Üniversiteli motokurye Ata'yı öldüren sanığa 24 yıl hapis

Balıkesir'de zincir restoranda motokurye olarak çalışan Ata Emre Akman'ı (20) bıçakla katleden tutuklu sanıklardan E.Ö. (17) 24 yıl hapis cezasına çarptırılırken, azmettirmekle suçlanan babası Orhan Ö. (39) ise beraat etti.

Üniversiteli motokurye Ata'yı öldüren sanığa 24 yıl hapis

​Olay, 11 Mayıs'ta, Karesi ilçesi Karaoğlan Mahallesi Emir Sokak'ta meydana geldi. Zincir restoranda kurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü öğrencisi Ata Emre Akman'ı, sipariş dönüşü önünü kesen E.Ö., vücudunun 25 yerinden bıçakladı. Ata Emre Akman hayatını kaybederken, kaçan E.Ö. operasyonla yakalandı. E.Ö. ile oğlunu sakladığı iddia edilen Orhan Ö. gözaltına alındı.

'Kasten yaralama' ve 'Tehdit' suçlarından 6 ayrı suç kaydı bulunan E.Ö. ile babası, polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. E.Ö. tutuklandı, babası Orhan Ö. serbest bırakıldı, itiraz üzerine tekrar gözaltına alınıp tutuklandı. Öte yandan olay, yakındaki okulun güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, Ata Emre Akman'ın vücuduna aldığı çok sayıda bıçak darbesiyle motosikletinin üzerine düştüğü görüldü. Ayrıca olaydan 1 hafta önce Ata Emre Akman'ın ailesiyle gittiği tatilden görüntüleri de ortaya çıktı. Akman'ın kameraya el salladığı, gitar çalıp, kız arkadaşıyla şarkı söylediği anlar da kameraya yansıdı.


BABA İÇİN DE İDDİANAME HAZIRLANDI

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı tamamlayıp, cinayetle ilgili ilk iddianamesini E.Ö. için hazırladı. E.Ö. hakkında 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar, 'Ruhsatsız silah taşıma' suçundan da 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istendi. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, E.Ö.'nün babası Orhan Ö. için de iddianame hazırladı. Orhan Ö. için 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

BABADAN 'ÖLDÜR' TALİMATI

İddianamede; Orhan Ö.'nün dini nikahla yaşadığı Sultan Durmaz ile ayrıldıktan sonra Durmaz'ı sürekli rahatsız ettiği, işlediği başka suçtan hükümlü olarak bulunduğu İzmir Buca Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan 2 Mayıs'ta izinli çıktığı belirtildi. Orhan Ö.'nün çıktıktan sonra Durmaz'ın yaşadığı evin önüne gelip, birilerinin başına bir iş geleceği yönünde tehdit ettiği de iddianamede yer aldı. Ayrıca E.Ö.'nün olaydan önce aradığı Durmaz'a babası Orhan Ö.'nün talimatıyla kendisini öldüreceğini söylediği belirtildi.

TANIK İFADELERİ DOĞRULADI

İddianamede; E.Ö.'nün, Orhan Ö.'nün ceza infaz kurumunda bulunduğu sürede Sultan Durmaz'a yönelik herhangi bir eyleminin bulunmamasına karşılık, Orhan Ö.'nün cezaevinden çıktığı dönemde, oğlunun Durmaz'ın evinin önüne gidip Ataman'ı öldürmesinin Orhan Ö.'nün 'azmettirici' olduğunu gösterdiği; olayla ilgili alınan tanık ifadelerin de bunu doğruladığına yer verildi. Bu iddianame de Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İddianameleri kabul eden Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi, açılan davaların birleştirilmesine karar verdi.

