Vaktinizi ayna karşısında geçirmeyin!..

Vaktinizi ayna karşısında geçirmeyin!..

Vaktinizi ayna karşısında geçirmeyin!..

Duygu Başara, oyunculuk ajansı işine evini ofis olarak kullanarak başlamış. Sadece bir yemek masası ve bir de telefonla başladığı günden bu yana, 19 yıl geçmiş. Baharda yirminci yıllarını büyük bir partiyle kutlayacaklarını söyleyen Başara, çok fazla oyuncuyla çalışmak ve kocaman bir şirket olmak derdinde değil. Aynı dili tutturabileceği oyuncularla çalışmanın peşinde olan Başara, 'Çok büyük hedeflerim yok' diyor. Gazi Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü'nden mezun olan Başara ile oyunculuk dünyasının 'içinden' bir röportaj...

× 20 yıl önce bu kadar çok dizi yokken bu işi yapmaya nasıl karar vermiştiniz?
Zuhal Olcay'la bir reklam filminde oynamıştım. Zeki Müren'li, Ajda Pekkan'lı, Zuhal Olcay'lı bir seriydi. Yıl 90... O reklamda oynamak için genç anne aranıyordu. 150-200 kadın arasından seçildim. O çekimde 'Ajansımızda çalışmak ister misiniz?' demişlerdi. Anaokulu öğretmenliği yapıyordum, 'Neden olmasın?' dedim. İşte o 'Neden olmasın?' cümlesi bana yeni bir kapı açtı ve bugünlere geldim. İki seneye yakın çalıştım, sonra kendi işimi kurdum.

× Peki sonra oyunculuk yapmayı düşünmediniz mi?
Çok teklif aldım ama düşünmedim... Çünkü oyuncuların ne kadar zorluklar içinde çalıştığını biliyorum. 

× İlk oyuncunuzu hatırlıyor musunuz? 
Hatırlamıyorum, daha çok reklam filmlerine oyuncu veriliyordu. Ajansta çalıştığım dönem beni çok seven müşterilerim vardı. İlk günden itibaren benimle çalışmaya başladılar. Onlardan çok destek gördüm.

× Oyuncuların kaprisleri oluyor mu?
Olmaz mı? Oyuncular egosu yüksek insanlar. Eğer bir menajerlik ajansıysanız ve birebir onlarla irtibattaysanız haliyle egolarını da okşamanız gerekiyor, yani 'idare'yi öğreniyorsunuz. Yirmi senedir onlarla uğraşıyorum.

× Bir nevi nazlarını da çekiyorsunuz...
Her türlü insan gördüm. Siz ne kadar iyi niyetle yaklaşsanız da kimi çok acımasızca harcayabiliyor. Yeni jenerasyonun çok ciddi sıkıntıları bunlar. Her şeyi çok kolay elde ediyorlar. Bizler öyle değildik. Bana verilen bir işi ne yapıp edip mutlaka sonuçlandırırdım. Yeni sanatçılarda bu durum çok zayıf.

× En çok neyin kaprisini yapıyorlar?
Evlerinden alınmak, özel ilgi gibi... Bir iki dizide, ufak tefek yan rollerde oynamış biri dahi, evden alınmak istiyor. Olmaz!

× Ajans sahibi tam olarak ne yapıyor?
Yapımcıyla oyuncu arasında köprü oluyorsunuz. Hem oyuncuyu hoş tutacaksınız, hem yapımcıyı idare edeceksiniz. Bir projeyle ilgili karakterler gelir. Ona uygun tipleri kendi tecrübelerimize göre seçer ve yapımcıya sunarız. Kafalarına yatan, seçtikleri tip varsa toplantıya çağırılırız. Ön konuşmayı yaparız, sonra oyuncuyla gideriz. Oyuncu, yönetmen bir araya gelir. Bütçe konuşmasını da biz yaparız.

× Aslında oyuncunun işini kolaylaştıran bir durum...
Ama çoğu böyle görmüyor. 'Ajans yüzde 20 komisyon alıyor; belki de bu yüzden bu işi alamadım' diyen sığ düşünceli sanatçılar da var.  

AJANSLA ÇALIŞMAK KARLI

× Bunun dışında bir ajansla çalışmanın avantajları nelerdir oyuncu için?

Daha fazla iş olanağı sağlayabiliyoruz. Çünkü yapım firmaları önce arar. Bir oyuncunun tek başına yeni bir dizide rol almaya çalışması çok da hoş değil. Oyuncu, aynı zamanda ulaşılmaz da olmalı. ABD'de böyle çalışılıyor, ajanslar, menajerler, basın danışmanları var. Avukatımız var; sözleşmeler, oyuncular ve bizim için en doğru hale getiriliyor. 

× Basın danışmanları demişken, bazen biz gazeteciler için basın danışmanlarının da söyleşiye katılmaları sıkıcı olabiliyor. Müdahale ediliyor, ilgi dağılıyor...
Haklı olabilirsiniz. Ama oyuncu işe yeni başlamışsa saçma bir cümle kurabilir diye danışmanlar eşlik ediyor. Özellikle çok ters köşe ve sıkıştırmaya yönelik sorular soran gazeteciler de var. İşte şu an konuşmamızı kaydediyorsunuz, saçma bir şey söylesem 'Eyvah söylememeliydim' desem dönüşü yok. Eğer sizde de kötü niyet varsa onu aslanlar gibi bir başlıkla verebilirsiniz. 

