Yılmaz Özdil: "Böyle bir terkedilmişliğe şahit olmadım"

Sözcü Gazetesi'nden Yılmaz Özdil'in bugünkü yazısı...

Yılmaz Özdil: "Böyle bir terkedilmişliğe şahit olmadım"

Mazı yandı, Çökertme yandı, Ören yandı…

Ne hafif hafif amber kokan buhur ağacı kaldı, ne çiçek, ne kelebek.

Doğma büyüme Ege çocuğuyum, 40 yıldır bu topraklarda gazeteciyim, kulaç atmadığım koy, uzanmadığım ağaç gölgesi, basmadığım tepe yoktur bu coğrafyada, stajyerliğimden beri orman yangını haberi takip ederim, böyle bir çaresizliğe, böyle bir terkedilmişliğe şahit olmadım, askerin söndürme çalışmalarına katılmadığı bir orman yangınını hayatımda ilk kez görüyorum.

İstanbul'dan İzmir'den Kayseri'den Giresun'dan itfaiye ve orman ekipleri gelmiş, hemen her şehrimiz yardıma koşmuş, gönüllü sivil vatandaşlarımız çırpınıyor, belediye ekipleri canla başla boğuşuyor, ama kıymeti yok, asker olmadığı için organize olunamıyor, hangi noktaya ne zaman, hangi ekibin müdahale etmesi gerektiğine karakucak karar veriliyor, varolan kısıtlı çabalar da heba oluyor.

Türk Hava Kuvvetleri'ne ait C130 nakliye uçaklarımızda, yangın söndürme sistemi var, bu uçaklarımız için özel olarak üretilmiş modüler su tankları var, her biri 11 ton su taşıyabiliyor, özel pompa mekanizmasıyla beş saniyede yangın alanına boşaltabiliyor, kolayca monte edilen su tankları Kayseri Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı'nda yerli ve milli imkanlarla üretildi, 1998 yılından beri 20'den fazla orman yangınına C130'larla müdahale edildi, 17 Ağustos 1999 depreminde Tüpraş yangını C130'larla söndürüldü, komşu ülkelerden gelen yardım isteği üzerine, Gürcistan'daki Suriye'deki orman yangınlarına da C130'larımızla müdahale edildi.

Bugün?

Niye kullanılmıyor?

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 600 civarında helikopterimiz var, bu helikopterlerimize alt tarafı 100 bin dolar maliyetle “bambi” tabir edilen su taşıyıcı aparat monte etmek mümkün… 12 ülkenin silahlı kuvvetleri, yangın söndürme helikopterlerine takviye olarak bu yöntemi kullanıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin helikopterlerine bu aparatı taksak, yangın söndürmeyi filan boşver, pilotlarımız yağmur gibi yağar, yağmur gibi… Niye yapılmıyor?

Yangının burnunun dibinde Bodrum Mumcular'da kara havacılık eğitim komutanlığı var, helikopter üssü, belki 30 tane helikopter burada yatıyor, bunlara yangın söndürme aparatları taksak, en azından Bodrum'da bir tane ağaç yanmazdı… Niye yapılmıyor?

Hal böyleyken…

Sayın hükümetimiz İspanya'dan yardım istedi.

Sağolsunlar, iki yangın söndürme uçağı ve 27 pilot gönderdiler.

Dalaman'a indiler, Marmaris'i söndürmek için çalışıyorlar.

İspanya'dan gelen yangın söndürme uçaklarının kuyruğundaki armada ne yazıyor kardeşim?

Ejército del aire yazıyor.

Ne demek ejército del aire?

İspanya hava kuvvetleri demek, İspanya hava kuvvetleri!

Türk Hava Kurumu'nu boş kaportaya çevireceksin, Türk Hava Kuvvetleri'ne traktör muamelesi yapacaksın, sonra hiç utanmadan gidip, elalemin hava kuvvetlerinden yardım dileneceksin öyle mi?

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