HASTANE KAYITLARINDA YOK

Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tensip zaptı düzenledi. Tensip zaptında mahkeme tarafından E.Ö.'nün, nüfus ve hastane kayıtlarına göre 24 Nisan 2007'de doğduğu belirtilerek, nüfusa ise 14 Ağustos 2009'da kaydının gerçekleşmesi hususu yer aldı. Orhan Ö.'nün düşük ve ölüm de dahil başka bir çocuğu olup olmadığının araştırılması istendi. Ayrıca Balıkesir İl Halk Sağlığı Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak 24 Nisan'da 2007'de topuk kanı alınıp alınmadığı soruldu. Yine E.Ö.'nün tüm hastane kayıtları hakkında mahkemeye bilgi verilmesi, 24 Nisan 2007 tarihi öncesinde herhangi bir kayıt bulunup bulunmadığı bilgisi istendi. Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mahkemeye E.Ö.'nün topuk numunesinin bulunmadığı ve anneye ait 2007 doğumlu bir bebeğin kayıtlarda olmadığı bildirildi.

İLK DURUŞMADA TASARLAYARAK ÖLDÜRMEDİĞİNİ SAVUNDU

Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 28 Haziran'da görülen davanın ilk duruşmasında sanıklardan E.Ö., Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken; babası Orhan Ö., Ata Emre Akman'ın annesi Zuhal Akman, babası Erol Akman, Akman ailesinin avukatları katıldı. Balıkesir'de bir zincir restoranda motokurye olarak çalışan Ata Emre Akman'ı bıçaklayarak öldüren E.Ö., ilk mahkemedeki ifadesinde Ata Emre Akman'ı tasarlayarak öldürmediğini ileri sürdü. E.Ö., sözlerini şöyle sürdürdü:

"Olay günü 11 Mayıs'ta 13-14 tane bira içtim. Babam ile vakit geçirdik. Sonra arkadaşlarımın yanına gittim. Bira içtik. Babamlar geldi. Sonra eve gittik. Saat 23.30-00.00 arasıydı. Sultan ile evimizin arası 5-6 dakikalık yürüyüş mesafesinde. Olay günü babamla Sultan ile ilgili hiçbir şey konuşmadık, sızdı kaldı. Sultan'ın küçüklüğünden beri bize yaşattıklarını düşünmeye başlayınca öfkelendim. Yanıma bıçağımı aldım ama amacım onun evini taşlamaktı. Giderken yoldan taş aldım. Sultan'ın yaşadığı binaya geldim. Genç motokuryeyi gördüm. Yanına gidip Sultan'ın evde olup olmadığını sordum. 'Motorla mendil mi satıyorum görmüyor musun?' dedi. 'Sultan Durmaz'a mı geldin?' deyince 'Ebru Gündeş'e geldim' dedi. 'Neden beni tersliyorsun?' dedim ve boğuşma oldu. Bıçağı bir kere salladım. Sonrasını hatırlamıyorum. Maktule 25 kere bıçak sallamışım. 25 kere sallasam da o gün neyin beni buna sevk ettiğini hatırlamıyorum. Olay öncesinde babam beni Sultan'a karşı doldurmadı. Babamın yönlendirmesi olmadı."

'SULTAN BANA TAKINTILIYDI'

E.Ö.'nün babası sanık Orhan Ö. ise ilk duruşmadaki ifadesinde, "Uzun süreli telefon görüşmesini oğlum değil, ben yaptım. Sultan'ın kızıyla görüştüm. Benden yardım istedi. Sultan bana takıntılıydı. 2010-2013 yılları arasında Sultan ile ilişkimiz oldu. Sonra gitti ve benim arkadaşlarımdan biriyle evlendi, kurtuldum diye sevindim. Ailemle yaşadığım eve 'Çocuk hasta' diyerek geldi. Sonra babam, Sultan'ı bıçakladı. Ben onu uzak tutmaya çalıştıkça bize yapıştı. Bu kadın şeytanın ta kendisi. Ben 10 yıldır suç işlemiyorum. Cezaevinden çıktıktan sonra bana yeniden ulaştı. Sultan'a karşı en ufak hakaretim yoktur. Sultan'ın çocuğumu karnında taşırken fuhuş yaptığını öğrendim" diye konuştu.

