Yanlış iğneyle sol kolu kesilen Ayşen yıllar sonra konuştu

Sabah Gazetesi'nden Gül Kireklo'nun haberine göre şimdi 29 yaşında olan Başaran, 1995 kışında soğuk algınlığı geçirdiği için Tekirdağ'da Lüleburgaz SSK Hastanesi'ne götürüldü. Sol koluna vurulan iğne yanlış yere yapıldığı için kangren olan kolunu kaybetti.

Ayşen'in çocukluğu ise adliye koridorlarında geçti. Ceza davası, tazminat davası, AİHM derken 2.5 yaşında adliye koridorları, mahkeme salonları, hâkimler, savcılar ve basınla tanışan Ayşen'in ve ailesinin hukuk mücadelesi tam 12 yıl sürdü.

Eğitimine de devam eden Ayşen, yüzde 50 bursla Kıbrıs'ta üniversiteye giderek İngilizce İktisat Bölümü'nde okumaya başladı. Okulu bırakarak yeniden sınava girdi ve Trakya Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni kazandı. Geçen yıl mezun oldu.

Şimdi ise bir yandan mezun olduğu bölümde yüksek lisans yapıyor, bir yandan da KPSS'ye hazırlanıyor.

Ayşen Başaran yıllar sonra şöyle konuştu:

"Hayatım adliye koridorlarında geçmiş. Annem ve babam ayrıldı. Ailem dağıldı. Ablam içine kapandı. Bana ve aileme bunu yapanlar ceza bile almadı. Sağlıktaki dönüşüm, hastanelerin yapıları, çalışanların duyarlılığıyla yeniden hastanelere korkmadan gider hale geldim. Türk hekimlerine güveniyorum. Şimdi olsa belki de benim başıma bunlar gelmez, kolumu kaybetmezdim. Sağlıkta gelinen noktayı çok beğeniyorum. 

Bazen koluma takıldığım zamanlar da elbet oluyor ama kendimle de barıştığımı düşünüyorum. Kol nakli olmak istiyorum ama orada da bir mücadele var.

Hayatımı sürdürmek için de çalışmak zorundayım. Tek kolumla bilgisayar başında sürekli mouse tuttuğum için kolum çok yoruluyor. Şimdi KPSS'ye hazırlanıyorum. Amacım devlet kadrolarına girebilmek."

Ayşen Başaran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mitinglerinde kendi adını sık sık andığını belirterek, "Ama ben hiç dinleyemedim. Dinleyenler beni sokakta görse hemen gelip boynuma sarılıyor, 'Ayşen Cumhurbaşkanı senden bahsetti' diyor. Cumhurbaşkanımız ile görüşmek isterdim" dedi.

"HATALARINI BİZE ÖDETTİLER, ÖZÜR DİLEYEN OLMADI"

Baba Hüseyin Başaran ise Lüleburgaz'da kahvehane işletiyor.

Baba Başaran şunları söyledi:

"12 yıl süren hukuk mücadelemizde darmadağın olduk. SSK müfettişleri alay edercesine 'Kazanamazsınız bu davayı' diyorlardı. Dönemin Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna'nın makamına gittik. Yine alaylı cümleler. Ayşen'e protez kol için gittik. Elektronik yerine mekanik kol takıp gönderdiler. Gelip özür bile dileyen siyasi olmadı. Şehir hastaneleri göz kamaştırıyor. Lüleburgaz Devlet Hastanesi devasa bir hastane. Ya o yıllar... Soğuk algınlığı için çocuğumuzu götürmüşüz. Upuzun kuyruk. Hataları söyledikçe diğer siyasi partiler bizi dışladı. 'Gidin size Erdoğan sahip çıksın' dediler. Eski yıpranmış sağlık sisteminin sembolü olmak çok yıprattı. O yıllardaki siyasi partiler de, o dönem SGK'nın başındaki CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da hatalarının bedelini hep bize ödetti."