey inceleme (detaylı ultrason) ve
34. haftada da bebeğin büyüklüğü ve pozisyonunu saptamak için
ikinci bir inceleme yapılmasını öneren ekoller de mevcuttur.
Ülkemizde genelde her rutin kontrolde ultrason yapma eğilimi
mevcuttur ve bu uygulama yanlış değildir. Ultrasonografinin
uygulamaya girdiği dönemden günümüze kadar yapılan pek çok
kontrollü çalışmada gelişmekte olan fetus üzerinde herhangi bir
olumsuz etkisinin olduğu gösterilmemiştir.
Transvajinal ultrasonografi nedir ve ne zaman
kullanılır?
Özel olarak tasarlanmış problar yardımıyla
ultrasonografi vajinal yoldan yapılabilir.
Bu yöntem pelvik organların değerlendirilmesinde çok daha kaliteli
görüntü sağlar ve dolayısıyla çok daha etkilidir. Özellikle hamile
olmayan ya da hamileliğinin çok erken döneminde olan kadınlarda
transvajinal ultrasonografi tercih edilmelidir.
Transvajinal ultrasonografi ile fetal kalp atımları 5,5-6 haftada
saptanabilir. Ayrıca baş-popo mesafesinin ölçümü bu tür
incelemelerde daha tatminkar olmaktadır.
Bizim uygulamalarımızda 13. haftaya kadar tüm ultrason incelemeleri
transvajinal yöntemle yapılmaktadır.
Obstetrik uygulamalar dışında genel jinekolojik incelemelerin hemen
hepsinde transvajinal ultrasonografi tercih edilmelidir. Bu
yöntemde hem görüntü kalitesi ve güvenilirliği daha yüksek olmakta
hem de hastanın idrarının sıkışık olması gerekmediğinden, hatta
tercihen mesanesinin boş olması gerektiğinden hasta açısından daha
konforlu olmaktadır. Mesanenin dolması beklenmediğinden gereksiz
zaman kaybı sorunu da ortadan kalkmaktadır.
Doppler Ultrason Nedir?
Doppler prensipi hem NST cihazlarında hem de bebeğin
kalp atımlarının dinlenmesinde kullanılan cihazlarda uzun zamandır
kullanılmaktadır. Bu prensibin ultrason cihazlarına adapte edilmesi
obstetrik alanında yeni ufuklar açmıştır.
Bebeğe ait kan damarlarındaki kan akım şekillerinin
değerlendirilmesine olanak tanıyan Doppler Ultrasonografi
incelemesi bebeğin iyilik hali hakkında oldukça yararlı bilgiler
verir.
Color flow mapping adı verilen teknoloji ise kan akımının monitör
üzerinde renkler ile temsil edilen şekilde görülmesini sağlar. Bu
yöntemde atardamar ve toplardamarlarda akan kan farklı renkler ile
temsil edilir.
3 Boyutlu Ultrason Nedir? Geleneksel ultrasonografinin
yerine kullanılabilir mi?
Bu cihazlar ilk zamanlarda değişik açılardan elde ettikleri
görüntüyü bilgisayar yazılımları yardımıyla işledikten sonra ekrana
yansıtmaktayken, günümüzde kullanılan gelişmiş cihazlar inceleme
ile eş zamanlı olarak üç boyutlu görüntü üretebilmektedirler. Eş
zamanlıdan kasıt prob hastanın karnına konulduğu andan itibaren
istenilen 3 boyutlu görüntünün elde edilmesidir.
3 boyutlu ultrasonografinin önemi bebeğe ait bazı anomalilerin çok
daha kolaylıkla saptanabilmesidir. Ayrıca anne baba adaylarının
bebeklerini daha doğmadan görmeleri aralarındaki psikolojik bağın
daha güçlü olmasında yardımcı rol oynar.
3 boyutlu ultrasonografi hala yeni bir teknoloji sayılabilir ve
hakkında daha fazla çalışmaya gerek vardır. Günümüzde kabul edilen
gerçek, üç boyutlu ultrasonografinin geleneksel ultrasonografiyi
ortadan kaldıramayacağı ve bunun doppler incelemesi gibi yardımcı
bir teknik olduğudur.
Ultrasonografinin bebeğe bir zararı var mıdır?
Ultrasonografi hamile kadınlar üzerinde 40 yıldan daha uzun bir
süredir kullanılmaktadır. Ultrasonografide röntgen gibi iyonize
radyasyon kullanılmadığından gelişmekte olan fetus üzerinde toksik
etkiye sahip değildir.
Laboratuvar ortamında uzun süreli ultrason dalgalarına maruz
kalınmasının dokularda hafif bir ısınmaya yol açabileceği
gösterilmiş olsa da yapılan çok sayıda kliniik çalışmada
ultrasonografinin insanlar ve hayvanlar üzerinde zararlı etkisinin
olduğu gösterilememiştir. Yapılan sınırlı büyüklükteki çalışmalarda
ultrasonografinin düşük doğum ağırlığı, solaklık ve işitme
bozukluğu ile ilgili olduğu öne sürülmekle birlikte bu bulgular
geniş hasta sayısı ile yapılan çok sayıda çalışmada
doğrulanmamıştır.
Hamilelikte ultrason uygulamaları ile ilgili en büyük risk,
özellikle yeterli tecrübeye sahip olmayan kişiler tarafından
yapılan incelemelerde bazı fetal anomalilerin gözden kaçırılması
riskidir. Bu riski en aza indirmek için tüm gebelik boyunca en az
bir incelemenin başka bir hekim tarafından yapılması yaygın ve
etkili bir uygulamadır. Merkezimizde de 19-21. haftalarda yapılan
detaylı ultrason, perinatoloji eğitimi almış bir hekim tarafından
yapılmaktadır.
SÖZCÜ İNTERNET SİTESİ