Yılmaz Özdil: "Aman ha, uzay mekiğinin kapısını doğru yere takın"
Usta kalem Yılmaz Özdil'in Sözcü Gazetesi'nde yayınlanan bugünkü yazısı.
2006 yılıydı.
İstanbul'u Londra yapacağız dediler.
Londra ayaklarıyla çift katlı otobüs getirdiler.
Ama, Londra'da trafik tersten akıyor, duraklar solda, dolayısıyla ithal ettikleri çift katlı otobüslerin kapıları da soldaydı.
E, İstanbul'da sağdan gidecekler, duraklar da sağda duruyor.
Düşündüler taşındılar.
Gıcır gıcır otobüslerin soldaki kapılarını söktüler iyi mi, kaynakla parça ekleyip kapıları söktükleri yerleri kapattılar, sağ tarafı kaynakla kestiler, soldan sökülen kapıları sağa taktılar.
Oldu sana çakma Londra!
★
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklersen, silsile halinde gerisi de yanlış gider… Metrobüs silsilesinin ilk düğmesini yanlış iliklemişlerdi, bundan sonraki rezaletler elbette kaçınılmazdı.
★
Yolun ortasına yol yaptılar.
Durakları da yolun ortasına yaptıkları yolun ortasına diktiler.
Böylece, yolun ortasına diktikleri duraklar otobüslerin solunda kaldı!
Otobüslerin kapısını soldan söküp sağa taktıkları için, duraklar da solda kaldığı için, indirme bindirmeye yanaşamıyorlardı.
Düşündüler taşındılar.
Trafiğin akışını ters yönden yürütelim dediler!
Otobüsleri yolun sağından değil, solundan götürmeye başladılar.
Oldu sana tam çakma Londra.
★
Tek hat üstünde, dosdoğru gayet güzel gidiyorlardı.
Ama gelemiyorlardı.
Yol bitince, kafayı asansörün kapısına sıkıştırmış gibi sıkışıp kalıyor, dönemiyorlardı.
Çünkü, ilerizekalı yöneticilerimiz hattın başladığı ve bittiği yere U dönüşü yapmak için kavşak yapmayı unutmuşlardı!
Derhal kriz masası topladılar.
Düşündüler taşındılar.
Zabıtaları devreye soktular.
Zabıtaları semt pazarlarından çekip, E5'e gönderdiler.
Zabıtalar E5'e fırladı…
El kol işaretleriyle E5'teki trafiği durduruyor, balina ebatlarındaki metrobüsleri geniş bir kavisle manevra yaptırarak E5'e çıkarıyor, gene geniş bir kavisle tekrardan metrobüs hattına sokuyorlardı.
★
Böylece, güya trafik keşmekeşine çözüm olarak icat ettikleri metrobüsler, trafiği komaya soktu.
Zabıta marifetiyle metrobüs hattından çıkıp, tekrardan metrobüs hattına girme manevrası yaparken, İstanbul trafiğini tarihte hiç görülmediği kadar felç ediyorlardı.
Yumruklaşmalar başladı.
Direksiyon başında sinir krizi geçiren asabi vatandaşlarımız, zabıtaları dövdü.
★
Derhal kriz masası topladılar.
Düşündüler taşındılar.
Trafik sıkışıklığına çözüm olarak icat ettikleri metrobüsleri, trafiğin yoğun olduğu saatlerde seferden çekme kararı aldılar!
Gerçekten süperzekaydılar.
Gündüz çalıştırmadılar.
Hava kararınca trafik rahatlıyordu, metrobüsleri hava kararınca sefere koyuyorlardı.