Yalçın Akdoğan: "Sürece ihanet ettiler"
Başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan sıcak gündeme ilişkin soruları yanıtlıyor.
Milliyet'te yer alan habere göre Başbakan
Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dün
yaptığı açıklamalarla bitme noktasına gelen çözüm sürecine ilişkin
olarak, "Selahattin Demirtaş'ın Seni başkan
yaptırmayacağız' sözü çözüm sürecinde gerilimi başlattı"
dedi.
Akdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Son 'Çözüm Süreci' dediğimizde biraz daha doğrudan örgütün silah bırakmasına odaklanmış bir süreçten bahsediyoruz. Geçmiş dönemlerde örgüt iki üç yılda bir adeta panik atak geçirir gibi süreci sabote eden birtakım eylemlerde bulundu, strateji değiştirip topyekün saldırarak devleti dize getirmeye çalıştı, bunu 2011'de Silvan saldırısından sonra gördük. O dönemde çok kapsamlı bir terörle mücadele uygulandı ve bin 450 civarında örgüt üyesi etkisiz hale getirildi.
SÜRECE İHANET ETTİLER
Süreç içinde örgüt istismar çabası içinde olmuştur. HDP çözüm sürec,inin düşmanları tarafından kullanıldı. Kendisini kullandırtan barajı geçmek uğruna çözüm sürecini havaya uçurmuştur. Tüm stratejisini Erdoğan karşıtlığı üzerine kurmuştur. Erdoğan'a karşı bir makenizma kuruldu.
Çözüm Sürecinin düşmanları olarak adlandırabileceğimiz statüko cephesi bu son seçimden önce HDP'yi bir proje olarak kullandı, taşeron şekilde kullandı. Yani HDP, Çözüm Sürecinin düşmanları olan ve kendi varlığına da karşı olan statüko cephesine kendisini de kullandırtmış oldu. Burada AK Parti'yi devirme hedefinin ardında aslında Çözüm Süreci ve İmralı'yı bitirme yaklaşımı vardı.
Öcalan'ın zaman zaman söylediği birşey var bu Kürt meselesini kim çözmek istese bunu engellemek için ortaya çıkan bir mekanizma ve bu mekanizma Merhum Özal için de Merhum Erbakan içinde ortaya çıkmıştır. Şimdi de Cumhurbaşkanı Erdoğan için ortaya çıkmıştır.
Ben HDP'nin süreci istismar ettikleri yerine sürece ihanet ettiler olarak görüyorum.
KÜLLİYEN YALAN
O gün her ayrıntıyı Cumhurbaşkanı biliyordu, sürekli irtibat halindeydiler.' Bu külliyen yalan bir durum. O gün kesinlikle Cumhurbaşkanımızla hiçbir irtibatımız olmadı. Bunlar o kadar çok yalan söylüyorlar ki, bir yalan makinesine dönüştüler. Ben de bunları yalanlamaktan yoruldum
Ortak bir metin okunmadı, mutabakat söz konusu değildir.
Her verdikleri ayrıntı yalan tamamen uydurma. Bu izleme heyetiyle ilgili de sayılar verdiler, isimler verdiler, 'şöyle olacak' dediler, 'böyle olacak' dediler. O gün de ben açıkladım 'külliyen yalan' diye. Bu meseleyi tamamen izleme heyetine getirip dayandırmaları da doğru değil, anlamsız. Çünkü Öcalan neticede bir çağrı yapacaktı, yaptı. Ve en geniş şekilde bu kamuoyuna yansıdı. Basına yansıdı. Uluslararası camiaya yansıdı. Bunu herkes tartıştı. Bunu başka bir heyete tekrar aktarmasına ihtiyaç yoktu. Burada bunun ötesinde İmralı bir talk-show alanı da değil. Sürekli heyetler oraya turlar yapsınlar. Bunlar aynı mesajı tekrar etsin. Bu mesaj zaten verilmiştir. Bunun ötesinde çok bir anlamının da kalmadığını düşünüyorum.