'OĞLUMLA ASAYİŞ ŞUBE'DE KARŞILAŞTIK'

Orhan Ö., mahkemedeki ifadesinde olay gününü de anlattı. Orhan Ö., oğlu E.Ö. ile eve geldiğini ve direkt uyuduğunu söyledi. Olayı polisin eve gelmesiyle öğrendiğini söyleyen Orhan Ö., "Oğlumla da Asayiş Şube'de karşılaştık. 'Ne istedin insanlardan? Kendini de yaktın beni de yaktın' dedim. Üzerime atılanlar iftiradır. Ben Sultan'ı bu zamana kadar hiç bıçaklamadım" dedi.

Orhan Ö.'ye tanık ifadelerinde yer alan ve 'Ben bu saatten sonra hiçbir şey yapmam, yaparsa da oğlum yapar' sözlerinin sorulması üzerine bu cümleyi kurmadığını söyledi.

'VİCDAN' DİYECEĞİM AMA O DA İNSANLARA MAHSUS'

Duruşmada söz alan Ata Emre Akman'ın annesi Zuhal Akman da "Baba ve oğlu arasındaki ifadeler arasında çelişkiler var. 'Vicdan' diyeceğim ama o da insanlara mahsus. Biz oğlumuzun çalıştığını bile sonradan öğrendik. Çocuğumu canice öldüren şahıslardan şikayetçiyim" dedi.

Baba Erol Akman da "Davanın adı Ata Emre ama bu zamana kadar Ata ile ilgili hiçbir şey konuşulmadı. Adını dahi hatırlamadıklarım oğlumu canice katlettiler. En ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum" ifadelerini kullandı.

SAVCI MÜTALAASINI VERDİ

Savcı mütalaasını verip, Ata Emre Akman'ı öldüren E.Ö. hakkında, 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçu'ndan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istedi. Ayrıca 'Silah taşımak' suçundan da 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep etti. Orhan Ö. için ise 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Savcılık, ayrıca haksız tahrik indirimi ve 62'nci madde kapsamında öngörülen takdir indiriminin uygulanmamasını, ceza verilirken asgari hadden uzaklaştırılması yönünde mütalaasını verdi. Akman ailesinin avukatları da hiçbir indirim uygulanılmamasını talep etti.

DAVANIN İKİNCİ DURUŞMASI BAŞLADI

Davanın karar duruşması bugün görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar E.Ö. ve babası Orhan Ö., SEGBİS ile bağlandı. Duruşma salonunda Ata Emre Akman'ın annesi Zuhal Akman, babası Erol Akman ve kız kardeşi Duru Akman ile ailenin avukatları yerini aldı. Duruşma, ilk olarak geçen celsede dinlenemeyen tanıklardan Kurtuluş Şen'in SEGBİS ile ifadesinin alınmasıyla başladı. Şen, olaydan 1 hafta önce görüştüklerini ve Orhan Ö.'nün 'Aslan gibi evlat yetiştirdim. Oğlum arkamdadır' dediğini söyledi. Şen, ayrıca, Orhan Ö.'nün evde bir olay yapmayacağını belirterek, 'Ne olacaksa evin önünde olacak' dediğini anlattı.

SAVCILIK MÜTALASINI TEKRARLADI

Duruşma savcısı, ilk duruşmadaki mütalaası tekrarlandı. Ata Emre Akman'ın ailesinin avukatları ise cezanın üst sınırdan verilmesini talep etti. Akman Ailesi'nin avukatı İbrahim Erenci, mevcut infaz yasasıyla üst sınırdan ceza verilmesi halinde dahi E.Ö.'nün 3-5 yıl içinde çıkacağını belirtti. Mahkeme üyesi hakim ve mahkeme başkanından hukuk üretilmesini talep eden Erenci, "Birçok suç kaydı olan baba da oğlunun ne kadar ceza alacağını biliyor. 3-5 yıl ceza yatmasının ardından toplum için geri karışacak. Bu hususların nazara alınarak hukuk üretilmesini talep ediyoruz. Topluma ibret olacak bir cezanın, istinafta bozulmasına karşın emsal bir karar verilerek hukuk üretilmesini istiyoruz" dedi.

