Uzak durulacak erkekler listesi!
Uzak durulacak erkekler listesi!
"Hepimizin dilinin yandığı, "Aman bir daha mı tövbe!" dediği erkek
modellerini bir araya topladım, hatta daha da toplayacaktım ama yer
kalmadı. Hoş, onun için koca bir ek yapılması gerekliydi, liste o
derece uzundu yani.
İşkolik erkekler: İlk başlarda kariyeri çekici gelecek olan
bu erkek tipi, ilerleyen zamanlarda sinirini bozacak. Buluşmak
isteyeceksin, o gece kesin işi çıkacak, sürekli toplantıda olduğu
için telefonlarına yanıt veremeyecek ve yanında sürekli işinden
bahsedecek.
Baba parası yiyenler: Ayy aman bin defa dağlara taşlara,
uzak durmak ne kelime, üç kilometre yakınında olmasın! Bir defa
sorumluluk almaktan korkacak, sürekli boş vakti olduğu için "Şu an
nerede, kimle, ne yapıyor?" diye delireceksin.
Melankolik erkekler: Bu da ilk görüşte farklı gelecek olan
tiplerden, hele o dönem duygusal bir boşluktaysanız. O şiirler, o
"Kaybedenler Kulübü" tarzı konuşmalar, o şehri her an bırakabilirim
mizacı. İnan bana en fazla iki ay çekersin, gıy gıy içini şişirir
sonrasında.
Temizlik hastaları: Kendisinin hasta olduğu yetmiyormuş gibi
seni de hasta eder, kadının bir nevi çok titizi çekiliyor ama
erkeğin maalesef. Sürekli evin içinde senin hatanı arıyormuşcasına
toz yakalamaya çalışan biriyle nasıl ömür geçer?
Anne düşkünleri: Ben bir defa öyle bir hata yaptım, hâlâ
dilimi ısırıyorum. Kadın beni hamam böceği gibi görüyordu, ben de
fare zehirleri ne kadar diye araştırıyordum. Bir zaman geçtikten
sonra oğluyla mı berabersin, annesiyle mi anlamıyorsun. Adam
ilişkinin ortasına o anneyi öyle bir sokuyor ki, alıp kenara
atamıyorsun kadını.
Cimriler: İnsanı kendi parasından bile soğutuyor bu tipler.
Kendisinin harcamadığı gibi, sen harcayınca da sanki parası bitiyor
gibi bir telaş, bir kıyamet. Sürekli küçük hesaplar peşinde olan,
bıraktığı bahşişi bile günlerce konuşan adamla nasıl devam
edilebilir ki?
Dedikoducular: Yaa kızın dedikodu yapanı çekiliyor, hatta
çok seviliyor bana dokunmayan yılan hesabı, "Gelse de birkaç şey
anlatsa" diye sabırsızlandığım bir sürü arkadaşım var. Ama
erkeğinki çekilmediği gibi bir de sürekli başa bela açıyor.
Erkeklerin dedikoduları bizimkiler gibi değil çünkü onlar nedense
daha pis, daha tehlikeli.
Kız arkadaşları fazla olan: Ayy bunlar beni işte hasta eden
grup, böyle sürekli etrafında 5-10 kız vardır, bunu bir severler,
sanki panda yavrusu. Devamlı aramalar, çat kapı eve gelmeler,
hayatına burnunu sokmalar bilmem ne. Hangi biriyle başedeceğinizi
bilemezsin, arkadaşları onun canı, sense sonradan gelen bir cadı
olursun.
Çok konuşanlar: Sürekli söylenen, şikayet eden, devamlı ama
devamlı her şeyde kusur bulan adamlar. Bir tane benim başımda var,
bir süre sonra duyarsızlaştırıyor insanı. Ne zaman söylenmeye
başlıyor, hop önümde bir çember oluşuyor, ne dediğini hiç
duymuyorum. Sadece otomatik olarak ona hak verir gibi yapıp kafamı
sallıyorum.
Balık burcu: Bu listenin başında bile durabilir, aman
diyeyim asla ama asla! Adamla birlikte misin, değil misin, seviyor
mu, nefret mi ediyor, iyi biri mi, kötü mü, ilişkimiz nereye
gidiyor durumlarını devamlı yaşamak istemiyorsan anında topukla
yanından!