Zayıflatan 40 Altın Öneri
Zayıflatan 40 Altın Öneri
Uzman Diyetisyen M. Turgay Köse, şişmanlığın mutlaka tedavi
edilmesi gereken bir sağlık sorunu olduğunu savunuyor. “Kilonuzu
kaybederken sağlığınızı kaybetmeyin” şeklinde bir uyarıda bulunan
Köse’nin kitabında yaşam tarzı değişikliğinden sıklıkla
bahsedilmektedir. Zayıflama konusunda esas tedavinin davranış
değişikliği tedavisi olduğunu düşünen Köse, sağlıklı zayıflama için
size 40 altın öneride bulunuyor:
1. KARAR VERMEK
“İnanmak, başarmanın yarısıdır” denilir. Kişi, zayıflayanlardan
hiçbir eksiğinin bulunmadığını hatta fazlasının olduğunu düşünmeli;
bu fazlalıklardan da kurtulmak adına kesin karar vererek zayıflama
sürecini başlatmalıdır.
2. KONTROLDEN GEÇMEK
Endokrinolog veya dahiliye uzmanı kontrolünden geçen birey,
tahlillerini yaptırır ve diyetisyen tarafından “kişiye özel” olarak
hazırlanan beslenme modeli ile diyet tedavisine geçer.
3. DOĞRU HEDEF BELİRLEMEK
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ayda 2 - 4 kg ağırlık kaybı
hedeflenmelidir. 6 kg üzerindeki ağırlık kayıplarının faydadan çok
zarar getireceği asla unutulmamalıdır. Büyük hedeflere küçük
adımlarla ulaşılır. 20 senede alınan kilolardan 20 günde kurtulmaya
çalışmak malubiyeti en başta kabul etmektir. Bu nedenle gerçekçi,
ulaşılabilir bir hedef belirlenmelidir.
4. UYKU SÜRESİNE DİKKAT
Günlük uyku süresinin 7 - 8 saat arasında tutulması gerekmektedir.
Daha az veya çok uyumak kilo alımını artırıcı etkiler
göstermektedir.
5. KAHVALTIYA GEREKEN ÖNEMİ VERİN
Kahvaltı yapmayan kilo almaya mahkumdur. İç organların, beynin,
kasların… fonksiyon gösterebilmesi için gereken enerji uyandıktan
sonra en kısa zaman dilimi içerisinde besinler yolu ile
karşılanmalıdır.
6. SIK SIK VE AZAR AZAR BESLENİN
Yapılan bilimsel araştırmalar, aynı miktarda enerji alsalar da 3
öğüne göre 6 öğün beslenenlerin daha kolay kilo verdiğini
göstermektedir. Öğün sayısının artırılması, mideyi dolu tutarak
sonraki öğünde fazla yemeyi engellemektedir.
7. ASLA ÖĞÜN ATLAMAYIN
Öğün atlamak, kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülüktür. Gündüz
diyet yaptığınızı düşündüren, gece ziyafet yapmanıza neden olan bu
hataya sakın düşmeyin.
8. AKŞAM YEMEĞİNİ ÇOK GEÇE BIRAKMAYIN
Akşam yemeğinizi yatmadan ~ 3.5 saat önce sonlandırın. Dolu mide
ile yatağa girmek vücudun yağlanması için en iyi fırsattır. Akşam
yemeğinden yatana kadar geçen süreçte ara öğün almanızın bir
sakıncası yoktur, hatta bir şeyler tüketilmesi önerilmektedir.
9. SOFRAYA ÇOK AÇ OTURMAYIN, MUTLAKA ARA ÖĞÜN TÜKETİN
“Aç tavuk düşünde darı ambarı görür” denilir. Uzun süren açlıklar
sonrasında kan şekeri düşer ve fazla besin alımına davetiye
çıkarılır. Bu nedenle diyet ara öğünler ile desteklenmeli, gün
içerisinde yaklaşık olarak her 3 saatte bir beslenilmelidir.
Yapılan bilimsel araştırmalar
10. BESİN ÇEŞİTLİLİĞİNE ÖNEM VERİN
Yetersiz ve dengesiz beslenmeye yol açması sebebiyle tek tip
diyetlerden (protein ağırlıklı diyetler, ayırma diyetleri, sebze ve
meyve diyetlerinden) uzak durmak gerekir. Bu tarz diyetler
metabolizmayı bozmaktan öteye gitmez. O yüzden besin çeşitliliğine
önem verin.
11. YAVAŞ YİYİN
Yemek süresini uzatın. Unutmayın, tokluk hissi 20. dakikada oluşur.