AZMETTİRİCİ OLDUĞUNU KABUL ETMEDİLER

E.Ö. ise babasının azmettirici olduğu yönündeki suçlamalarını kabul etmedi. E.Ö. ve babası Orhan Ö.'nün avukatları da aleyhlerinde olan suçlamaları kabul etmeyip, müvekkillerinin beraatlarını talep etti.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, kararı açıklayıp, Balıkesir'de bir zincir restoranda motokurye olarak çalışan Ata Emre Akman'ı bıçaklayıp öldüren tutuklu sanıklardan E.Ö., 24 yıl hapis cezasına çarptırılırken; onu azmettirmekle suçlanan babası Orhan Ö. (39) ise beraat etti.

 'BERAAT ETMESİNDEN ÜZGÜNÜZ'

Akman ailesinin avukatlarından Özden Başak, “Bir önceki duruşma çıkışında da söylemiştim. Bu canilere verilecek hiçbir ceza bizim kaybımızı geri getirmiyor. Sayın mahkemenin katil hakkında herhangi bir indirim uygulamadan en üst hattan ceza vermesi bir hukukçu olarak bu mevcut konjonktürde bizi tatmin ediyor. Fakat azmettiren olduğu çok ortada olan birinin beraat etmesinden dolayı çok üzgünüz. Bununla alakalı hukuk mücadelemiz sonuna kadar devam edecek" dedi.

'DAĞ FARE DOĞURMUŞTUR'

Akman ailesinin avukatlarında İbrahim Erenci ise öfkeyle ve hamasetle konuşmadığını ancak bu kararı asla ve zinhar kabul etmediklerini belirtti. Bu davayla ilgili gidilebilecek her yere aileyle gideceklerini kaydeden Avukat Erenci, “Bunun için de Adalet Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Adalet Komisyonu Başkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğiz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğiz. Öyle bir şey düşünün ki evden çıkıyorsunuz ve hiç tanımadığınız, oturup bir bardak çay bile içmeyeceğiniz biri gelip sizi 25 bıçak darbesiyle öldürüyor ve buna azmettirdiği açık olan bir baba var. 24 yıl katile ceza veriliyor ve bu 24 yılda muhtemelen benim hukuki bilgimle konuşuyorum. İstinafta 12 yıldan fazla verilemez diyerek bozup gönderilecek. Bu kararı kabul etmemiz mümkün değil. Sayın mahkemeye duruşma esnasında da hukuk yaratmaları gerektiğini söyledim. Ama maalesef bu mümkün olmadı. Heyet sabırla herkesi dinledi ama verdiği karar amiyane olacak ama daha fare doğurmuştur. Böyle bir karar olmaz. Bu karar kabul edilebilir bir karar değildir. Bu karar kim ne derse desin bizim bir hukuk devleti olmaktan çok kanun devleti olduğumuzun delili sayılıyor. 'Kanun böyle diyor, yapacak bir şey yok' şeklindeki bir gerekçeyi asla ve zinhar kabul etmiyoruz" diye konuştu.

'AZMETTİRME İÇİN NE İSTENİYOR'

Avukat Erenci şöyle devam etti:

"Mahkeme heyeti, azmettirme konusunda yaklaşık 11 tanık dinlendi. Hepsi aynı cümleleri kullandı. Ve azmettirdiği çocuğu, 'Ben bir çocuk yetiştirdim. Ben mermi gibi bir çocuk yetiştirdim. O evin önünde bir olay yapacağım. Bütün Balıkesir bunu duyacak' dediğini tanıklar belirtmiş olmasına rağmen, daha ne isteniyor? Eldeki mevcut delil durumuna göre azmettirmenin sabit olduğu, sübut kazandığını düşünüyoruz. Bu konuda mahkemenin değerlendirmesine bu yönüyle katılmıyoruz. İlk duruşmadan 1 gün önce, baba-oğul 10 dakika 33 saniye görüşüyorlar cezaevinden cezaevine. Ne konuştular sizce? Firma kontrolünde olduğu için telefon görüşmeleri kayıt alınamamışmış. İçeriğini bilmiyoruz yani. Biz biliyoruz. İçeriği ne olabilir? Şunu söyle. Bunu söyleme. Mahkemede pişmanız bile demediler. Üzgünüz bile demediler. Sonuna kadar gideceğiz."

