Yanlış Adama Aşık Oldum
Yanlış Adama Aşık Oldum
Aşk…
Etkisi altına aldığında mantığı fırlatıp atıyor bir tarafa…
Sorgulamayı bırakıyor, düşünmekten vazgeçiyoruz. Hem ne güzel hem ne acıtan bir duygu.
Zıplayan sadece ayaklarımız değil sevinçten, kalbimiz bile yerinde duramıyor… beynimizin yerini aldığı anlar oluyor.
Acılı halleri de var aşık olmanın. Acıtan anları. Ağlatan, isyan ettiren.
Gülü seven dikene, aşkı seven gözyaşına katlanacak artık… yapacak bişey yok.
Ne yazıkki her zaman doğru insana aşık olmuyoruz. Gönül bu, rota belirtmek mümkün değil.
Kim bu doğru olmayan insan?
Ne demek yanlış adama aşık olmak…!
Eskilerin nasihatlarından biri “seni sevene git, sevdiğine değil”…! Kıymet bilendir seven. Sevdiğin senin kıymet verdiğin.
Yanlış adama aşık olmak, kıymetinin bilinmediğini hissetmek, acıtan anların terazide ağır basması. Netice… bol gözyaşı.
Kopamadığımız aşklar, daha bir tatlı mı oluyor acaba ?
Tamamen bizim olmayan, olamayanlar daha mı iştah açıcı…?
Kadınlar yanlış bir adama aşık olduklarını, ilk andan itibaren bilirler aslında. Alt beyinlerinde bunu yaşar ama kendilerine bile itiraf etmezler. Hep bir bahane bulurlar, bir olur nokta yaratırlar, polyanna ruhlarıyla.
En yakın dostlarına ballandıra ballandıra anlattıkları adamın aslında, hiçte “o” olmadığını bile bile.
Yanlış adam, tercihen kalbinde bir başkası olan, istediği zaman gelen istemediğinde yok olan. Zaman zaman kalp kırıcı sözleri, eleştiren bakışları, her an gidebilirim tavırları ile kimliğini koyar ortaya.
Neden kopamayız yanlış adamdan ?
Yanlış adamların ağzı genellikle çok iyi laf yapıyor olsa gerek. Her “artık bitti” kararı fiyasko ile sonuçlanır kadının. Her defasında ikna olur, her defasında özler, her defasında koşarak gider.
Bile bile… göre göre…
Tavsiye…
Hepimiz, mutlaka en az bir defa yanlış adama aşık oluruz. Doğru adamı tanımanın en kolay yoludur yanlış adama aşık olmak…
Herşeyden olduğu gibi ders almayı bilmek, yaraları bir an önce tedavi etmek gerekir.
Tuz basmaktan vazgeçelim…
Etkisi altına aldığında mantığı fırlatıp atıyor bir tarafa…
Sorgulamayı bırakıyor, düşünmekten vazgeçiyoruz. Hem ne güzel hem ne acıtan bir duygu.
Zıplayan sadece ayaklarımız değil sevinçten, kalbimiz bile yerinde duramıyor… beynimizin yerini aldığı anlar oluyor.
Acılı halleri de var aşık olmanın. Acıtan anları. Ağlatan, isyan ettiren.
Gülü seven dikene, aşkı seven gözyaşına katlanacak artık… yapacak bişey yok.
Ne yazıkki her zaman doğru insana aşık olmuyoruz. Gönül bu, rota belirtmek mümkün değil.
Kim bu doğru olmayan insan?
Ne demek yanlış adama aşık olmak…!
Eskilerin nasihatlarından biri “seni sevene git, sevdiğine değil”…! Kıymet bilendir seven. Sevdiğin senin kıymet verdiğin.
Yanlış adama aşık olmak, kıymetinin bilinmediğini hissetmek, acıtan anların terazide ağır basması. Netice… bol gözyaşı.
Kopamadığımız aşklar, daha bir tatlı mı oluyor acaba ?
Tamamen bizim olmayan, olamayanlar daha mı iştah açıcı…?
Kadınlar yanlış bir adama aşık olduklarını, ilk andan itibaren bilirler aslında. Alt beyinlerinde bunu yaşar ama kendilerine bile itiraf etmezler. Hep bir bahane bulurlar, bir olur nokta yaratırlar, polyanna ruhlarıyla.
En yakın dostlarına ballandıra ballandıra anlattıkları adamın aslında, hiçte “o” olmadığını bile bile.
Yanlış adam, tercihen kalbinde bir başkası olan, istediği zaman gelen istemediğinde yok olan. Zaman zaman kalp kırıcı sözleri, eleştiren bakışları, her an gidebilirim tavırları ile kimliğini koyar ortaya.
Neden kopamayız yanlış adamdan ?
Yanlış adamların ağzı genellikle çok iyi laf yapıyor olsa gerek. Her “artık bitti” kararı fiyasko ile sonuçlanır kadının. Her defasında ikna olur, her defasında özler, her defasında koşarak gider.
Bile bile… göre göre…
Tavsiye…
Hepimiz, mutlaka en az bir defa yanlış adama aşık oluruz. Doğru adamı tanımanın en kolay yoludur yanlış adama aşık olmak…
Herşeyden olduğu gibi ders almayı bilmek, yaraları bir an önce tedavi etmek gerekir.
Tuz basmaktan vazgeçelim…