Ve Nutuk...
Atatürk'ün Nutuk'unda geçmiş anlatılırken gelecekte olabilecek tehlikeleri önceden sezmemiz için Milli Mücadele sonucu kazandığımız Cumhuriyetimiz bu büyük devrimin yani toplumsal hareketin, siyasal inancın amaçlarını açıkça ifade edilmiş.
Atatürk ne diyeceğini yazmış, okuyana elbette... Dur ben sana ne demek istedi anlatayım... Sonucu bu günlerde Nutuk okunması tavsiye edilirken iş 'Onunkini oku, bunun ki de fena değil'e geldi.
Devrim tarihi dersleri buradan esinleneceğine keşke okullarda dümdüz NUTUK okutulsaydı hiç bir yoruma kısaltmaya açılmadan belki bu günkü kaosu yaşamazdık.
Ben eğitimci değilim basit bir Atatürkçü vatandaşım Cumhuriyetimi borçlu olduğum insanın birinci ağız ifadelerinin öğretilmesinde geç kalınmış, onun yerine bu işi ben bilirim, öyle demek istemedi, böyle dedi, yoo hayır ben torunu sayılırım, kahve telvesi fincanı, fanilası bendecilerin maskarası olunmazdı.
Nutuk aynı zamanda unutulmamalı ki 1927 CHP kurultayında yaptığı konuşma metnidir. Bildiri, manifesto, öğreti ne derseniz deyin.
Atatürk ve Silah arkadaşları bir devrim yaptı, devrimciydiler. Milli Mücadele ile halkı bölmeyip bütünleştirdiler yoksa o büyük taarruzlar nasıl başarılı olurdu.
Dümdüz bir taarruz değil ölüm emretti ve peşinden gidildi.
Şimdi aradan neredeyse bir asır geçmişken NUTUK da bile onu oku bunu okuma bölünmesi yapılıyor, yazıklar olsun AKP'den önce Atatürkçü geçinenlere kızmamız lazım.
Atatürk'ün ele geçirdikleri eşyalarını teşhir edenlere gelince müzelere verin belediyelere teşhir ettirmeyin kutsal emanetler gibi, ki onlarda tartışmalıdır.
Nutuk ve Kuran kıyaslamaları ise tam bir cehalet, biri süreklilik isteyen bir değişim, devrimin bildirgesi öbürü değişmez bir inancın kitabı.
Atatürk bizler için hayatı yaşanır kılacak: sınıfların, cins ayrımının olmadığı kimsenin ötekileştirilmediği, sömürünün ortadan kaldırıldığı, emperyalist, Kapitalist sisteme, haksızlığa karşı dik duran bir Cumhuriyet emanet etti, kahve fincanı telvesini, donunu fanilasını değil, herkesin inancını bu Cumhuriyette yaşayabileceği bir ülke, fena mı yaptı?
Hala ayakta, hatta yeniden dirildi nankör yobazlıklara, anlamayan kafasızlara ve Atatürkçü geçinip Nutuk'u Kuran-ı Kerim ve Atatürk'ü Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) ile yarıştırmaya kalkan dangalaklara rağmen.
Nasıl ki yobaza kızıp dinden çıkmıyoruz, bu çakma Atatürkçülere de kızıp Cumhuriyetten vazgeçecek değiliz.
Nutuk'u okuyalım, bir ilhamdır bize vatan bahşeden, yeterki kendimizi nefislerin şerrinden koruyalım.
Kafamı attırdılar, samimiyetle paylaşıyorum herkes kendi meşrebinde sizlere kalbimi açtığım bu sözlerde yer bulur umarım.
Sacit Aslan
Atatürk ne diyeceğini yazmış, okuyana elbette... Dur ben sana ne demek istedi anlatayım... Sonucu bu günlerde Nutuk okunması tavsiye edilirken iş 'Onunkini oku, bunun ki de fena değil'e geldi.
Devrim tarihi dersleri buradan esinleneceğine keşke okullarda dümdüz NUTUK okutulsaydı hiç bir yoruma kısaltmaya açılmadan belki bu günkü kaosu yaşamazdık.
Ben eğitimci değilim basit bir Atatürkçü vatandaşım Cumhuriyetimi borçlu olduğum insanın birinci ağız ifadelerinin öğretilmesinde geç kalınmış, onun yerine bu işi ben bilirim, öyle demek istemedi, böyle dedi, yoo hayır ben torunu sayılırım, kahve telvesi fincanı, fanilası bendecilerin maskarası olunmazdı.
Nutuk aynı zamanda unutulmamalı ki 1927 CHP kurultayında yaptığı konuşma metnidir. Bildiri, manifesto, öğreti ne derseniz deyin.
Atatürk ve Silah arkadaşları bir devrim yaptı, devrimciydiler. Milli Mücadele ile halkı bölmeyip bütünleştirdiler yoksa o büyük taarruzlar nasıl başarılı olurdu.
Dümdüz bir taarruz değil ölüm emretti ve peşinden gidildi.
Şimdi aradan neredeyse bir asır geçmişken NUTUK da bile onu oku bunu okuma bölünmesi yapılıyor, yazıklar olsun AKP'den önce Atatürkçü geçinenlere kızmamız lazım.
Atatürk'ün ele geçirdikleri eşyalarını teşhir edenlere gelince müzelere verin belediyelere teşhir ettirmeyin kutsal emanetler gibi, ki onlarda tartışmalıdır.
Nutuk ve Kuran kıyaslamaları ise tam bir cehalet, biri süreklilik isteyen bir değişim, devrimin bildirgesi öbürü değişmez bir inancın kitabı.
Atatürk bizler için hayatı yaşanır kılacak: sınıfların, cins ayrımının olmadığı kimsenin ötekileştirilmediği, sömürünün ortadan kaldırıldığı, emperyalist, Kapitalist sisteme, haksızlığa karşı dik duran bir Cumhuriyet emanet etti, kahve fincanı telvesini, donunu fanilasını değil, herkesin inancını bu Cumhuriyette yaşayabileceği bir ülke, fena mı yaptı?
Hala ayakta, hatta yeniden dirildi nankör yobazlıklara, anlamayan kafasızlara ve Atatürkçü geçinip Nutuk'u Kuran-ı Kerim ve Atatürk'ü Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) ile yarıştırmaya kalkan dangalaklara rağmen.
Nasıl ki yobaza kızıp dinden çıkmıyoruz, bu çakma Atatürkçülere de kızıp Cumhuriyetten vazgeçecek değiliz.
Nutuk'u okuyalım, bir ilhamdır bize vatan bahşeden, yeterki kendimizi nefislerin şerrinden koruyalım.
Kafamı attırdılar, samimiyetle paylaşıyorum herkes kendi meşrebinde sizlere kalbimi açtığım bu sözlerde yer bulur umarım.
Sacit Aslan