Yılmaz Özdil yazdı: "Dolar"
Yılmaz Özdil'in Sözcü Gazetesi'nde yayınlanan bugünkü yazısı...
2010 yılında referandum vardı, demokrasimiz tarihi kavşaktaydı, dolar 1.5 liraydı, hukuk devletini lağvetmeye çalışıyorlardı, bağımsız yargıyı bağımlı yargı haline getirmek istiyorlardı, aklı başında herkes sakın evet demeyin diye uyardı, sayın ahalimiz evet dedi.
★
2017 yılında referandum vardı, cumhuriyetimiz tarihi kavşaktaydı, dolar 3 liraydı, parlamenter sistemi lağvetmeye çalışıyorlardı, tek adam rejimine geçmek istiyorlardı, aklı başında herkes sakın evet demeyin diye uyardı, sayın ahalimiz evet dedi.
★
2018 yılında tek adam seçimi vardı, Türkiye köprüden önce son çıkıştaydı, dolar 4.5 liraydı, “Bu kardeşinize yetkiyi verin, dövizle faizle enflasyonla nasıl uğraşılır görün” dedi, aklı başında herkes sakın vermeyin diye uyardı, sayın ahalimiz verdi.
★
Kavşakta kırmızı ışık yanar.
Sürücü durur.
Haşırttt…
Arkadaki sürücü öndekine patlatır.
İnerler.
Tamponda oluşan hasarı incelemeye fırsat kalmadan, arkadaki başlar ağlamaya, abi gözünü seveyim idare et, arabanın sigortası yok, polis gelirse yanarım, işimden olurum, yap bi babalık filan.
Öndeki acır, hasarı sineye çeker, affeder.
Binerler, devam ederler.
200 metre kadar giderler, öbür kırmızı ışıkta, haşırtt!
İnerler.
Öndeki daha ağzını bile açamadan, arkadaki gene ağlama sızlama tiradına başlar, abi kurban olayım kusura bakma, maddi sıkıntılarım var, benzini bile zor aldım, ay sonunu zor getiriyorum, aklım orada, dikkatim dağınık, ben ettim sen etme falan.
Öndeki ya sabır çeker, otomobiline biner, devam ederler.
Bir sonraki kırmızı ışık, gene haşırtt!
E, öndeki artık dayanamaz haliyle, levyeyi kapıp öfkeyle inerken, arkadaki camı açarak gayet rahat seslenir:
“Benim abi ben, devam et.”
★
Dolar kuru, budur.
★
Durmak yok, yola devam'dır.