Uzel Makina iflas etti

2006’da 622 milyon TL ciro yapan bir zamanların sanayi devi Uzel Makina’nın iflas kararı çıktı. Aile kavgasıyla batışa sürüklenen Uzel’de kardeşlerin savaşı hâlâ sürüyor..

Uzel Makina iflas etti

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yerli otomobil üretilmesini ulusal bir hedef olarak koyduğu bir dönemde, Türkiye’nin ilk yerli traktör üreticisi Uzel Makina iflas etti. Aile içinde patlak veren kavga bir sanayi devinin iflasa sürüklenmesiyle noktalandı. İflas kararı ilgili mahkeme tarafından 5 Temmuz 2012’de alındı. Ailede miras kavgası merhum bestakâr Ahmet Uzel’in eşi Türkan Uzel’in, eşinin ölümünün ardından oğullarıyla yaşadığı miras kavgasıyla başladı.

Baba Ahmet Uzel’in 1998’de vefat etmesinin ardından Türkan Uzel ile kızı Şafak Kibar’ın (Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Kibar’ın eşi), oğulları Önder ve Serdar Uzel’le miras üzerinde anlaşmazlığa düşmesi sorunların başlangıcı oldu.

Türkan Uzel 2003’te, iki oğlunun birlikte hareket ederek çoğunluğu kendisine sağlayan hisseleri hukuka aykırı şekilde ele geçirdikleri iddiasıyla dava açtı. İstanbul 9. Ticaret Mahkemesi’ne 2003’te başvuran Türkan Uzel, “İki oğlum, beni ve kızım Şafak Kibar’ı şirket yönetiminden uzaklaştırdılar” iddiasında bulundu.

Ağır ceza davası sonuçlandı

2007 yılına gelindiğinde Serdar Uzel ve Önder Uzel arasında da anlaşmazlık baş gösterdi. Gelinen noktada Uzel Makina alacaklarını isteyen bayiler, tedarikçiler ve işçilerin başlattığı süreç üzerine iflas noktasına geldi. T.C İstanbul 1. İflas Müdürlüğü 2012/10 dosya kararıyla şirketin iflasını açtı. Peki bu sürece nasıl gelindi? 2005 yılına kadar kardeşi Önder Uzel’le birlikte şirketin yönetiminde bulunan Serdar Uzel’e ulaştığımda kendisinin de çok üzgün olduğunu söyledi.
Şirketin iflasını sorduğumda Serdar Uzel, kardeşi Önder Uzel, Bedirhan Çelik ve Mehmet İzzet Kalaycı hakkında İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açtığı ağır ceza davasının sonuçlandığı söyledi. Sonrasında şu bilgileri verdi: “Önder Uzel, Bedirhan Çelik, Mehmet İzzet Kalaycı hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanmak suçunu işledikleri gerekçesiyle 1 yıl 6 ay hapis, 520 gün adli para cezasıyla ayrı ayrı cezalandırıldı. Ancak sabıkasız oldukları için verilen ceza ertelendi. Ağır ceza mahkemesinde açılan dava sürecinde sanıkların bütün mal varlıklarına el konulması kararı verilmişti. Mahkeme verdiği kararla sözkonusu el koyma kararlarının karar kesinleşene kadar devamına karar verdi.”

Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi Esas No: 2008/92 no ile görülen davada Yargıtay aşaması olacak. Serdar Uzel ise böyle bir aşamaya gelinmişken kardeşinin hâlâ, illegal şekilde şirketin yönetiminde bulunduğu söylüyor.

İşin sırrı Jersey’de çıktı

Bu noktada şirketin satışına karşı açtıkları davaların sürdüğünü söyleyen Uzel bu süreçle ilgili olarak şunları kaydetti:

“Ağabeyim, Uzel Makine’yi holding çatısı altından çıkarıp hisselerinin yüzde 64’ünü Hollanda’da kurulu Uzel Agri şirketine sattı. Ben de yönetimdeydim. İstanbul 6. Ticaret Mahkemesi Uzel Agri’nin hissedar sıfatı kazanmadığına hükmetti sonradan. Ağabeyim bu satışı şirketi globalleştirme mantığıyla yaptığını söyledi. Ancak bambaşka bir süreçle satış silsilesi devam ettirildi. Hollanda Agri şirketinin üzerinde Uzel Corparation vardı. Ağabeyimle birlikte burada yüzde 50 -50 ortaktık. Fakat bunun da üzerinde Lüksemburg’da kurulan bir şirket vardı. Onun da üzerinde Londra’da kurulan bir şirket var. Onun üzerinde de Jersey adasında kurulan bir vakıf var. Asıl hikaye bu vakıfla başlıyor. Bu vakıfta A grubu hisseleri, B grubu hisseleri var. A grubu iki oy, B grubu tek bir oy hakkına sahipmiş. Ağabeyim Önder Uzel iki oyu temsil eden A grubu hisseyi almış. Ben bakmadan imzaladım. İki oy hakkına sahip olduktan sonra şirketi tamamen kontrol eder hale geldi. Ve aile üyelerini tümüyle uzaklaştırdı şirketten. Bu konuda hukuk ve ceza mahkemelerinde açtığımız davalar devam ediyor.” Yapılmış işlerin usulsüz olduğunu hatırlatan Serdar Uzel, “Bizim dışımızda yüzde 17’si halka açık olan bir şirkette bu hisseye yatırım yapmış kişiler de mağdur oldu” dedi.

