Yılmaz Özdil yazdı: "1100 lira"

Yılmaz Özdil'in Sözcü Gazetesi'nde yayınlanan bugünkü yazısı...

Yılmaz Özdil yazdı: "1100 lira"

Bayramda Fethiye'deydim, beş yıldızlı bir tatil köyünde, öğretmen emeklisi Haydar beyle aperol içerek laflıyoruz…

Kendisi gibi emekli ilkokul öğretmeni olan eşi Nursel hanımla birlikte her ramazan bayramında bu tesise gelip, bir hafta kalırlarmış.

Aslında bu sene ekonomik kriz var diye sadece üç günlüğüne gelmeye niyetlenmişler ama, 1100 liralık bayram ikramiyesini alınca, Nursel hanım “amaannn Haydarcığım” demiş, “geldik 60 yaşına, biriktir biriktir napıcaz bu kadar parayı Allah aşkına” demiş, Haydar bey de hak vermiş haliyle, “valla haklısın hanım, kefenin cebi yok, istifle istifle nereye kadar, gidelim ağız tadıyla ezelim şu ikramiyeyi” demiş… Öbür ikramiyeyle kurban bayramında Bodrum'da olacaklar.

Hayatı dolu dolu yaşayan, yaşama sevinciyle dolu emeklilerimizi böyle görünce, mutlu oluyor insan.

Geçenlerde Bebek'te bir balık restoranında işçi emeklisi Feridun beyle konuşuyorduk aynı mevzuyu… Pandemi yasakları kalkar kalkmaz Barcelona'ya gitmişler, aynı fabrikadan emekli arkadaş grubuyla, Cordoba, Sevilla, Malaga filan, Endülüs turu yaparak Türkiye'ye dönmüşler, Cadiz'de flemenko eşliğinde gün batımına bayılmışlar, pandemide harcayamadıkları iki bayram ikramiyesini euroya çevirince, e bozdur bozdur bitmemiş tabii… 

YAZININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