Ata Emre Akman'ın babası Erol Akman da hukuk mücadelesine devam edeceklerini belirtip, "Bütün tanıkların ifadesi dikkate alınmaksızın 'Azmettirmeyle ilgili yeterli kanıt bulunamamıştır' diyerek sanığın beraatine karar verilmesini gönlüm, yüreğim, ciğerim kabul etmiyor. Tahmin ediyorum benimle beraber bütün Türk halkı da bunu kabul etmeyecektir. O nedenle kabul etmediğimiz bu konuyla ilgili avukatımızın da söylemiş olduğu gibi, bugüne kadar fedakarlık yapmakla geçti ömrümüz, bundan sonra da bu dava için her türlü fedakarlık yapmaya devam edeceğiz" dedi.

'CEZA İNFAZ YAASI DERHAL DEĞİŞMELİ'

Ata Emre Akman'ın annesi Zuhal Akman ise duygusal anlar yaşanmasına neden oldu. Anne Akman, "Kameralar sadece beni görüyor Ata'ya bakın. Ata her yerde. Hepinizin gözünün içinde. Ata her yerde. Mahkeme heyetine teşekkür ediyorum. Gerekçeli kararı Adalet Bakanlığı'na ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonu'na gönderdi. Yani onlar da bu kararı vermekten mutlu değil. Vicdanen azap çekiyorlar. Ceza, infaz, yasaları derhal değişmeli. Burada anayasal bir suç işleniyor. Suçu ve suçluyu övmek. Suç cinayet, suçluya verilen bu ceza, azmettiriciye verilen bu ceza da suçluyu övmektir. Bu sadece insanlara karşı değil, bu Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı işlenmiş bir suçtur. Bu ülkede azmettiricilik bir suçtur. Can almak suçtur, katillik suçtur. Ata her yerde. Atayı görüyorsunuz. Daha Ata'yı çok göreceksiniz. AYM'de göreceksiniz. AHİM'de göreceksiniz. Dünyanın her yerinde göreceksiniz. Çünkü Ata'nın sadece Türkiye'de sevenleri yok. Sevmek yürektedir. Ve herkeste görüyorum ki, gördüğüm ya da görmediğim herkeste yürek var."

'UMARIM İSTİNAF MAHKEMESİ'NDE GEREKLİ DÜZENLEMELER YAPILIR'

Akman Ailesi'ne destek için duruşmayı takip eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu da duruşma çıkışında yaptığı açıklamada, "Açıkça söylemek gerekirse şahsi görüşüm verilen kararın kamuoyunu tatmin etmediği yönünde. Her ne kadar hapis cezası alsa da azmettirdiği düşünülen babasının beraat etmesi, daha doğrusu tahliye edilmesi kamu vicdanını yaralamıştır. Bütün duruşma süresince özellikle bugünkü celsede hem yürekleri parçalayan manzaralara, hem de sanıkların ifadelerinde nefret ve acı duygularını yaşadık. Umarım gerekli yasal düzenlemeler yapılarak kolluk kuvvetlerimiz, gerekli önleyici tedbirleri alarak, bu tip cinayetlerin bundan sonra tekrarlanmasını önleyecek, sokaklarımızda gençlerimizin, kadınlarımızın serbest bir şekilde dolaşmasına imkan tanınacak. Bir olay düşünün ki, sanıklar tarafından kesinlikle tanınmayan Ata Emre Akman sadece kendi bütçesine katkı sağlamak için bir restoran zincirinde çalışıyor, motokurye olarak çalışıyor, siparişi götürüyor ve evin önünde hiç tanımadığı bir kişi tarafından hunharca 25 bıçak darbesiyle katlediliyor. Bu dava bence bundan sonraki süreçte bir emsal olmalıydı. Fakat bu emsal, bu caydırcılık birinci derece mahkeme tarafından yerine getirilemedi. Umarım istinaf mahkemesinde gerekli düzenlemeler yapılır, adalet tecelli eder" dedi.

DHA