Zayıflamak isteyenler!..
Zayıflamak isteyenler!..
Araştırmalara göre, son 15-20 yılda diyet, en sık kullanılan
kelimelerden ama buna rağmen herkes şişmanlıyor. Artan ilgi, doğru
sonucu elde etmek için maalesef anlamsızlaşmış durumda. Çünkü
tüketicide bilgi kirliliğiyle algıda sağırlık oluştu. Herkes çok
şey duyuyor ve biliyor ama kimse uygulamıyor. Çünkü içi boş ve
gereksiz derecede herkes bu konuya karıştığı için insanların kafası
karmakarışık.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Aslı Cemile Özatan; Boy
uzunluğuna göre ağırlık oranını değerlendirdiğimizde obez olan bir
bireyde, normal kiloda olan bir bireye göre 300 kez daha fazla
diyabet gelişme riski, 350 kez daha fazla hipertansiyon riski ve
110 kez daha fazla kanser riski var diyor. Hastalık
riskinden bağımsız yaşam kalitesi ve konfor olarak baktığımızdaysa,
fazla kilo, birey üzerinde psikolojik etkilerin yanı sıra, çevresel
faktörlerle birleşerek sosyal yaşamda çok büyük baskı
oluşturuyor.
Basit Ve Anlaşılır Çözümler
Her bireyin yaşı ve yaşam şekline göre gerçekçi ve kabul edilebilir
kiloda olması, aktif bir yaşam sürmesi, manevi huzur yönünden
kendini tatmin ediyor olması (ibadet, dua, meditasyon teknikleri
olabilir) önemli. Bu yüzden kaliteli yaşam için birey kendini iyi
tanımalı, bedenen ve ruhen beslenmeli çünkü bu farkındalığa ne
kadar erken başlarsa uzun yaşamın sırrına da o kadar yaklaşmış
olur. İşte bu noktada bireye ışık tutacak ve rahatlatacak çözümleri
konuşmamız gerekiyor.
Düşünce Biçiminizi Değiştirin!
* Diyet, kısa süreli bir yarış olarak değil uzun soluklu bir
maraton olarak düşünülmeli.
* Diyette mükemmellik beklentisi bireyde suçluluk hissi yaratır.
Diyet listesi, esnek olmalı ve bireyle bu durum konuşulmalı.
* Birey pozitif duyguyu önemsemeli, küçük farkların bile uzun
vadede iyi sonuçlar getireceğine ikna olmalı.
* Diyet süresince olabilecek her şey bireye önceden anlatılmalı,
kilo vermenin yavaşlaması hatta duraklamaya gireceğinin normal
olduğu açıklanmalı ve bu durum, bir kriz gibi değil aşılması mümkün
bir durum olarak izah edilmeli.
* Kilo verme amacı irdelenmeli, hedefin gerçekliği ve güçlülüğü
tartışılmalı ve ortak bir karar verilmeli.
* Diyet yapmak bir kamp gibi, belirli bir süreyi yasaklar ve aç
kalma duygularıyla geçirmek yerine bir yaşam biçimi olarak
konumlanmalı.
* Amaç sadece rakamsal hedef'e ulaşmak şeklinde belirlenirse hedef
yakalandıktan sonra bilinçaltı başka şekilde çalışmaya başlar.
* Birey eğer çok sıkı bir diyet programına maruz kalmış, sevdiği
besinleri diyet süresince hiç yiyememişse bu yeme özlemiyle baş
edemeyebilir.
* Yüksek proteinli ve karbonhidratsız diyetlerde, vücut kas dokusu
kayba uğradıysa metabolik hız yavaşlar ve kişi eski yeme düzenine
döndüğünde çok daha fazla kilo alabilir.
* Birey yaşam biçimi değişikliği ve yeni alışkanlıklar edinmek
konusunda kendisine gerçekçi ve anlayışlı davranmazsa, verilen her
bir kilo, diyeti bırakınca geri gelir. Değişim kolay değildir, bunu
kabul edip sabırla ilerlemek gerekir.
Beslenme Uzmanınıza Bu Soruları Sorun!
* Kilo verme süresince nasıl zorluklarla karşılaşabilirim?
* Benim için en sağlıklı kilo hedefi nedir?
* En uygun kiloda olmam ve yeni beslenme modeline alışmam için
öngördüğünüz süre nedir?
* Yeme alışkanlıklarını değiştirmek kolay mı? Bana nasıl destek
vereceksiniz?
* Kilo verdikten sonra hayatıma nasıl devam edeceğim?
SÖZCÜ İNTERNET SİTESİ