Her lokmadan sonra çatal - kaşığı elinizden bırakın.
Yediklerinizden keyif ve tat alabilmek adına besinleri iyice
çiğneyerek küçük lokmalar halinde yutmaya çalışın.
12. YEMEK YERKEN DİKKAT
Yemek yerken kitap okumak, TV izlemek gibi herhangi bir şeyle
meşgul olmayın. Yemeklerinizi sakin bir ortamda, iyice çiğneyerek
tüketmeye özen gösterin. Acele etmeyin. Beslenmeyi “karın doyurmak”
şeklinde değerlendirmeyin.
13. EVDE YÜKSEK ENERJİLİ BESİNLER BULUNDURMAYIN
“Gözden uzak olan gönülden ırak olur” derler. Evde enerjisi yüksek
(tatlı, kuruyemiş gibi) besinler bulundurmayın. Gerekirse
göremeyeceğiniz şekilde dolaplara saklayın.
14. YEMEĞİN TADINA BAKMADAN TUZ KULLANMAYIN
1 gram tuz, vücutta 200 ml su tutar. Dolayısıyla tartıldığınızda
moralinizi bozabilir. Yemek ve ekmeklerden alınan tuz ile yetinmeye
çalışın. En iyisi, masaya tuzluk getirmeyin. Gerekirse çeşitli
baharatlarla yiyeceklerinizi lezzetlendirmeye çalışın.
15. RAFİNE ŞEKERDEN UZAK DURUN
İnsülin seviyesinde ani değişikliğe yol açarak tekrar tatlı yeme
isteği uyandıracağı için rafine şekerden olabildiğince uzak durun.
Şekerin fazlasının da yağa dönüştüğünü unutmayın. Kan şekeri
üzerinde olumsuz etkilerinin olmaması ve enerji içermemeleri
nedeniyle, rafine şeker yerine yapay tatlandırıcılar güvenle
kullanılabilir.
16. YAĞLI BESİNLERDEN KAÇININ
Enerjisi yüksek, besin değeri düşük kaymak, krema, mayonez, cips,
sos, kuruyemiş gibi yağlı besinlerden mümkün olabildiğince uzak
durun. Mesela dışarıda yemek yerken salatayı sade isteyin, uygun
olan eklemeleri (limon, sirke vs) siz kendiniz yapın.
17. KIZARTMALARA DİKKAT
Besinler kızartılınca çok yağ çeker ve kanserojen öğeler
oluşabilir. Bu nedenle yiyecekleri haşlama, ızgara yapma, buğulama
veya fırında pişirme yöntemlerini kullanarak hazırlayın. Yemeklere
yağı yakmadan ekleyin.
18. TABAK SIYIRMAYIN
Yemeklerin sularına ekmek bandırmak, tabak sıyırmak fazladan ekmek
yenilmesine neden olduğu gibi farkında olunmadan yemekteki yağın da
tüketilmesine sebebiyet verir. 1 kg sebze yemeğine en fazla 2 yemek
kaşığı sıvıyağ ekleyin. Hatta etle pişen yemeklere yağ
koymayın.
19. HAMUR İŞLERİNE DİKKAT
Pasta, kek, kurabiye, börek vb hamur işlerinde çok fazla yağ,
şeker, un ve yumurta kullanıldığı için bunlardan mümkün olduğunca
az yiyin. Unutmayın; “biri de bir, bini de bir” diye bir söz
vardır. İkram edileni bitirmek zorunda değilsiniz. Sunulanın
yarısını yiyin, sadece tadına bakın, yeter.
20. ALKOLÜN ETKİSİ
Karbonhidrat ve proteinlerin 1 gramı 4 kkal enerji verirken bu oran
alkol için 7 kkal, yağlar için 9 kkal şeklindedir. Pek çok besin
öğesinin emilimini olumuz yönde etkilemesi ve bilhassa yanında
yenilen mezeler, kuruyemişler nedeniyle tüketim sıklığına ve
miktarına dikkat edilmelidir.
21. STRES FAKTÖRÜ
Stres durumunda vücutta kortizol hormonu salgılanır ve tıpkı
kortizon ilaçları gibi yağlanmaya sebebiyet verir. Ayrıca kişi
stres durumunda “karnı tok bile olsa” daha çok abur cubur yeme
ihtiyacı duyar. Öte yandan eş, dost, arkadaş ile sıkıntı
paylaşılırsa stres %50 oranında azalır. Ya da spor yapılmalıdır. Bu
durumda “mutluluk hormonları” salınmaktadır.
