Yüzünüzdeki altın oranı keşfedin!
Yüzünüzdeki altın oranı keşfedin!
Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa’sının altın oranıyla da
popülerleşerek günümüze gelen bu kavram, son yıllarda büyük gelişme
gösteren estetik cerrahi ile yüzünde genel beğeniye ve kendi
estetik anlayışına uygun bir görünüme sahip olmak isteyenlerin
hayallerini gerçeğe dönüştürüyor…
Altın oran nedir?
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, altın
oran hakkında; “Güzellik anlayışı kültürden kültüre değişse de,
genel olarak güzellikte uzlaşılan ve bilimsel olarak da
açıklanabilen bir ölçü vardır. Leonardo da Vinci ile popüler olmuş
bir kavram olan ‘Altın Oran’ kabaca, büyüğün küçüğe oranı olarak
ifade edilir. Yüz estetiğinde bu oran büyük organların onun alt
organları dediğimiz organlara oranıdır. Örneğin; Yüzün, boyunun
genişliğe oranı, dudağın ve kaşların birleşim yerine oranı, burun
boyunun yüzün boyuna, çene ucunun, kaşların birleşim yerine ve ağız
boyunun burun genişliğine, burun genişliğinin burun deliklerine ve
göz bebekleri arası ile kaşlar arasındaki mesafeye oranı gibi.
Aslında burnumuzu büyük, çenemizi dar, yanaklarımızı çökük bulup,
plastik cerrahiden destek almak isterken, bilerek ya da bilmeyerek
bu orana yaklaşmaya çalışıyoruz. Plastik cerrahi artık bunu daha
bilimsel yapıyor ve Profiloplasty ile tek bir bölgeyi düzeltmek
yerine, onun diğer bölgelerle, örneğin bir burun ameliyatı söz
konusuysa, burnun çeneyle, dudaklarla, yanaklarla, alın ve kaşlarla
orantısını da gözetip tamamını birbiriyle uyumlu hale getiriyor ve
ideal orana yaklaşan çözümler sunuyor’’ dedi.
Estetik ve Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, altın oran ve
bu orana sahip olabilmek için uygulanan Profiloplasty işleminin ne
olduğunu, nasıl işlediğini ve beklenen sonuçları hakkında şu
bilgileri verdi:
“Profiloplasty özetle yüzdeki herhangi bir uygulamanın diğer tüm
uzuvlarla da uyumlulaştırılması ve kişinin yandan görünümünü
düzeltmeyi amaçlayan işlemlerin tümü olarak tanımlanabilir. Yandan
görünümde asıl belirleyici ve oran olarak düşünüldüğünde en önemli
faktör burundur. Oysa burun ameliyatı olduğu halde hala kendisini
güzel ya da daha yakışıklı olduğunu hissetmeyen birçok kişi ile
karşılaşıyoruz. İşte altın oran farkı da burada ortaya çıkıyor.
Profiloplasty hastanın sadece yüzünün yan ve karşı arası duruş
görünümünü değerlendirmekle kalmaz bu görünüm üzerindeki etkisi
olan ünitelerin kendi aralarındaki açı ve oranları da dikkate alır
bu da uygulama sonrası doğal ve uyumlu yüz hatlarına imkân
sağlar.”
Profiloplasty’nin tek uygulanan plastik cerrahi
işlemlerinden farkı…
“Profiloplasty, yüzü bir bütün olarak değerlendirir. Örneğin; burun
ameliyatı olmak isteyen hastada iri burun ve aynı zamanda iri bir
çene varsa hastanın sadece burnuna yapılacak bir işlem iki şekilde
sonuçlanır. Hastanın burnu çeneyle orantılı olacak şekilde iri
bırakılır ve sonuçta burun şekil olarak güzel olsa bile hastanın
burnu ve çenesi eski iriliğinde kalacağı için yüz hatları kaba
olur. Bu tür bir işlem sonrası hasta, operasyonun hiçbir işe
yaramadığını düşünür çünkü burun hâlâ iri burundur. Diğer uygulama
da ise hastanın burnu çenenin iriliğine göre ayarlanmaz ve
küçültülür, sonuçta yüzle uyumlu olmayan çok güzel görünümlü olsa
bile çok yapay görünen ve hastayı kesinlikle mutlu etmeyen
orantısız bir burun ortaya çıkar.
Böyle bir hastada yapılması gereken işlem aynı operasyonda belki de
çene ucundaki kemiğin hafifçe törpülenmesi ve yapılacak burnun yeni
çeneye göre ayarlanması olmalıdır ki hasta sonuç olarak yüzüne
uyumlu ve hoş bir burna kavuşsun.”
Profiloplasty’nin uygulandığı bölgeler…
Alın: Bu bölge çok düzse yağ enjeksiyonları
ile konveks bir şekil verilir. Saç çizgisi çok aşağıda yerleşmiş
hem erkek hem de kadınlarda epilasyon ile saçların alınması
sağlanarak dar alın daha geniş bir hale getirilir ya da saçlar
dökülerek saç çizgisinin gerilediği durumlarda saç ekimi
yapılır.
Kaşlar: Düşük kaşlara kaş asma yapılarak
kaş ucunun lateral kantusa olan mesafesi artırılır ve gözler açığa
çıkartılır.
Burun: Rhinoplasty işlemi ile burun
küçültülebilir, büyültülebilir ucu kaldırılıp indirilebilir veya
burun uzatılıp kısaltılabilir.
Yanaklar: Yaşlı yüzde sarkmış olan yanaklar
asılarak kaldırılabilir ya da şişman görünümlü yanaklar daha zayıf
görünümlü hale getirilebilir. Elmacık kemikleri
belirginleştirilebilir. Yanaklara dolgu yapılarak yüze daha
dinlenmiş bir ifade verilebilir.
Dudaklar: Anatomik olarak üst dudak hafifçe
alt dudağın (1–2 mm) önündedir ve alt dudak üst dudağa göre daha
kalındır. Bazen burun operasyonu yaptıracak bayanlar için işlemin
en önemli noktalarından birisi dudağın dolgu maddeleri veya
hastanın kendi yağları ile kalınlaştırılmasıdır.
Çene: Profiloplasty’de burundan sonra en
önemli etkili faktör çenenin değerlendirilmesidir. Ülkemizde en çok
görülen sorun çenenin geride olması ve çene yüksekliğinin kısa
olmasıdır. Bu kadınlarda yuvarlak bir yüze neden olurken erkeklerde
de zayıf yüz hatlarına neden olur.
Çene altı bölgesi: Submental bölgedeki yağ
fazlalığı hastanın çenesinin olduğundan daha kısa görünmesine yol
açar. Bu bölgeye yapılacak basit bir liposuction çene kontörünü
düzgünleştirir. Boyun bölgesindeki kırışık deri boyun germe
operasyonu ile düzeltilebilir.