Yılmaz Özdil yazdı: "Organize suç örgütü"

Yılmaz Özdil'in Sözcü Gazetesi'nde yayınlanan bugünkü yazısı...

Yılmaz Özdil yazdı: "Organize suç örgütü"

Organize suç örgütü…

Bugünlerde çok popüler bir terim.

Hukuki tanımı şu…

“Ekonomik, sosyal, idari yapıyı kontrol etmek için, haksız menfaat elde etmek için, tehdit ve şiddet uygulayan, bünyesinde işbölümü bulunan, hiyerarşisi olan, polis, yargıç, savcı, siyasetçilerle işbirliği yapan, devlete ve özel sektöre nüfuz eden, suç işlemeyi süreklilik haline getirmiş yapılara, organize suç örgütü denir.”

E bu tanım, kalemini etik yerine tetik olarak kullanan, karşılığında menfaat elde eden, aynı merkezden servis edilen asılsız haberleri fotokopi gibi birebir cümlelerle yayan, tehdit eden, senkronize linç kampanyaları yürüten, kiralık gazetecilere cuk oturmuyor mu?

Sayın medyamızın son 10 yıldaki halinden daha büyük, daha kötü, daha ölümcül “organize suç örgütü” var mı?

Kuddusi Okkır cinayetini bu medya işlemedi mi mesela?

36 bin kız çocuğunun okumasını sağlayan, 56 okul yaptıran Profesör Türkan Saylan'ı öldürmedi mi bunlar?

Yarbay Ali Tatar'ı taammüden intihara sürükleyip, sonra da insanlıktan çıkmışçasına “mermiye kafa attı” diye yazmadılar mı?

Kaşif Kozinoğlu'nu Murat Özenalp'i manşetleriyle şehit etmediler mi?

Hukukun üstünlüğünü savunan Danıştay hakimi Mustafa Yücel Özbilgin'in suikastini bunlar azmettirmedi mi?

Güya farklı farklı gazetelerde farklı farklı televizyonlarda çalışıyorlar ama, aslında şebeke halinde “ortak” yayın yapmadılar mı?

Organize suç daha nasıl işlenir?

Polis, yargıç, savcı ve siyasetçilerle işbirliği yaparak, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kumpas kurmadı mı bu medya?

Dünya organize suç tarihinde, gazeteci marifetiyle gerçekleştirilen kozmik oda soygunundan daha büyük organize suç var mı?

YAZININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