Türkiye’de ilk traktörü üretti

* Bir zamanlar İSO’nun en büyük şirketler listesinde yer alan Uzel’in sermayesi artık ekside.

* 2006 yılında 622 milyon TL satış geliri gerçekleştiren şirket hakkında iflas açıldı.

* Şirketin makina teçhazatı ve üzerinde kurulu olduğu arazilere icra getirildi.

* Geçen dönemde dosyalara giren mahkeme kayıtlarına göre sadece IFC’nin alacağı 6 milyon dolar seviyesinde.

* 9 klasörlü Uzel dosyasının detayları tek alacaklının IFC olmadığını gösteriyor. Uzel’in alacaklıları arasında, Maliye, faktöring şirketleri, bankalar, tedadikçi firmalar ve yüzlerce çalışan buluyor.

* Uzel dosyasında alacaklar arasında büyük bankaların ve şirketlerin yanı sıra faktöring şirketleri onlarca çalışanın olması da dikkat çekiyor.

* Zapsu ve Laçin ailelerinin de bir dönem hissedar olduğu Uzel Makine’nin temelleri ise 1930’lara dayanıyor.

* 1878’deki Rus Savaşı sonrası Rumeli’den Bursa’ya göç eden bir ailenin oğlu olarak işe fayton üretmekle başlayan büyükbaba İbrahim Uzel tarafından temelleri attı.

* İbrahim Uzel’in Bursa’da 1937’de kurduğu Yaprak Yay şirketi ile Uzel’in hikayesi başlıyor. 1961’de İngiliz Massey Ferguson ile anlaşıp Türkiye’nin ilk yerli traktör üreticisi olan Uzel, oğul Ahmet Uzel tarafından 1977’de holdingleştirdi.

Hisse kavgası nasıl patladı?

İki erkek kardeş arasındaki kavga, Serdar Uzel’in 2007 yılında holding yönetim kurulundan çıkarılmasıyla başladı. Şirketin yüzde 64 hissesi ise Hollanda’daki şirkete 2005 yılında satılmıştı. Bir dönem ağabeyiyle birlikte hareket eden Serdar Uzel de daha sonra annesi ve kızkardeşi gibi bu işleme karşı dava açtı. Serdar Uzel’in konuyla ilgili açıklamaları şölye devam ediyor:
“Babamın 1998 yılında vefatından sonra başladı sorunlar. Ağabeyim hepimizden tecrübeliydi ona inancımız tamdı. Ağabeyim anneme ait hisseyi kullanarak çoğunluğu sağlamış. O zaman ağabeyime güveniyorduk, olanların farkında değildik. O dönemde yönetimde ağabeyim, Uzel Sanayi şirketini temsilen Bedirhan Çelik ve ben vardık. Anneme ait çoğunluğu sağlayan hisseyle şirket yönetiminin kararlarını alabilecek duruma geldi. Baktım ağabeyim herşeyi planlayarak hareket etmiş. Annem bu hisselerin kendisinden habersiz şekilde kullanımıyla ilgili olarak 2003 yılında dava açtı. Ben annemin bu davasını kabul edince ağabeyim yine usulsüz bir şekilde beni şirketten uzaklaştırdı. Annemin açtığı davada İstanbul 9. Ticaret Mahkemesi anneme ait olan hissenin kendisine iadesine karar verdi. Yargıtay tarafından yapılan temyiz incelemesinde karar yalnızca usülü açıdan bozuldu. Ve esasla ilgili değişen bir şey olmadı.”

Karşılıklı davalar sürüyor


2006 sonu itibariyle şirketin cirosunun 622 milyon TL civarında olduğunu hatırlatan Serdar Uzel, “Toplam kredisi ise sadece 60 milyon TL civarındaydı. Şirketin finansal yapısının ne kadar iyi gittiği ortadayken iflas aşamasına geldik” diyor. Gelinen noktada Önder Uzel’in de kardeşlerine karşı açtığı karşı davalar sürüyor. Şirkete traktör almak için avans veren bayiler, işçiler, tedarikçilerin alacaklarını talep etmek için hareket geçmesiyle şirket hakkında iflas kararı çıktı. Aile kavgasında Türkiye için önemli bir şirketin geldiği nokta ortada.

Hangi taraf haklı olarsa olsun şirket zarar gördüğü için bu noktada bir zamanlar borsanın hareketli hisseleri arasında yer alan şirkete yatırım yapanlar da mağdur oldu. Görünen o ki bu tür girişimlere karşı şirkete yatırım yapan insanları koruyacak bir mekanizma hala yok. Bu noktada şirketin bu aşamaya gelmeden kamu denetiminin yeterli bir şekilde yapılıp yapılmadığı merak konusu.

SONGÜL HATISARU