22. DÜZENLİ EGZERSİZ YAPIN
Seratonin gibi mutluluk hormonlarını salgılaması açısından strese
karşı birebir gelir. Düzenli yapılan egzersiz diyetin etkinliğini
artırdığı gibi, koruma programında da başarıyı destekler. Fiziksel
aktivitenin artırılması metabolizma hızını artırıcı etkiler
göstermektedir. Günlük programınızı yaparken önce egzersizi
düşünün; diğer işleri arta kalan zamana dağıtın. Kısa mesafeler
için taşıta binmeyin, yürüyün. Taksi, otobüs veya servisten 2 durak
önce inin ve yürüyün.
23. MAZERETLERİ BİR KENARA BIRAKIN
• Egzersiz yapmak için hiç zamanım yok. Zaten çok yorgunum.
• Günümün önemli kısmı mutfakta geçiyor, sürekli yemekle
uğraşıyorum. Ben de yiyorum.
• Ev işleri zaten yeterince yoruyor. Çamaşır, bulaşık, ütü… Vakit
mi kalıyor ki sanki?
Belirtildiği gibi, zaten bunların adı “bahane”. O nedenle kişi
kendini kandırmaktan ziyade bahanelerini azaltma yoluna
gitmelidir.
24. POSALI (YANİ LİFLİ) BESİNLERİN TÜKETİMİNİ ARTIRIN
Kurubaklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, kuru barbunya),
kepekli tahıllar (esmer ekmek, bulgur pilavı, kepekli pirinç /
makarna / erişte / un), yulaf, sebze ve meyveler içerdikleri lifler
sayesinde midede hacim sağlayarak uzun süre tok tutar ve diyete
uyumu artırırlar. Ayrıca kan şekeri, kolesterol ve kan basıncını
istenilen seviyelerde tutmaya yardımcı olmaktadır. Dışkılama
sayısını ve miktarını artırarak kabızlığı önlemekte, kalın bağırsak
kanserinden koruyucu etkiler içermektedir. Lif alımını artırmak
adına soyulmadan yenilebilen sebze ve meyveleri kabukları ile
birlikte tüketmekte yarar var. Gerektiğinde ise derin soymamaya
özen gösterilmelidir.
25. BOL SU İÇİN
Posalı besinlerin bahsedilen etkilerini gerçekleştirebilmesi için,
gün içerisinde 10 - 14 bardak (yaklaşık olarak saat başı bir
bardak) su içmeye özen gösterin. Besinlerin sindiriminden metabolik
atıkların vücuttan uzaklaştırılmasına kadar pek çok aşamada önemli
görevler üstlenen suyun %20’lik kaybı ölümle sonuçlanabilir.
26. SÜREKLİ TARTILMAYIN
Gün içerisinde birer saat ara ile tartıya çıksanız da 2 kere aynı
rakama rastlamanız pek mümkün değildir. Sabah uyanınca tartıda
görülen rakam ile gece yatarken karşılaşılan değer arasında 1-2 kg
fark görülmesi olasıdır. İdeali; haftada bir gün, aynı
kıyafetlerle, aynı baskülde, sabah aç karına, dışkılama sonrası
tartmak ve ağırlığı bir kenara kaydetmektir. Aksi taktirde 2 bardak
su içseniz ağırlığınız yaklaşık yarım kilo değişecektir.
27. KAFEİNE DİKKAT
Çay, kahve ve gazlı içeceklerde bulunan kafein karaciğeri yoracağı
için fazla tüketimden kaçınılmalıdır. Light da olsa gazlı
içeceklerden fazla içilmemelidir. Aşırı tüketim durumlarında
kansızlıktan osteoporoza kadar çeşitli sağlık problemlerine yol
açabilmektedir. Aynı zamanda idrar söktürücü özelliklerinden ötürü
su kayıplarına yol açmaktadır.
28. MEYVE SUYU DEYİP GEÇMEYİN
Piyasada hazır olarak satılan meyve sularının hemen hepsi şeker
içermektedir. Hazır olarak alınacaksa % 100 meyve suları tercih
edilmeli veya taze sıkılmış meyve suları (posası da yenilmek koşulu
ile) içilmelidir. Posa alımını artırmak adına en sağlıklısı meyveyi
sıkmadan, meyve olarak yemektir.
29. HER LİGHT ÜRÜNE KANMAYIN
Baklavadan çikolataya, dondurmadan bisküvilere kadar geniş bir
yelpazede karşımıza çıkan light ürünler referans ürünlere göre
enerjilerinin en az %25 oranında azaltılmaları ile elde edilirler.
