Yeni doğan bebekler!..
Yeni doğan bebekler!..
İlk dişsiz gülücük, ilk keyifli çığlık, ilk kelime, bebeğinizi
izlerken nefesinizi tutmanıza neden olacak. Tüm bu gülümsemeler,
çığlıklar, kelimeler bebeğinizin sizi fark ettiğinin bir
belirtisidir ve anneliğin en heyecanlı anlarından sayılır.
Bebeğiniz doğduğu andan itibaren sesinizi duyduğu için içgüdüsel
olarak sizinle iletişim kurmak isteyecek. İlk kelimesinden önce de
çığlıklarıyla size ihtiyaçlarını anlatmaya çalışacak zaten.
İletişim kurması gecikirse hemen telaşlanmayın, bazı bebekler
iletişim kurmanın püf noktalarını bulmakta zorlanabilir ama eninde
sonunda sizin de yardımınızla bulur.
Sizinle iletişim kuruyor!
Belki sürekli uyuyor, bezini kirletiyor ve yemek yiyor ama bunların
yanı sıra gün içinde çevresindekileri algılamaya, onlarla kendince
iletişim kurmaya çalışıyor. Bebeğiniz doğduğu andan itibaren
etrafındaki seslerin yerini bulmayı ve sizinle göz kontağı kurmayı
deneyecek; birkaç denemeden sonra da başaracaktır. Miniğiniz daha
karnınızdayken duyduğu müziklerin ve seslerin doğduktan sonra
farkına varabilir.
Bebeğinizin başlarda tek iletişim aracı ağlamak olacak, bunda
korkulacak hiçbir şey yok! Sadece size bir şeyler anlatmaya
çalışıyor. Örneğin huysuzlanarak ağlama duyarsanız acıktığını,
çığlık atarak ağladığını duyarsanız da bir ağrısı ya da sıkıntısı
olduğunu anlayabilirsiniz. Çoğu zaman, ne istediğini anlatmak için
kısıtlı olan vücut dilini de kullanacaktır. Uykusu geldiğini
esneyerek, yüzünü ovalayarak belli etmeye çalışır, parmağınızı
ağzına doğru yaklaştırdığınızda ağzını açıyorsa kolayca acıktığını
anlayabilirsiniz.
Siz onunla nasıl konuşacaksınız?
Bebeğinizle iletişim kurmak için geç kalmayın. Bazıları acelesi
olmadığını düşünse de siz bu hataya düşmeyin ve miniğinizle
iletişim kurmak için büyümesini beklemeyin. Unutmayın ki ona hayatı
siz öğreteceksiniz ve ne kadar çabuk başlarsanız hayatı o kadar
çabuk algılar. Bebekler yüzleri incelemeye bayılır ama en fazla 25
cm uzağa odaklanabilirler. Bu da yaklaşık dirseğinizle bileğiniz
arasındaki mesafe kadardır.
Bebeğiniz daha mini minnacıkken iki yönlü iletişimin doğasını
öğretmeye başlayabilirsiniz. Örneğin bebeğinizi emzirirken arada
bırakırsa doymuş mu benim bir tanem?' gibi sorular sorarak biraz
ara verip tekrar sütünü içmeye devam etmesini sağlayabilirsiniz. Bu
da bir şey yaparken çevresinde olup bitenlere tepki vermeyi
öğrenmesinde yardımcı olacaktır.
Bebeğinizin yalancı memesi varsa ona çok bağlanmasına izin
vermeyin. Genelde anneler bebekleri gürültü yapıyorsa sessiz olması
gerektiğini düşünür ve yalancı memeye başvurur. Fakat yalancı
memenin uyanık zamanlarında çok sık kullanılması bebeğin ses
çıkarma pratikleri yapmasını zorlaştırır. Bu da konuşmaya başlama
zamanını geciktirebilir.
SÖZCÜ İNTERNET SİTESİ