ÖCALAN HER TÜRLÜ MESAJI VERDİ
Öcalan'ın şubat başında verdiği silahları bırakmak için kongre toplayın çağrısını üç hafta geciktirmiştir. Öcalan sözlü, yazılı, imzalı her türlü mesajını vermiştir. Ancak HDP bunu açıklamaktan imtina etmiştir."
Akdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Son 'Çözüm Süreci' dediğimizde biraz daha doğrudan örgütün silah bırakmasına odaklanmış bir süreçten bahsediyoruz. Geçmiş dönemlerde örgüt iki üç yılda bir adeta panik atak geçirir gibi süreci sabote eden birtakım eylemlerde bulundu, strateji değiştirip topyekün saldırarak devleti dize getirmeye çalıştı, bunu 2011'de Silvan saldırısından sonra gördük. O dönemde çok kapsamlı bir terörle mücadele uygulandı ve bin 450 civarında örgüt üyesi etkisiz hale getirildi.
SÜRECE İHANET ETTİLER
Süreç içinde örgüt istismar çabası içinde olmuştur. HDP çözüm sürec,inin düşmanları tarafından kullanıldı. Kendisini kullandırtan barajı geçmek uğruna çözüm sürecini havaya uçurmuştur. Tüm stratejisini Erdoğan karşıtlığı üzerine kurmuştur. Erdoğan'a karşı bir makenizma kuruldu.
Çözüm Sürecinin düşmanları olarak adlandırabileceğimiz statüko cephesi bu son seçimden önce HDP'yi bir proje olarak kullandı, taşeron şekilde kullandı. Yani HDP, Çözüm Sürecinin düşmanları olan ve kendi varlığına da karşı olan statüko cephesine kendisini de kullandırtmış oldu. Burada AK Parti'yi devirme hedefinin ardında aslında Çözüm Süreci ve İmralı'yı bitirme yaklaşımı vardı.
Öcalan'ın zaman zaman söylediği birşey var bu Kürt meselesini kim çözmek istese bunu engellemek için ortaya çıkan bir mekanizma ve bu mekanizma Merhum Özal için de Merhum Erbakan içinde ortaya çıkmıştır. Şimdi de Cumhurbaşkanı Erdoğan için ortaya çıkmıştır.
Ben HDP'nin süreci istismar ettikleri yerine sürece ihanet ettiler olarak görüyorum.
KÜLLİYEN YALAN
O gün her ayrıntıyı Cumhurbaşkanı biliyordu, sürekli irtibat halindeydiler.' Bu külliyen yalan bir durum. O gün kesinlikle Cumhurbaşkanımızla hiçbir irtibatımız olmadı. Bunlar o kadar çok yalan söylüyorlar ki, bir yalan makinesine dönüştüler. Ben de bunları yalanlamaktan yoruldum
Ortak bir metin okunmadı, mutabakat söz konusu değildir.
Her verdikleri ayrıntı yalan tamamen uydurma. Bu izleme heyetiyle ilgili de sayılar verdiler, isimler verdiler, 'şöyle olacak' dediler, 'böyle olacak' dediler. O gün de ben açıkladım 'külliyen yalan' diye. Bu meseleyi tamamen izleme heyetine getirip dayandırmaları da doğru değil, anlamsız. Çünkü Öcalan neticede bir çağrı yapacaktı, yaptı. Ve en geniş şekilde bu kamuoyuna yansıdı. Basına yansıdı. Uluslararası camiaya yansıdı. Bunu herkes tartıştı. Bunu başka bir heyete tekrar aktarmasına ihtiyaç yoktu. Burada bunun ötesinde İmralı bir talk-show alanı da değil. Sürekli heyetler oraya turlar yapsınlar. Bunlar aynı mesajı tekrar etsin. Bu mesaj zaten verilmiştir. Bunun ötesinde çok bir anlamının da kalmadığını düşünüyorum.
ÖCALAN HER TÜRLÜ MESAJI VERDİ
Öcalan'ın şubat başında verdiği silahları bırakmak için kongre toplayın çağrısını üç hafta geciktirmiştir. Öcalan sözlü, yazılı, imzalı her türlü mesajını vermiştir. Ancak HDP bunu açıklamaktan imtina etmiştir."