Bireyler belirli yiyeceklerden kısarak bu ürünleri tercih
edebilirler. Ancak her light ürünün de bir enerjisi olduğu ve
serbest olarak tüketilemeyeceği unutulmamalıdır. “Ne de olsa light”
düşüncesi ile aşırıya kaçmak gibi bir hataya düşülmemelidir.
30. YAĞSIZ SÜT ÜRÜNLERİNİ TERCİH EDİN
Özellikle süt ve süt ürünlerinde light / yağsız ibarelerine
kesinlikle güvenebilirsiniz. Mesela yağsız süt ile tam yağlı süt
arasında 1,75 kat enerji, 16,5 kat yağ ve 7 kat kolesterol farkı
olduğunu biliyor muydunuz?
31. ALIŞVERİŞE DİKKAT
Yiyecek alışverişine tok karına çıkın. Alışverişe çıkmadan önce bir
liste hazırlayın ve listeye sadık kalın. Alışverişe çıkarken
yanınızda az para taşıyın ve kredi kartı kullanmayın. Marketlerde,
diyetinize uygun olmayan besinlerin bulunduğu reyonlara uğramayın.
Her zaman için ihtiyacınız kadar alın, fazla almazsanız
yemezsiniz.
32. ETİKET OKUMA ALIŞKANLIĞI KAZANIN
Bir ürünü satın alırken içerdiği enerji, toplam yağ miktarı ve
kolesterol gibi içeriklerini incelemek gerek zayıflama gerekse
sağlık adına büyük önem taşımaktadır. Ne tükettiğinizin farkında
olmanız, besinleri kıyaslama adına da yarar sağlamaktadır.
33. TABAKTA YEMEK BIRAKMAKTAN ÇEKİNMEYİN
Annenizin sözlerini unutun, tabaktakileri bitirmek zorunda
değilsiniz: Arkanızdan ağlamazlar. Hatta bir miktar yemek bırakmayı
alışkanlık haline getirin. Kalanı ara öğünlerde
tüketebilirsiniz.
34. KAÇAMAKLARLA UZLAŞMA
Yememeniz gereken herhangi bir yiyeceği çok istiyorsanız yiyin,
fakat o yiyecekle aldığınız enerjiyi yürüme veya bir başka aktivite
ile mutlaka harcayın.
35. GÜNAH ÇIKARTIN
Davet, kutlama gibi özel bir olay nedeni ile diyet dışındaki
yiyeceklerden azar azar yiyin, fakat onu izleyen öğünü sadece
salata ve yoğurt gibi düşük enerjili besinlerle geçiştirin.
36. TEKLİFLERİ REDDETMEYE HAZIRLANIN
Besin teklifleri ile sürekli karşılaşacaksınız. Unutmayın; siz
istemeden hiç kimse size zararlı bir besin yediremez. “Hayır”
demesini öğrenin. Aç gezmeyerek, kendinizi bu teklifleri reddetmeye
hazırlayabilirsiniz.
37. UMUTSUZLUĞA KAPILMAYIN
Aksilikler karşısında asla cesaretinizi kırmayın. Fazla yerseniz
hemen karamsarlığa kapılmayın. 40 yıllık taksi şoförü bile aracını
stop ettiriyorsa, sizin de diyette ufacık kaçamakları görmezden
gelmeniz gerekir. Pire için yorgan yakmayın. Burada önemli olan,
aynı hatayı tekrarlamaktır.
38. SABIRLI OLUN
Aylar, yıllar içerisinde yerleşen fazla kilolar çok da kolay
gitmeyecektir. Uzun bir maratonda, ilk başta depar atmak ne kadar
yanlışsa; kısa sürede hızlı kilo kaybederek belli bir kiloda sabit
kalmak ve diyeti bırakmak da o denli can sıkıcıdır. Düzenli olarak
aynı çizgide ilerlemek her zaman için daha sağlıklıdır. Geç verilen
kiloların kalıcı olduğu unutulmamalıdır.
39. GÜNLÜK TUTUN
Gün içerisinde yediğiniz, içtiğiniz her şeyi boş bir kağıda
kaydedin. Sonrasında özeleştiri yaparak yaptığınız hataları
işaretleyin. Kendinizi izlem yöntemi ile buhataları zaman
içerisinde azaltma yoluna gidin.
40. İSTEYİN, YETER
Kilo verme sürecinde felsefeniz şu olsun: Üşenmeyin, ertelemeyin,
vazgeçmeyin. Sağlıklı yaşama adım atmak adına daha kaç pazartesi
bekleyeceksiniz. Gün bugündür. Kendiniz için artık bir şeyler yapın
ve yaşam tarzınızı mutlaka değiştirin. Kendinize iyi bakın.