× Bir de içinde aşk geçen bir soru sorduğunuz zaman bazı oyuncuların tüyleri diken diken oluyor ve kasılıyorlar...
Ben de bunu çok saçma buluyorum. Özellikle sevgililerini -aslında dönemsel sevgililerini ki bunun altını özellikle çiziyorum- kollarına takıp gazetecilere mutlaka yakalanılacağına emin oldukları yerlere niye gidiyorlar o zaman? Gitme. Sonra da röportajda havalara girip 'Özel hayat sormayın' demek çok saçma. Hem 'Görünmek istemiyorum' deyip hem de onların gözünün önünde olup sonra da kaçıp arabalara saklanmayı yapmacık buluyorum.

× Kimi de ezbere konuşuyor...
Donanımları yok çünkü. Keşke vakitlerini aynada geçireceklerine kendilerine yatırım yapsalar. 

× Yolda giderken çok güzel birini görüp de ajans kartınızı uzattığınız oldu mu?
İlk yıllarımızda bunu yaptık. Yeni çalışan ajanslar hala yapıyor olabilir. Sadece oyuncularla çalışıyoruz.

TÜRK HALKI ESMER SEVİYOR

× Türk halkı dizilerde nasıl kadınları, nasıl adamları görmeyi seviyor?

Bence Türk tipini seviyorlar. Hatta hafif etine dolgun olanları beğeniyorlar; Türkan Şoray gibi tipleri. Erkekler belki sarışınları beğeniyordur ama kadınlarımız sarışın kadın sevmiyor. Beyaz tenli ve koyu renk saçlı olanları seviyorlar.

× Sarışın kadın imajı da farklıdır, genelde kötü kadın rolleri oynarlar...
Evet, böyle bir algı var. Esmer ve kumral tipler daha güvenilir geliyor. Erkeklerde de böyle. Kenan İmirzalıoğlu gibi tipler daha çok tercih ediliyor. Kıvanç Tatlıtuğ da sarışın, çok güzel yer etti halkta ama bence Kenan İmirzalıoğlu daha çok beğeniliyor.

× Belki Kıvanç'la eğlenilir, Kenan'la evlenilir diye bakılıyordur...
Aynen. Ne güzel söylediniz (kahkahalar). Kenan'ın ışığı çok güzel.

× Star oyuncu olmak ne demek, bir tarifi var mıdır?
Tecrübe önemli ama o kişinin yaydığı enerji ilk sırada. Bu insanlar bir ortama girdiklerinde siz önünüze baksanız bile gayri ihtiyari ona dönme gereği duyarsınız. Onun enerjisini alırsınız. Bana başvuran oyuncular arasında bu tip enerjiye sahip biri varsa sonuna kadar peşinden gitmeyi ve onu parlatmayı istiyorum. Enerjisi yüksekse eğitimi bile olmasa, kurslara gider, kendine yatırım yapar ama enerjisi düşükse ne yaparsa yapsın bir yerde tıkanır. Samimi olmak da çok önemli. Yapmacık olmakla hiçbir yere varılmıyor.

× Kimleri star kategorisine sokuyorsunuz?
Kendi oyuncularımdan yola çıkıp söyleyebilirim. Erkekler içinde Çetin Tekindor stardır benim için. Oyunculuğunu da harmanlamış yıllar içinde. Mesela idolüm Taner Birsel'dir. Dublaj kadromuzda Okan Yalabık var, onu beğeniyorum. 'Krem' dizisinde oynayan Duygu Yetiş, 'Şubat'ta oynayan Türkü Turan ve 'Hayat Devam Ediyor'dan Ali Barkın'ın gelecekleri parlak.

× Sizinle çalışmayan ama star diyebileceğiniz kimler var?
Beren Saat örneğin. Onunla tanışsanız çok seversiniz. Çok doğal biri. Özgü Namal da soğuk gibi durur ama çok tatlıdır.

× Star dediğimiz ünlüler evlenince büyü bozuluyor mu?
Özellikle erkekler evlendiğinde azalıyor. Mesela Kenan İmirzalıoğlu bugün evlensin evet yine sevilir, yine yolu açıktır ama kadınlar da 'Hay Allah tüh. İyi güzel de o evli' der. Hayranlar çok fazla benimsiyor çünkü.

DALDAN DALA KONAN OYUNCU BİTER

× Bir oyuncu nelere dikkat etmeli?
Ajansları, menajerleri yoksa işleri zor. Çünkü sadece para kazanmaya endeksleniyor ve o zaman da her projeyi kabul ediyorlar. Bu da olmuyor. Bir proje biter bitmez hemen gelen ilk teklifi kabul etmemeliler. Daldan dala konmak oyuncuyu çok çabuk bitirir.

× 'Geceleri dışarı çıkmasın' gibi kriterleriniz var mı?
Buna dikkat ediyoruz. Gece hayatı olan, orada burada, kimlerle olduğu belli olmayan insanları seçmiyorum. Onlarla aynı frekansta konuşamam; sonradan değişmişse de uyarıyorum.

× Röportajlarına müdahale eder misiniz?
Edebiliyorum. Bu çok normal. Olsun. Çünkü onlar o kadar tecrübeli değiller.

HERKES EKRANDA OLMAK İSTİYOR

× Neredeyse her aile çocuğunun oyuncu olmasını istiyor. Neden?
Herkes kendini ekranda görmek istiyor. Çok küçük yaştaki çocukları bile oyunculuk ajanslarına yazdırıyorlar. Kolay para kazanma yolu gibi düşünülüyor. Tanınma duygusu da insanlara çok cazip geliyor. Tabii çok tanınan ve sokakta iki adım yürüyemeyen insanlara sormak lazım aslında bunun nasıl bir işkence olduğunu.

Sibel Ateş Yengin /AKŞAM İNTERNET SİTESİ

Konular Kadın / Bakım