Yılmaz Özdil: "Ayasofya’nın kapısını yemek orucu bozar mı?"
Yılmaz Özdil'in Sözcü Gazetesi'nde yayınlanan bugünkü yazısı...
Ayasofya'nın imparatorluk kapısı'nı yediler iyi mi…
★
Cami haline getirildikten sonra 1400 yıllık kapıda hasar oluşmuştu, inceleme yapıldı, sayın ahalimizin “kutsal” diyerek, kapıyı elleriyle sürte sürte aşındırdıkları, dökülen parçaları yuttukları ortaya çıktı.
★
Bizans imparatoru Heraklius, kafayı Nuh'un gemisine takmıştı, 620 yılında Sasanilerle savaşmak için bölgeye gittiğinde, Cudi dağı'na çıkmış, Nuh'un gemisini buldum diyerek, tahta parçaları getirmişti, rivayete göre, impatorluk kapısını bu tahta parçalarıyla yaptırmıştı.
Sayın ahalimizin “mübarek” diyerek yediği kapı işte bu.
★
Ama bazı tarihçilerimiz, o kapının bizans imparatoru tarafından yapılmadığını, padişah Abdülmecid tarafından mimar Fossati'ye yaptırıldığını izah ederek, sayın ahalimizin yüreğine su serpiyor.
Sanırsın mimar Fossati evliyadır…
Kapı Osmanlı eseriyse, afiyetle yenmesinde sakınca yok demek ki.