Yavaş ama kalıcı kilo vermenin yolları
Yaz ayları yaklaşırken diyet listeleri de yeniden ortaya çıkıyor. Ancak Sidney Üniversitesi'nde obezite uzmanı olan Dr. Nick Fuller yapılan diyetlerin çoğu zaman daha fazla kilo aldırdığını ortaya koyuyor ve yavaş ama sağlıklı kilo vermenin yöntemlerini açıklıyor.
Sözcü Gazetesi'nin haberine göre obezite uzmanı Dr Nick Fuller, fazla kilolu ya da obezite sorunu yaşayan binlerce danışanla yaptığı görüşmeler ve araştırmalar sonunda farklı bir diyet programı geliştirdi. Fuller’ın önerdiği kilo verme stratejisi daha az çekici gelebilir, hızlı bir başarı sergilemeyebilir ama çok daha kalıcı ve sağlıklı.
Dr. Fuller'ın teorisine göre vücudumuzun yıllar içinde geliştirdiği ve sonunda zamanla kilo almaya neden olan hayatta kalma mekanizmalarını tetiklememek için yavaş yavaş kilo vermek gerekiyor. İnsanların, vücutlarının alıştığı bir “sabit ağırlık” geliştirdiklerini ve herhangi bir değişiklikte koruma mekanizmalarının devreye girdiğini savunuyor.
DİYETLER BİZİ ŞİŞMANLATIYOR
Fuller; çoğumuzun yağlı, işlenmiş gıdalarla çevrili olduğunu bunun da obeziteye neden olduğunu belirtiyor. Kısacası, “diyetler bizi şişmanlatıyor” diyor. Araştırmalar, ilk aşamalarda kaybettiklerinden daha fazla kilo alan diyet yapanların oranını yaklaşık %90 civarında gösteriyor.
Fuller; “İnsanlara bu şekilde kilo vermeyi bırakmalarını söylemeliyiz. Çünkü sadece yeniden kilo almalarına değil, aynı zamanda diyet ve yiyecek kısıtlamasının getirdiği psikolojik sonuçlar çok büyük oluyor” diyor.
Özellikle corona virüsü döneminde batı dünyasında yapılan çeşitli araştırmalar, karantinalar ve kısıtlamalar sonucunda herhangi bir yerde kapalı kalmanın insanlarda %22 ila 49 oranında kilo alımının yaygınlaştığını ve bunun, aşırı kilolu veya obez olan kişiler arasında daha da yaygın olduğunu gösteriyor.
“HER DİYETİ DENEDİM”
Dr. Fuller, planı bir obezite kliniğinde 15 yılı aşkın süredir çalışarak geliştirdi. Önünde üzgün bir şekilde oturan hastaların çoğunun ona tamamen aynı hikayeyi anlattığını fark etti: Her diyeti denediler ve durumları daha da kötüye gitti:
Zamanla kilo vermekte zorlanıyorlardı ve “Şu anda birkaç kilo bile veremiyorum, ne yapacağımı bilmiyorum” diyorlardı.
Dr. Fuller bu durumu şöyle açıklıyor: “2 milyar sterlinlik İngiltere diyet endüstrisinin bilmenizi istemediği şey, irade eksikliğinden dolayı başarısız olmadığınız; biyolojik nedenlerden dolayı başarısız olduğunuz.”
PSİKOLOJİK OLARAK DAHA AZ ZORLAYICI
Dr. Fuller yavaş kilo verdirerek görüntülerinin kalıcı olmasını ve psikolojik olarak da daha az zorlayıcı bir süreç yaşamalarını sağlıyor. Önerdiği diyette; günde beş öğün öneriyor. Ancak bu öğünlerden sadece ilkinin büyük olması gerektiğini ve günün sonundaki öğünün de en küçük olması gerektiğini belirtiyor.
EV YEMEĞİ VE SPOR
Haftanın altı günü ev yemeği yenilmesini ve sadece haftada tek bir öğünü dışarıdan yemeği öneriyor. Ve bu süreçte haftanın altı günü de 30'ar dakikalık egzersizlerin yapılması gerektiğinin altını çiziyor. Hatta bunun için haftanın üç günü televizyon ya da herhangi bir ekranı yasaklıyor, diğer dört günde de en fazla 2 saat diyerek danışanlarını harekete yönlendiriyor. Ve mutlaka 6-8 saat uyunması gerektiğini belirtiyor.
Fuller, kilo verildikten sonra kiloların korunması için de bu önerilerini biraz değiştiriyor. Haftanın beş günü ev yemeği derken, dışarıda yemek yemeği haftada iki öğüne çıkarıyor. Ve televizyon yasağını da biraz daha esnetiyor ve haftanın iki günü izlemeyi yasaklıyor; ancak sporu hayatınızdan çıkarmamanız gerektiğinin altını çiziyor ve mutlaka beş gün, 30'ar dakika düşük veya orta yoğunlukta spor öneriyor.